Fıkıh ne mi…Sözlükte “bir şeyi bilmek, iyi ve tam anlamak, derinlemesine kavramak” mânasına gelen fıkıh kelimesi ilim, fehim gibi yakın anlamlı diğer kavramlara göre daha özel bir anlam taşır. Fakīh de (çoğulu fukahâ) “bir konuyu derinden kavrayan, ince anlayış sahibi kimse” demektir. Kur’an’da, hadiste ve İslâm’ın ilk dönemlerinde fıkıh kelimesinin kullanımı bu sözlük anlamı çerçevesinde kalmış olmakla birlikte, Kur’an ve hadisin İslâm toplumunun iki temel bilgi kaynağı olması sebebiyle kelime genelde Kur’an ve hadis merkezli dinî bilgiyi ve anlayışı ifade eden kavramlardan biri olarak kullanılmış…
Fıkıh esmayı esas almadı ve hatalarla doldu…
Fıkıh adaletsiz….işte
Rızadır amaç yani esmaya hadimlik esmaya aşk…adam dört eş almış rızaya değil uçkuruna kul…Esmaya hadimliktir din bu hadimlik yoksa asilik var…
Fıkıh asiliğe yöneltiyor insanları…Tefsir dediklerimiz tahrif…ve sonuçta 73 fırka oluşuyor.sadece biri ilim birinde İslam…Ekmelden ekmel sudur eder…Fakir de dört evlenmiş zenginde.adaletsizlik bu…hasta da dört evlenmiş sağlam da…eşitlikte adalet yoktur…zıtlara farklı kıymet ver…der matematiksel zeka…
Kur’an çok evliliği rızaya koşana uygun görür.Peygamber rızaya çok koştuğu ve rızaya eşlerini hadim ettiği için çok eşliliğe izinli
Fıkıh esmayı esas almadı ve hatalarla doldu…
Ekmel aklı ekmel vicdanı ekmek fıtratı ekmel tecrübeyi dinden kovanlar hz Muhammedi dinden kovmuş olurlar…İlimden eksikliği kov…ilim ekmeldir ekmelliği kovma İslam ekmelliktir…
Fıkıh şekli düzeltti…özü ihmal etti…Münafık da sever fıkhı fıkhı az sev…fıkıh eksiktir ilim değildir…İlim esmaya uyumdadır…
Fıkıh esmayı esas almadı
Fıkıh az gereklidir…ama öz ruh çok gereklidir…Savaşta artık mabetler vurulmalıdır…mabetlerdekiler uzaktan kumanda ile savaşa dahil olabilirler teknikleri var bunun…hileleri göstermez fıkıh.fıkh körleştiricidir…
Kendi gözüyle bakan tek gözlüdür başkasının gözüyle de bak iki gözlü ol…Bir fikir iki gözün ürünü değilse eksiktir…hz musa hz hızırın da gözüyle baktı…değilse fıkıh yanıltır…haksıs yer kısas uygularsın veya eleştirirsin hz hızırı…amaç gereği kötü gibi de görül… niyete ve sonuca kilitlen…kayığa zarar veren hz hızıra hz Musa kızmıştı…
Fıkıh esmayı esas almadı ve hatalarla doldu…
Evet…Ana kaynaklardan zihnî çaba ile elde edilen dinî bilgilerin hemen tamamına (kişinin hak ve yükümlülüklerinin bilgisine) fıkıh isminin verilmesi ve bu mânada fıkhın terim haline gelmesinin tarihini Ebû Hanîfe zamanına kadar götüren kayıtlar vardır (el-Fıḳhü’l-ebsaṭ, s. 40).
Kıyasla İslama kıydık …ilme kıydık cinayet bu…
Fıkıh esmayı esas almadı
Tecrübe sebeb-sonuç açıklar yani ilimdir…esma sebeb suduru sonuçtur…ama ayet hadis sebeb kılınmış…”faiz haram”denilmiş.ayet sünnet kıyas icma delil sanma beşer kaynak olamaz ilme.islama ancak esma kaynaktır.Allah kaynaktır…ayeti delil saymak esmadan bağımsızlaştırmak dini tahrif olur…esmadır kaynak…Allahtır kaynak ilme ve İslama…ayet kaynak alınınca 72 fırka oluşur…Esma kaynak alınmalıdır…cinayet bu…İnsan sayısınca din oluştu 72 fırka …oluştu
Fıkıh esmayı esas almadı ve hatalarla doldu…
fıkhın doğuşunda, usul ve fürû olarak ortaya çıkışında en önemli ve belirleyici kaynak vahiydir. Kur’ân-ı Kerîm ve kısmen de hadisler içinde ümmete intikal eden vahiy insan-Allah, fert-toplum arasındaki ilişkilerin düzenlenmesinde birinci kaynak olmuş…ama Kur’an ve hadislerin kaynağı Allah ve esmadır…ayet ve hadis ancak ikinci kaynak olmalıydı…kökten koparsa gövde kurur….mezhebler işte kuruyor gün gün…hileleciler elinde oyuncak oluyor din…Fıkıh esmayı esas almadı ve hatalarla doldu…Allahtan koptu din…kimimiz hadisi inkar ettik kimimiz ayetin gerçek manasını inkar ettik…işte
Fıkıh esmayı esas almadı
Kaynak tek Allahtır…İnsanın da insan için seçilen dinin de kaynağı Allahtır esmadır…esmanın sudurunu anlamak elzem…ayet sünnet ile…ayet sünnet esmanın sudurunu tanımamıza sebeb olmalı…Fıkıh esmadan fışkırmalı çünkü İnsan da…esmadan fışkırmış…
Evet….Fıkıhla diğer çağdaş ve doğuşu itibariyle ondan önce teşekkül eden hukuklar (Roma, Sâsânî, Câhiliye, Yahudi hukukları) arasındaki tesir konusunda üç ayrı tez ileri sürülmüştür. I. Goldziher, A. von Kremer, Sceldon Amos gibi şarkiyatçılara göre “İslâm hukuku” mânasında fıkıh Roma hukukundan iktibas edilmiştir. İslâm hukukunun yahudi hukukundan aldığı kısımlar da aslında Roma hukukuna aittir; bunlar önce yahudi hukukuna geçmiş, buradan da İslâm hukukuna intikal etmiştir.
Fıkhın (şeriatin”doğuşundan günümüze kadar geçirdiği değişme ve gelişmelerde bazan kişiler ve nesiller, bazan da siyasî, sosyal ve kültürel şartlar belirleyici rol oynamıştır.Evet…esmayı budayanlar ilmi İslamı budamışlar…”Oğul”inancı ile kilise insanları sömürdü…İslam hukuku…ayetten hadisten değil esmadan türetilmelidir…Kıyasla ilim mi üretilir hiç…ayetin gerçek manasına erişmeyenler ayeti delil edinirse ilme erişemezler…Sünnet konusunda da birleşemeyenler var…tek birleştiğimiz esmadır…Kaynak seçilmesi gerekilen esmadır çünkü birleşmişiz onda…Tefsirde birleşemedikçe ayet hadis sünnet kaynak seçilemez…
Hz. Peygamber devri fıkıh dönemlerinin en önemlisidir; çünkü vahye dayanan veya vahyin denetimi altında gerçekleşen yasama ve uygulama bu dönem içinde tamamlanmış, dolayısıyla bu devir daha sonraki dönemlere de kaynak ve örnek olmuştur…Vahyin kaynağı Allah yani esma…Hz Muhammet esmayı kaynak edindi…biz de buna bu ilkeye mecburuz…din sonuç esma sebebtir…esmanın yerine ayeti sünneti koymak da roma hukukunu koymak da çözüm değil ikisinden de yararlan ama gerçek kaynak esmadır…ilmin kaynağı Allah çünkü…Roma beyni yahudi beyni kilise beyni eleştirilmelidir…Bizim mezheblerimiz de eleştirilmelidir…Kaynak esma seçilerek mezheblerimizi eleştirelim…6 yaş kız için evlilik yaşı demiş mezheblere Şafi sıfatıyla kavgan var …de.Ekmeldir Allah ekmelliği emreder…de…Roma hukukundan daha eksik ve hatalı bir mezheb İslam mezhebi olamaz…şeriat olamaz…siyasilerin işine yarar ama Allahla kavgalıdır…
