Tabela…
Resmi ve ticari bir kimlik.
Köy ile şehir arasında gözle görülen en önemli farklardan. Çünkü köy yerinde bakkallarda bile tabela yoktu önceleri.
Bir köyde bulunabilecek ticari müessese bakkaldır. Genelde mimariye uygun, içinde inek yularından gofrete, akide şekerinden çamaşır mandalına kadar ne ararsan bulacağınız yer. İsme bile lüzum yok kapısında. Müessese sahibinin ismiyle anılır.
Mehmet Efendinin bakkalı, Nafiz Dayının dükkânı ve buna benzer isimler. Tabelaya ne lüzum var.
Bunun dışında köylerde Terziler, demirciler, muhtelif aletlerin tamir yeri, kalaycılar bulunabilir. Eğer aralarından biri yoksa yakın bir köyde mutlaka vardır bunlardan.
Şehir öyle mi?
Orada aynı işi yapan çok kişi vardır. Çok maharet veya ustalık isteyen işler ancak tek olabilir. Saat tamircisi, elbise temizleyici gibi.
Ne olursa olsun hepsinin de bir tabelası vardır.
Tabelalar önceleri el becerisi yüksek kişiler tarafından yağlı boya ile yazılırdı. Uzun süre böyle devam etti. Daha sonra harflerden kalıp yapılarak boyalar püskürtülerek yapıldı. Ustalık azaldı biraz. Çünkü teknoloji demek kolaylık demekti.
Boya püskürtme yöntemi de fazla tutunamadı teknolojiye karşı. Çünkü artık yazılar bilgisayar ile yazılmaya başlanmıştı. El sanatları aramızdan çekiliyordu artık.
Ve bilgisayarla yazılan yazılarda kusur olmuyordu. Ölçü tam olarak tuttuğu için yanlış yapma imkânı yoktu. O elle yazılmış tabelalar paslanmaya yüz tutmuştu zamanla. Bazıları yeni modaya veya akıma uyarak el ile yazılmış tabelaları kaldırıp bilgisayarlı olanları tercih etti.
Ve her şeyin sonu vardı. Bilgisayarla yazılan tabelalar yerini ışıklı olanlara bıraktı. Teknoloji hız kesmiyordu. Her geçen gün yeni bir sektör daha açılıyor, bir önceki de ticari hayattan çekiliyordu.
Sonunda elektrik lambalarıyla yapılan tabelalar da yerini “led ışıklandırma” yöntemine bıraktı.
Bazen o en eski el yazması tabelalara rastlarım. Ve bir film şeridi gibi geçer seneler gözümün önünden.
Acaba elli sene sonra el ile yazılan tabelası olan işyerlerinden vergi alınmayacak deselerdi kaç kişi “modaya” veya “yeni akıma” uyardı?
Bu sorunun cevabını bilemeyiz.
Kalsalar ne hoş olurdu değil mi? Bence öyle eski usul tabelaya sahip iş yerlerine vergi indirimi yapmalı yerel yönetimler. Biri hafızamızı yerine getirmeli çünkü.