Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim

Müfredat & Ferdi Tayfur

Erhan Ziya SANCAR Yazar Erhan Ziya SANCAR
05 Mayıs 2024
Eğitim, Erhan Ziya SANCAR, Genel Eğitim, Radyo Televizyon
0
Müfredat & Ferdi Tayfur
405
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

“Halbuki yeni girdiğimiz çağ bıkkınlık çağıydı. Bıkkınlık her yerden, binaların su oluklarından, kararmış gökyüzünden, toplantılardaki kesik cümlelerin arasında, sloganların bezgin tekrarlanışından, duvarda unutulmaya terk edilen afişlerin üzerindeki kostikten, her yerden akıp duruyordu…”

(ÖMER F. OYAL / Önceki Çağın Akşamüstü)

Haberleri izliyorum, Sayın Devlet Bahçeli arabada radyoyu açmış Ferdi Tayfur’u dinliyor.

Ferdi, fert derken
Müfredat geldi aklıma…

Milli Eğitim Bakanlığı, merakla beklenen yeni müfredatı kamuoyunun görüşüne açtı.

“Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” adını taşıyan müfredat beceri odaklı, sadeleştirilmiş içerikte öğrencilerin derinlemesine öğrenmesine imkan sağlamayı hedefliyor.

Müfredat Ne Demek?

Farklı iki anlamı ile beraber

– Bir bütünü oluşturan bireyler, fertler, ayrıntılar

– Eğitim ve öğretim programı demek.

Maarif, ‘marifetler, bilgiler’ anlamına gelmektedir.

Maarif, arefe kökünden gelmekte olup marifetin çoğuludur. Kelime anlamı itibari ile tahsille elde edilen bilgi demektir.

Sayın bakanın açıklamalarını incelediğimde müfredatın fert bazında ve toplum bazında iyi insan yetiştirmeyi hedeflediği,

– Sosyal bilimlerde çağın gerekliliklerinin göz önünde bulundurulacağı,

– 13 farklı fen bilimleri alan becerisi tanımlandığı,

– Matematikte modellenebilen becerileri dikkate aldığı,

– Eğitimin her aşamasında, Türkçenin öğretimine, doğru kullanımına titizlikle dikkat edileceği, Türkçenin etkili kullanılmasına yönelik becerilerin kazandırılması da tüm derslerin ortak hedefi olarak belirleneceği,

– Bütüncül bir eğitim modeli benimsendiği,

– İçeriklerin sadeleştirildiği,

– Müfredat çalışmaları ile beceri odaklı yaklaşımın benimsediği,

– Yeni müfredatın özgün bir eğitim felsefesi içerdiğini,

– Yeni model ile milli bilince sahip, ahlâklı, erdemli, milleti ve insanlık için faydalı ve güzel olanı yapmayı ideal edinmiş, beden, zihin, kalp ve ruh bütünlüğüne sahip bilge nesiller hedeflendiği

– Yeni müfredatta, dünyada değişen durum ve ihtiyaçlara göre yeniden düzenlenebilecek şekilde esnek bir yapı benimsendiğini satırbaşları olarak not aldık.

Yeni müfredat, Eylül ayında başlayacak, 2024-2025 eğitim ve öğretim yılında her kademenin birinci sınıfında devreye alınacak.

Bu, okul öncesi, ilkokul birinci sınıf, ortaokul beşinci sınıf ve lise dokuzuncu sınıfların yeni müfredatla eğitim göreceği anlamına geliyor.

Müfredat tartışmaları süredursun ben bizim yeni nesle şöyle bir baktım da konformizm, rahat batması ve kendini değersiz hissetme ne yazık ki hayat sahnesinde onların önünde gidiyor.

Ben müfredat tartışmalarına o açıdan bakmak istiyorum.

Herkes masa başı işi istiyor,

Herkes üniversite mezunu olmak istiyor.

Çünkü bütün illerde üniversite açtık.

Apartman üniversiteleri ile masa başı iş isteyen, el becerisi olmayan, hobisi olmayan, sadece pahalı cep telefonları ile bir kafede akşama kadar oturup latte içen, web’de sörf yapan bir işsiz ordusu oluşturduk.

Çocukları hiçbir zaman atanamayacağı bölümlerde gizli işsiz olarak okuttuk.

Üniversitelerimiz işsizliği öteleyen modern otoparklar oldu

Herkes araba, herkes güzel bir ev güzel bir iş, güzel bir hayat istiyor.

Herkes cennete gitmek istiyor ama kimse ölmek istemiyor.

Zanaat bitti, usta, kalfa, çırak tekniker, teknisyen öldü, esnaf can çekişiyor. Tarımda iş gücü bulamıyoruz, sanayide işçi bulamıyoruz, berberde çırak bulamıyoruz.

Sonra da şikayet ediyoruz, bu Suriyeliler, Afganlar niye geliyor diye. Senin tenezzül etmediğin bütün işlerde Türkmenler, Moğollar, Suriyeliler, Afganlar ve siyahiler var.

Zorunlu eğitimi de şekil yönünden tartışmanın bence zamanı geldi çünkü zorunlu eğitim yüzünden mesleki eğitim, mesleki yönelim bitti.

Okumayacak çocuğu zorla sırada tutmak istiyoruz, zorla okula getirmek istiyoruz ve şiddetin, akran zorbalığının,nekran zorbalığının ve dijital zorbalığın önünü bizzat kendi ellerimizle açıyoruz.

Sayın Bakanımıza buradan seslenmek istiyorum; ne olur eğitimin odağına öğretmenleri alınız.

Çok doğru bir yerden başladınız, öğretmenler odası ziyaretleri ile bizleri onore ettiniz.

Ancak hâlâ öğretmenlik meslek kanunu eksik, hâlâ Yönetici Görevlendirme Yönetmeliği sakat, hâlâ veli popülizmi cimer olarak karşımıza dikiliyor ve hâlâ öğretmene şiddet caydırıcı yasalarla karşılığını bulmuyor.

Sayın Bakanım öğretmeni doyurmazsanız sistem çocuklarını yer.

Doyum derken psikolojik manevi doyumdan bahsediyorum.

Çok büyük bir camiayız ama yaptığınız iş kutsal deyip internet sitelerinde linç edilmemizin, veli şiddetine, öğrenci şiddetine uğramamızın hala önüne geçilemedi.

Milli Eğitim teşkilatına bakıldığı zaman şube müdürlerinin, şeflerin, memurların, hizmetli personelin ve tabii ki evlatlarımızı emanet ettiğimiz öğretmenlerin mutsuz olduğunu görüyoruz.

Bu mutsuzluk bazen ekonomik politik ve ideolojik nedenlere dayalı olsa da öğretmenler özelinde benim söyleyeceğim öğretmenler kendilerini değersiz hissetmekten dolayı daha çok mutsuz oluyorlar.

Halâ bir performans değerlendirme sistemi yok.

Sicil Yönetmeliği iptal oldu, okul müdürleri sadece disiplin amiri.

İşi yapan da yapmayan da süreç ödüllendirmeye geldiği zaman da aynı terazide tartılıyor.

Doğrudur bizim cephe de bazen tamamen ideolojik bir körlükle sadece öğretmen ataması, ücretli öğretmenler , mülakat süreci üzerinden size yükleniyor.

Ben çocukları emanet ettiğimiz öğretmenleri seçerken mutlaka mülakat müessesesinin olmasını savunanlardanım ancak toplumda mülakat komisyonları oluşturma süreci ve şekline olan güvensizlik maalesef mülakatı formaliteye dönüştürmüştür.

Milli Eğitim herkesin gündeminde olan milli olması gereken, yerli olması gereken, değerler eğitiminin verildiği sistem olması gereken kocaman bir müessese.

Sayın bakanımızın paydaşları mutlaka bir konsensüs masasında bir araya getirmesi gerekiyor.

Bunun için daha çok liyakât, hakkaniyet ve adalet gerekiyor.

Artık bir pozisyona gelmek için cemaat, cemiyet, bir lobi ve baskı grubu referansı olması gerekmiyor. Eğer bu illâ olacaksa süreçte en azından eşitler arasında birincilik ilkesinin değerlendirilmesi gerekir

Sayın bakanımız;

Orkestra şefi şu anda sizsiniz. Bu kocaman orkestrayı yönetmek için kalabalıklara arkanızı dönmeniz gerektiğini de biliyoruz.

Ama sırtınızı biz öğretmenlere dönmeyiniz, öğretmenlerin yanında olunuz.

Tokatlı Eğitim Gönüllüleri Derneği Başkanı olarak yeni müfredatın ülkemiz ve milletimize hayırlar getirmesini temenni ediyoruz.

Vesselâm.

Erhan Ziya Sancar

Eğitimci Yazar

Paylaş
Etiketler: CemaatcemiyetçırakDevlet Bahçeliferdi tayfurkalfalobiöğretmen atamasıreferansücretli öğretmenlerustaveli şiddeti
Önceki Yazı

Vatan Nedir Öğretelim…

Sonraki Yazı

Aşk mı Sevgi mi?

Erhan Ziya SANCAR

Erhan Ziya SANCAR

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
Eğitim

Sevdiğim Öğretmenelerimin Pek Çoğu Köy Enstitülü Hep

30 Kasım 2025
5k
Kurumuş Çamaşırlar
Eğitim

Beyaz Taytlı Balet

29 Kasım 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Aşk mı Sevgi mi?

Aşk mı Sevgi mi?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap