VEFA
Hâlis olan gönül, vefa bilmeli
Vefa bilmeyene, neylesin vefa
Hakikat kalplerden, silinmiş ise
Gitsin uzaklarda, eylesin vefa
İman atlasının, özü yitmişse
Kalender kalplerin, közü bitmişse
Sözler sözden çıkıp, boşa gitmişse
Varıp yad ellerde, toylasın vefa
Nankörlük fıtrattır, mektebi olmaz
Nasihat bilmeyen, ibretler almaz
İblisten el alan, doğruyu bulmaz
Eğriyi doğruyu, oylasın vefa
Işıksız, rehbersiz, yola gidilmez
Çobansız, kavalsız, sürü güdülmez
Hak edişsiz ekmek, helâl edilmez
Haykırsın, ünlensin, haylasın vefa
‘Vefa İstanbul’da, bir semt adı mı’
Yoksa umarsızın, çirkin yâdı mı
Ya da maskelerde, tatlı cadı mı
İçsin yağmurları, çaylasın vefa
Vefayla yürekler, izanlı olur
Vefa yoksa gönül, hazanlı olur
Encamı hayatın, mizanlı olur
Özünü özünde, peylesin vefa
Celalettin Kurt























