“Eskiden adamlık vardı, mertlik vardı, dürüstlük vardı, hatır vardı, gönül vardı, büyük vardı, küçük vardı, seviye vardı, ölçü vardı, kalite vardı, nezaket vardı, zerafet vardı, yol vardı, yordam vardı, usul vardı, adap vardı, örf vardı, adet vardı, gelenek vardı, görenek vardı, ayıp vardı, edep vardı, utanmak vardı, tecrübe vardı, görgü vardı, onur vardı, gurur vardı, ar vardı, namus vardı, haya vardı, haysiyet vardı, şeref vardı, günah vardı, sevap vardı, helal vardı, haram vardı, hak vardı, hukuk vardı, kanun vardı, nizam vardı, vicdan vardı…
Hakkına razı olmak vardı, acıma duygusu vardı, saygı vardı, sevgi vardı, güler yüz vardı, selam vardı, hal hatır sormak vardı, gönül almak vardı, eş vardı, dost vardı, komşuluk ilişkisi vardı, ziyaretler vardı, mahalle eşrafı vardı, esnaflık vardı, yerli malı haftası vardı, tasarruf vardı, bereket vardı, dayanışma ruhu vardı, paylaşma duygusu vardı, güven vardı, itimat vardı, şaka vardı, şamata vardı, küçük mutluluklar vardı, umut vardı, huzur vardı, aile kavramı vardı, barış vardı, kardeşlik vardı, özenilesi bayramlar vardı, ecdada saygı vardı, uluslararası itibarımız vardı, siyasette seviye vardı, devlet gibi devlet, millet gibi millet vardı.. Kısacası ülkemize ve insanımıza yaraşır ne ararsan vardı.. bitirdik, tükettik, yok ettik…”
