S(EVE)YİM – SON
Türk dendi mi yapışır, başınıza pıtırak
Yunan’dan mı soyunuz, fesinizi s(eve)yim
Nerenize batıyor, Türkün size doğrusu
Türk’e karşı haykıran, sesinizi s(eve)yim
Bu toprağın hadimi, asırlardır Türklerdir
Alpaslanlar, Yavuzlar, Kürşat adlı kırklardır
Oba, otağ, atlarla, vatan kuran barklardır
Türk’e düşman sizlerin, usunuzu s(eve)yim
Kimliklerde Türk yazar, aklınız ki Arap’ta
Nesebiniz karışık, bataklıkta, harapta
Vatan millet Sakarya, samimiyet firakta
Kurduğunuz oyunda, asınızı s(eve)yim
Ana vatan anayurt, bedellerle alındı
Yurt türküsü dillerde, cephelerde kalındı
Şahadete koç kurban, adaklarla ölündü
Mürailer, hayınlar, pusunuzu s(eve)yim
Bir karanlık yolculuk, sizinkisi yollarda
Yarasalar mihmandar, ruhlarınız allarda
Haram yüklü salınız, gecelerde sallarda
Değilsiniz aydınlık, isinizi s(eve)yim
Göstermelik ağıtla, gözleriniz yaş döker
Devlet malı oldu mu, elleriniz aş döker
Moda oldu rolcülük, gözleriniz coş döker
Gözyaşınız timsahtan, yasınızı s(eve)yim
Alıp vermediğin ne, andımıza düşmansın
Yiye yiye haramı, haral gibi şişmansın
Türk doğduğuna bile, bakıyorum pişmansın
Zorluklarda gevşeyen, fosunuzu s(eve)yim
Atatürk ki sizlere, özgür vatan bıraktı
Esaretlik Türklere, sonsuza dek ıraktı
Küfrederken Ata’ya, salyalarınız aktı
Ben sizlerin destursuz, hasınızı s(eve)yim
Kimi der ki Yunan’ın, mandasında kalsaydık
Piç olurdun ey adam, eğer manda olsaydık
Yurt uğruna can verdik, al bayrağı can saydık
Bar bağlamış kalbiniz, pasınızı s(eve)yim
Celalettin Kurt























