Bu yazdıklarım kisve-i tab’a bürüdüğünde yani gazetede neşredildiğinde Trabzon ilinin hangi ilçesinde olacağımı ben de bilmiyorum. Sadece bildiğim 25 Ekim 2022 tarihinde Trabzon il sınırları içinde bir yerde olacağımdır.
Evdeki hesap çarşıya uyarsa dört gece beş gündüz yapılacak sefer sonucu Trabzon’a ait 18 ilçe ziyaret edilecektir. Yani bütün ilçeler.
Bunda ne kadar başarı olurum bilmem. Zaten değil bir ilin kendisi, bir mahallesi bile değil beş günde, beş yılda bile yazıya alınamaz. Ancak yazılanlar ise “Coğrafya hafızasını” yarınlara taşımak anlamında olur ki bunun da bir ehemmiyeti olduğu kanaatindeyim.
Bu seyahatte edineceğim intibalarımı bir yere not edeceğim. Münasip ve müsait bir zamanda onları yazacağım. Bazılarını da buradan neşredilmesi için gazeteye göndereceğim.
Bir Karadenizli olarak böyle bir çalışmaya bölgemizden başlamanın daha isabetli olacağını düşündüm. Gönül ister ki bu çalışmalar bütün ülke sathına yayılmış olsun. Ancak bu hem sağlık, hem vakit hem de nakit meselesi. Yoksa içimizdeki bu sevda ile niye dar bir bölgeye sıkışmış olalım ki?
Sebebini bilmiyorum ama bu ülkeyi ve tanımadığım insanları seviyorum. Tanımasam da sevmenin “başkasın” bir zararı olacağını düşünmüyorum. Hem coğrafi, hem de insani bazı bilgilerin yarınlara taşınmış olmasının mühim olduğu kanaatindeyim.
Gittiğim yerlerde çok kısa kalacağım. Bu yeterli mi? Elbette değil. Ancak ilk defa tanışmada “İlk intiba mühimdir” düsturunun önemine binaen, o beldenin bana hissettirdiklerini de not edeceğim. Zaten çoğunu mekân olarak ilk defa göreceğim bu yerlerin nasıl olduğuna dair muhayyilemde bir takım hayali eşkâller belirdi bile.
Bu seyahatte kayda değer neler çıkar bilmiyorum. Kayda değer derken değerli bir şey var mı yok mu manasında demedim. Orada bulunan değerli şeyleri “ben” görebilecek miyim demek istedim. İnsanı yaşadığı yerde gönül vardır. Gönlün olduğu yerde ise insanlık…
Ne demiş Koca yunus: “Biz kez gönül kırdın ise/ Bu kıldığın namaz değil.” İnsan kalbini kırmamalı ve insana taşıdığı “gönülden” dolayı kıymet vermeli. Çünkü onların yarın ne olacağını önceden bilmek mümkün değil.
Şimdiden hazırlığımızı yapmaya koyulduk. Kısmet ise ilk intibalarıma dair haftaya bir yazı daha yazarım. Tabii kısmet olursa. Ne demiş büyükler: “Niyet hayır, akıbet hayır” veya “Vaki olanda hayır vardır.” Biz niyet edip yola çıktık, vaki olanı bilemeyiz.
Sağlık ve huzur dolu bir hafta temennisi ile. Hoşça kalınız.