Rivayet odur ki, memleketin birinde, şimdi arz edeceğim şu konuşma gerçekleşmiş:
Öğrencisi, öğretmenine;
-“Fen kitabımızda biz insanlar hiçbir canlı grubunda yer almıyoruz. Yoksa biz cansız mıyız?” diye sormuş..
Öğretmen şaşkın ve de suskun..
Onun sorusuna,
-“Sence cansız mıyız?” sorusuyla yanıt vermiş..
Öğrencisi;
-“Hayır, canlıyız, Ancak, fen kitabımızda biz insanlar hiçbir canlı grubunda yer 
almıyoruz. Ne mikroskobik, ne mantar, ne bitki ne de hayvan grubunda insan yer alıyor. Yoksa biz cansız mıyız?” demiş.
Öğretmen, bunun üzerine, konuyu araştırma sorusu olarak sınıfa ödev vermiş..
İnsan aslında biyolojide “memeliler” grubunda değil miydi?
Bilimsel düşünme yeteneğine sahip bireyler yetiştirmek istiyoruz..
Çünkü, olaylara eleştirel gözle bakabilen,sorgulayabilen, sorunları bilimsel yolla çözebilen bireyler bilimsel düşünme yeteneğine sahip insanlardır.
Tüm fen programlarına bir Giriş konusu konulmalı ve Bilim ve Bilimsel Çalışmanın Aşamaları verilmeli bu derste..
Bilimsel çalışmanın bir soru, bir problemle başladığı anlatılmalı.
Sınıfta gerçekleşen bu konuşmayı hayatın geneline yaymak istersek, aklımıza neler neler gelir..
“Biz gerçekten var mıyız, yaşıyor muyuz, öğretmenim?..
“Tarihin bu döneminde, yerkürenin şu noktasında, bize de; “siz nasılsınız, ne istersiniz, nasıl yaşamayı arzularsınız?” gibi sorular sorulmakta mıdır, kardeşliğe, özgürlüğe, sevgi-dostluk ve dayanışmaya vurgular yapılmakta mıdır?”…
Canlı mıyız, cansız mıyız, tartışmalarından önce, taşıdığımız, kalbimizde yücelttiğimiz CAN’larımıza sevgiyle..saygıyla..
