Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar E.Funda KILIÇ

Ayasofya

E. Funda KILIÇ Yazar E. Funda KILIÇ
16 Haziran 2020
E.Funda KILIÇ
0
402
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Eski Yunanca’da, AYA; Kutsal,İlahi, SOFYA ise; Bilgelik anlamına geliyor. Dolayısıyla, AYASOFYA “Kutsal Bilgelik” ya da “İlahî Bilgelik” anlamını taşımaktadır. Ortodoksluk Mezhebi’nde bu, Tanrının üç niteliğinden biri olarak kabul edilir.

Ayasofya, Bizans İmparatoru I.Jüstinyen tarafından M.S.532-537 yılları arasında Patrik Katedrali olarak inşa edilmiştir. Tipi kubbeli ve Bazilika mimarisinde yapılmış olan bu kilise, mimarlık tarihinde önemli bir dönüm noktasıdır. İsyan ve yangınlar yaşayarak iki kez yıkılmasına karşın, aynı yere üçüncü kez yapılmıştır. Bu yüzden diğer adı; üçüncü Ayasofya’dır. Haçlıların, Doğu Seferi’nde 1204-1261 yılları arasında Roma Katolik Kilisesi olmasına rağmen, 1261’den sonra tekrar Bizans hakimiyetiyle yine Ortodoks Kilisesi kimliğine kavuşmuştur. 1453 yılında F.S.Mehmet’in, İstanbul’u almasıyla camiye dönüşmüştür. Depremler de gören kilisenin, merkez kubbesi bir çok kez çökmesine rağmen, M.Sinan’ın binaya eklediği istinad duvarları sayesinde bir daha hiç çökmemiştir. F.S.Mehmet’in ince ve düşünceli tavrı sayesinde, mozaiklerde ki insan figürleri tahrip edilmemiş, ince bir sıvayla kapatılarak korunmuştur.
Türkiye Cumhuriyeti kurtulduktan sonra; 24 Kasım 1934’de Bakanlar Kurulu Kararı ile müze statüsü verilmiş olup 1 Şubat 1935’de ziyarete açılmıştır. Müzeye dönüştürüldükten sonra, mozaiklerin ortaya çıkarılması, önemli yabancı arkeologlar tarafından yapılan çalışmalarla, 1947 yılında bitirilmiştir. 1991 yılında, Hünkâr Kasrı ibadete açıldı. 2006’da Hristiyan ve Müslüman çalışanlarına ibadet odası yapıldı. 2016 yılında imam atanarak, ezan okunması, günde beş vakit namaz ile Bayram Namazları kılınması sağlandı.

Ayasofya’nın başlıca özelliklerini sıralamak gerekirse; 1- Piskoposluğun merkezi kabul ediliyor, 2- UNESCO Dünya Mirası listesinde önemli bir yer taşıyor, 3- Türkiye’nin en fazla ziyaret edilen, en çok gelir getiren müzesi, 4- Dünyanın en eski Katedrali, 5- Yapıldığı tarihten itibaren yaklaşık bin yıl Dünyanın en büyük, günümüzde yüzölçümü bakımından en büyük dördüncü Katedrali, Dünyanın en hızlı inşa edilen Katedrali, 7- Dünyanın en uzun süreyle, yaklaşık 15 yy farklı dinlere ev sahipliği yaparak ibadet edilen yapısı, 8- Kubbesi, Eski Katedral kubbeleri arasında çapı bakımından dördüncü büyük kubbeye sahip yapı… Sayabiliriz.

Müze olduktan sonra da Ayasofya bugüne kadar, bir çok dini törene ya da aktiviteye ev sahipliği yapmıştır. Başlıcaları; Katolik Hristiyan Lideri 6.Paul’ün yaptığı ayin ve buna tepki olarak Milli Türk Talebe Birliği yöneticilerinin namaz kılması, Papa Francis, Anadolu Gençlik Derneği, Diyanetin Kadir Gecesi programı, Yeditepe Bienali Açılışı yapılırken Cumhurbaşkanının Kur’an okuması… Gibi. Mevcut durum bu iken; Sürekli Vakıflar Tarihi Eserler ve Çevreye Hizmet Derneği tarafından, ilk olarak 2005 yılında 1934 tarihli sözkonusu Bakanlar Kurulu Kararı’nın iptali ve yürütmeyi durdurma istemiyle, cami yapılmak amacıyla DANIŞTAY’ a dava açıldı. DANIŞTAY tarafından REDDEDİLDİ. Sonra 2008, 2012, 2015, 2016 yıllarında müteaddit defalar başvurular yenilendi. 2018 yılında aynı gerekçeyle, aynı dernek tarafından ANAYASA MAHKEMESİ’ne başvuru yapıldı. ANAYASA MAHKEMESİ RED ETTİ. Başvurularda ki talep gerekçesi; 1936 tarihli tapu senedine göre; arsanın “Ayasofya-i Kebir Cami Şerifi adına tapuludur” ifadesi esas alınmaktadır. Siyasî olarak; 15 Kasım 2013’de, MHP’den Yusuf Hallaçoğlu kanun teklifi sundu. Komisyondan bir karar çıkmadığı için, Genel Kurula sevki bile sözkonusu olmadı. Yıl 2020, tekrar şimdiki iktidar tarafından gündeme getirildi. Bunun üzerine, İYİ PARTİ’nin 9.Haziran.2020’de verdiği teklif reddedildi. Gerekçe olarak, 2.Temmuz.2020’de oluşacak DANIŞTAY kararının beklenilmesi gerekliliği sunulur. Tüm bu yaşanan tarihsel süreç sonunda; AYASOFYA’nın kullanım hakkı T.C. egemenliğindedir ve tek karar merci T.C. iktidarıdır. Aynı zamanda, T.C.’nin sözkonusu kullanım hakkı için, kendisine engel teşkil edecek uluslararası hiçbir sözleşme veya anlaşmada herhangi bir taahhüdü yoktur. Ama nasıl kullanılacağı kararı hukuki bir nitelik taşımaz, tamamiyle siyasi erkin alacağı karara bağlıdır. Yani, nasıl bir Bakanlar Kurulu Kararnamesi ile müze yapıldıysa yine şimdiki yönetim sistemi uyarınca benzer bir Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile cami yapılabilir. Yaşadığımız bu son süreçte; “yargı kendini yürütmenin yerine koyamaz” diyen bir anlayışın, biz Hukuk Devletiyiz, Danıştayın kararını bekliyoruz demesi ne kadar inandırıcıdır? Üstelik Danıştayın bu konu ile ilgili red kararı varken! Madem Danıştay bu kadar önemli bir kurum, ki öyle, üst mahkemedir; başka konularla ilgilide kararları var. Meselâ, AND’ımızla ilgili kararı. Aldığı karar ne değiştirdi? Neden dikkate alınıp, uygulanmıyor? Bunlar, siyasî olarak önemli bir dinî ve milli konu olan Ayasofya üzerinden, değerlerin sömürülmesi, halkın manipüle edilmesinden başka bir şey değildir. Gündem değiştirmek için yapılan bu hamlede, kararı Danıştaya bağlamak olayın güncelliğini yitirmesi için yapılan soğutma çabasıdır. Siyasî erk isterse açar, nettir. Yalnız açılacaksa eğer, adını da değiştirmelidir. Cami olarak kullanacak bu tarihi yapıya hâlâ Ayasofya demek abesle iştigal olur.

F.S.Mehmet döneminde denildiği gibi adı, FETİH CAMİSİ olmalıdır. Ancak, Ayasofya taşıdığı anlam, kavram ve değer açısından dünyaya mal olmuşken, biz kendimize dünya devleti, önder/lider devlet, önemli bir turizm ülkesi vasıflarını yakıştırırken; böyle hassas dinamiği olan, tarihsel ve çok dinli, üstelik gelir getiren bir inşayı, basit ve sığ bir tartışmanın içine çekmek tehlikelidir.

Tarafsızlığın bozulmasının, uluslararası platformlarda karşılığının olması kuvvetle muhtemeldir. Yunanistan’ın serzenişi de bu yüzdendir. Böyle dünyaya nam salmış, tarihsel, önemli bir gelire sahip turizm objesine sahip olmanın gururunu yaşamak varken; bunu ortadan kaldıracak bir değişimi yaparak maddi, siyasî, uluslararası olumsuzluklara muhatap kalmanın akılcılığı var mıdır? Sahip olduğumuz güç; bu olumsuzlukları karşılamaya, bunu yapabilmeye imkân veriyor mu? “Ayasofya’yı cami yapmak bize nasip olacak” diyen muhalefete de sesleniyorum! Bu söylemlerle yarattığınız fark nedir?Umarım, bu kimseye nasip olmaz! İç Siyasette menfaat sağlamak, gündem değiştirmek için; bu halkı manipüle ederek, dinî-milli hassasiyetlerini kullanmayın. Akılcı bir yapılabilirliği olmayan şeyleri yapmaya kalkmayın.

Bu ülkeyi, bizi anlamsız, gereksiz çıkmazlara sokmayın. Bu ülke, gerçek, çok önemli ve çözülmesi elzem olan sorunlara sahip. Bir kez daha anlaşıldı ki bizim ihtiyacımız; geniş bakış açı yetisi ile düşünebilen, vizyon sahibi, üretken, çalışkan yöneticiler…

Paylaş
Etiketler: AyasofyacamiDanıştaydini değergündemkilisemilli değerOrtodoksSiyasettarihturizmuluslararası ilişkilervizyon
Önceki Yazı

Dramatik Genç İşsizler

Sonraki Yazı

Fazla Kilolu KOAH’lılar Daha Uzun Yaşıyor

E. Funda KILIÇ

E. Funda KILIÇ

İlişkili Yazılar

E.Funda KILIÇ

Sedat Peker

23 Mayıs 2021
5.8k
E.Funda KILIÇ

Kahve

09 Mayıs 2021
5.6k
E.Funda KILIÇ

Sitem’im

02 Mayıs 2021
5.3k
Kırım
E.Funda KILIÇ

Kırım

25 Nisan 2021
5.7k
Sonraki Yazı

Fazla Kilolu KOAH’lılar Daha Uzun Yaşıyor

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap