Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Aksu Öğretmen Okulu (XLVII)

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
02 Mayıs 2023
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
411
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Memleketimden İnsan Manzaraları – 417

EN BÜYÜK ÖDÜL

 

Ağlasam kabahat

Gülsem kabahat

Giyinsem kabahat

Soyunsam kabahat!

 

Konuşsam kabahat

Yazsam kabahat

Hele hele düşünsem

Büyük kabahat!

 

Niçin kadın yarattın

Beni tanrım?

H.E.

1957-1958 ders yılının sonunda, Aksu Öğretmen Okulu 5. sınıf öğrencisi Hüseyin Erkan, birçok arkadaşıyla birlikte, son sınıfa geçmişti doğrudan. Yani bütünlemeye falan kalmadan…

Bu durumda bir ödülü hak etmiş oluyorduk; değil mi?

Bir gerçeği söyleyeyim mi ben size?

O yıllarda yalnız ben değil, nerdeyse köyde doğup büyümüş arkadaşlarımdan hiçbirimiz, sınıf geçince, “aferin”den başka ödül almayı bilmezdik. Ne bir kalem, ne bir kitap hediye eden olurdu; ne de bir çorap ya da mendil…

Saat, bisiklet, kravat, gömlek gibi şeyler aklımızın ucundan bile geçmezdi.

Ama güzel bir ödül verdi okul o yıl, sınıfça hepimize. Neydi bu ödül, bilir misiniz?

Yok, yok… Tahmin edemezsiniz. Ben söyleyeyim en iyisi:

Önceki yıllar, okul tatil olunca köyümüze giderdik ya… O yıl, mayıs sonunda okullar tatil oldu ama biz köyümüze gitmeyip yaz çalışmasına kaldık sınıfça.

“Yaz çalışması ne demek?” mi dediniz? Öyle ya nerden bileceksiniz!

Portakal, limon, mandalina ve greyfurt bahçesi vardı okulumuzun. Bakım istemez mi o bahçe? Tavuk, hindi, kaz, ördek vardı kümesimizde.  Ya onlar? Onların canı yok muydu?

Sınıflarımız, yatakhanelerimiz ve yemekhanemizin boya ve badanaya ihtiyacı olmaz mıydı?

Tüm bunlardan yararlanan biz değil miydik?

Gerektiğinde tepe tepe kullan, yıprandıklarında, “Bana ne? Kim yaparsa yapsın.” demek yakışır mıydı; Aksu Köy Enstitüsü’nün devamı olan Aksu Öğretmen Okulu öğrencilerine?

Gerçekten de bunun bilincinde olan gençler olarak, geçen yıllarda olduğu gibi, o yıl da bir ödül olarak kabul ettik; bu “yaz çalışması”nı biz.

Önce bahçeleri belledik; ucu sivri küreklerle, tarım öğretmenimiz Ahmet Tuncer’in gözetiminde. Sonra, tarım derslerimizde yatakhanelerimizin karşısındaki yamaca diktiğimiz yüzlerce çam fidanını sulayıp çapaladık.

Badana ve boya yapmaya gelmişti sıra. İş bilgisi öğretmenlerimiz İzzet Karakurum ve Musa Okay’ın yardım ve yönlendirmeleriyle tüm dersliklerimizi ve yatakhanelerimizi yeniledik âdeta.

Bütün bir yıl kullandığımız o binaların emeğimiz sonucu tertemiz olduğunu görmenin mutluluğunu tattık bir kez daha. Keşke kasaba ve kentlerde yaşayan gençlerimize de yaptırsak bu tür işleri. Niçin yoksun bırakırız onları, bu mutluluktan?

Temizlik yapan insan, kirletmekten korkar. Başkalarının da kirletmesine göz yummaz; izin vermez. Sözgelişi ben, zamanında o tür işleri yaptığım için, çöp de atmam yere, çekirdek kabuğu da… Hele hele arabada giderken, yediğimiz portakal ve muz kabuklarını hiç mi hiç atamam; camdan dışarı.

İster arabada olsun, ister yaya… Sokağa, caddeye, otoyola içtiği sigara izmaritinden kola şişesine, yediği çikolatadan meyve kabuğuna, dahası burnunu sildiği kâğıt mendile varıncaya dek her türlü pisliği atanlara öyle üzülüyorum ki!  Özellikle gençlerimizi suçlamıyorum; bu tür çirkin ve olumsuz davranışlarını görünce. Dahası onların anne ve babalarını da… Niçin mi?

Bir ülkede milli eğitim bakanı var, okullar var, öğretmen ve öğrenciler var ama eğitim yok ise, nasıl suçlanabilir, o ülkenin yurttaşları?

Ben, 1958 yazında hem o çalışmaları yaptım zevkle, hem de bir kitap okudum ki, “dünyam değişti” dersem, inanın. “Nasıl bir kitapmış bu arkadaş? Adı ne, yazarı kim?” dediğinizi duyar gibiyim. Söyleyeceğim, söyleyeceğim elbet:

Geçen haftalardaki söyleşilerimde kendisini niçin çok sevdiğimi anlattığım şair ve yazar Ziya Gökalp’in Türkçülüğün Esasları adlı eseri… Evet, o yaza kadar okuyamamıştım; merak ettiğim bu kitabı. Nedir, Türkçülüğün esasları? Öğrenmek istiyordum bunu. Okul kütüphanesinde vardı bu kitap. Gidip aldım. Başladım, boş zamanlarımda okumaya.

O güne dek okuduklarımdan çok farklı bir kitaptı bu. Öykü değildi, roman da… Şiir de değildi, masal da…  Okudukça beni düşündürüyor, sanki beynimi açıp ulusal ve yaşamsal bilgiler yüklüyordu.

Okuduğum her satırı, her cümlesi benim de aynen kabul ettiğim, benim de candan yürekten onayladığım sözlerdi. Şiirlerinde anlaşılır bir Türkçe ile dile getirdiği duygu ve düşünceleri, bu kitabında verdiği güzel örneklerle kanıtlıyordu. İyi bir şair olduğu kadar, iyi bir yazardı da… Ezbere atıp tutmuyordu. Dilimizi de iyi biliyordu, tarihimizi de…

Yunan savaşı başlayınca Mehmet Emin Yurdakul, “Ben bir Türk’üm; dinim, cinsim uludur/Sînem, özüm ateş ile doludur” diye kükreyince, pek çok Türkçü gibi Gökalp’in de

beynine bir kıvılcım düşer.

Yukarıdaki dizeler söyleninceye dek, hiç kimse, “Ben bir Türk’üm” diyememiştir çünkü. Sözgelişi büyük vatan şairi Namık Kemal bile: “Osmanlılarız, ziynetimiz kanlı kefendir/Kavgada şehâdetle bütün kâm alırız biz/Osmanlılarız, can veririz, nâm alırız biz!” der ve şiirini aruz vezni ile yazar. Oysa M.E. Yurdakul, hem halkın diliyle hem de halk ozanlarımızın ve halkımızın sevdiği hece ölçüsüyle yazar. Gökalp de bu görüştedir. Yani:

“Biz Türk’üz. Dilimiz de Türkçe… Halkımız anlaşılır bir Türkçe ile konuştuğuna göre Arapça, Farsça, Türkçe karışımı Osmanlıca denen o yapay dille niçin konuşup yazacakmışız?” diye dünür.

Şiirinde olduğu gibi, bu eserinde de İstanbul halkının, özellikle de İstanbul hanımlarının konuşmasını örnek gösteriyordu.

Gökalp ve bu değerli kitaptan biraz daha söz etmek isterim size.

O yaz, en büyük ödül oldu; bu seçkin eseri okumak benim için.

Hüseyin Erkan

huseyinerkan@dilemyayinev.com.trh

Paylaş
Etiketler: aksu öğretmen okuluHüseyin ErkanTürkçülüğün Esasları”
Önceki Yazı

Yozgatlı Ünlüler (20)- Molla Hüsrev- Mehmet Bin Feramuz

Sonraki Yazı

Muhsin Ertuğrul-Tiyatro ve Sinemaya Adanmış Yaşam

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Muhsin Ertuğrul-Tiyatro ve Sinemaya Adanmış Yaşam

Muhsin Ertuğrul-Tiyatro ve Sinemaya Adanmış Yaşam

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap