Ödül almak ödül vermek çok güzel. Yaptığınız iyi şeylerin manevi karşılığı ve motivasyon aracıdır. Ödülün kriterlerini açmak gerekiyor. Hatta sayfa sayfa yazılması lazım.
Ödüller, amacına ve düzenleyen kuruluşa göre farklı kriterlere göre verilir.
Kriterler ne olabilir;
Başarı ve Performans: Kişinin veya kurumun belirli alandaki üstün başarısı ve performansı değerlendirilir. Örneğin bir bilim ödülünde akademik yayınlar. Film ödülünde en fazla izleme sayısı gibi.
Katkısı göz önünde bulundurulmalı. Dokunuşu ve etkisi değerlendirilmeli. Yenilikçi oluşuna bakılmalı. Özellikle dijitalleştiğimiz dünyada teknoloji ve bilim ödüllerinde bunu dikkatte almak gerekir.
Topluma ya da hedef gruba katma değeri ölçülmeli. Örneğin sosyal sorumluluk projelerinde sağladığı fayda ve etki düzeyi gibi.
Başvuru kapsamı ve şartları uygunluğu var mı dikkatte alınmalı. Süre veya herhangi bir sınır olabilir.
Jüri değerlendirmesi, halk oylaması, anketlerin baz alınması veya puanlama sistemi birçok kaleme açık sistemler kullanılmalı. Jüriler alanında uzman kişilerden oluşmalı.
Başarıyı destekleyen belge, referans, görsel vb. sunumlar olmalı.
Ödül alacak hatta ödül verecek kişilerin etik değerlerinin uygunluğu da önemli.
Özel ödül törenlerinden Nobel, Oscar vb. bunların kriterleri farklı.
Mersin’de ne kadar kolay ödül almak. Pardon Plaket almak. Âdeta yemek, içmek gibi her önüne gelen plaket alıyor. Plaket veriyor. Kimisi en pahalısından. Kimisi klasik cam kristalden.
Hani şu Yılın en iyi dernek, kadın,sağlık,turizm vs. olanları geçtim. Yılın denilmeyen her vakit ve ortamda bir bakmışsın sahnedeler.
Kim vermiş?
Neden vermiş?
Veren vermiş. Alan neden almış?
Yerel düzeyde derneklere ve kişilere verilen ödüllerin kriterleri, hem objektif hem de toplumsal etkiyi gözeten, adil ve şeffaf bir yapıda olmalıdır. Yerel toplumda fark yaratan, katılımcı, sürdürülebilir ve etkili çalışmaları teşvik etmek amacı taşımalı.
Örneğin derneğin yürüttüğü çalışmaların halk üzerindeki somut etkisi nedir? Kişi alıyorsa onun içinde geçerli. Hangi sorunlara çözüm üretmiş kaç kişiye ulaşabilmiş. Dezavantajlı gruplar(kadın, engelli, çocuklar, göçmenler) sağladığı katkıları nelerdir. Geleneksel yöntemlerin dışında yenilikçi bir fark mı yaratmış. Yaptığı etkin verilere dayalı projesi var mı? Proje kısa, orta veya uzun vade de etkili olabilmiş mi? Kaynak ve finansı kendi kendini devam ettiriyor mu? Yaptığı faaliyetlere katılım toplum tarafından bakış ve etki alanı nedir? En önemlisi yerel halkla işbirlikleri var mı? Yapısı ne kadar demokratik ve şeffaf. Başarı öyküleri ölçülebilir ve belgelenmiş olmalı. Çevre bilinci, kültürel değerlere dokunuşu olmalı. Yerel yönetimler ve diğer dernek ve kamu kurumlarıyla dirsek teması ve kurduğu ilişkilere bakılmalı. Ortak proje ve kolektif fayda içine girmiş mi?
Bütün bunları yerine getirdin diyelim..
Bunun jürisi kim? Şeffaf değerlendirmesini kim yapıyor?
Ödül Yönergesi var mı?
Ne kadar kolay bizim Mersin’de bu işler..
Ciddiyet ve özenti isteyen her şeyi basitleştirdik. Bu kadar kolay elde edilen ödüllerin veya plaketlerin kıymeti olur mu?
Bana veya kimi aklı başında olanlara göre olmaz. Sorgulayan ve sorgulatan toplum olmaktan çıktık.
Oysa ödül; yerel düzeyde faaliyet gösteren ve toplumda sürdürülebilir, katılımcı ve etkili çalışmalar gerçekleştiren dernekleri teşvik etmek ve görünürlük kazandırmak amacıyla verilir.
Yılın Sosyal etki derneği ödülü yönergesi hazırlamayı düşünün. Bunlar bir haftada alanında uzman olmayan jürilerle veya bir masa başında bu daha fazla bedel ödedi ona verelim inisiyatifiyle olmaz.
Yönergenin amaç, başvuru koşulları, belgeleri, değerlendirme etkileri ve puanlaması açıkça belirtilir. Yok, ben hiç bu kadar ciddiyet içeren bir yönerge veya link görmedim. Bu arada link deyince bir anımdan bahsedeceğim.
Yine Mersin’de bir ödül çalışması gerçekleşecek. Sosyal medyada link paylaşılmış. Linki tıkladığımızda çok nitelikli, verilerle dolu bir form mevcut.O dönemde Mezitli Kent Konseyi Başkanıyım. Linkin kriterlerinde kadın ve sağlık maddesi bulunmakta. Toplumsal Cinsiyet alanında doktora yapmış bir akademisyenimiz kadın ve Ketem Komite başkanı. Hemen heyecanlandık. Elimizde çok ciddi kadınların sağlığını içeren verili çalışmalarımız mevcut.4000 Kadınımıza kanser taraması yaptırılmış. Kimisi özel hastanede kimisi toplum merkezinde. Hepsi kayıtlı. Hepsi görsele sahip. Form üzerinde tüm bilgi ve belgeleri doldurup gönderdik. Heyecan dorukta. Kadına dair çok önemli fark yaratacak bir çalışmanın manevi ödülünü alacağız. Bunu herkes görecek daha çok tarama yapacağız diye düşündük. Linkin geri bildirimi gelmedi. Fakat konsey başkanı olarak tarafıma davetiye geldi. Davete icabet ettik. Ödüller açıklanıyor. Tam da bu kritere geldiğinde özel bir kliniğe verilen ödülle orayı terk ettim. Sonra sorguladım. Size link gönderdik. Olumlu veya olumsuz dönüş yapmadınız. Gözden kaçırmışız denildi. Jüride tanıdığım dostuma sordum. Siz 4000 kadın taramasıyla fark yaratan konseye neden layık görmediniz diye. Jüri içerindeki bir arkadaş konseyin siyasi olduğunu o yüzden verilmemesi gerektiğini ifade etmiş. Seçtiğiniz jüri konseylerin siyaset üstü olduğunu bilmeyecek kişilerden olursa neticede bu şekilde olur diyerek o gün noktayı koydum.
Kesinlikle doğru bir nokta.
Yerel düzeyde ödüllerin herkese verilmemesi gerektiği fikri, ödülün ciddiyetini, prestijini ve teşvik edici gücünü korumak açısından çok önemlidir. Aksi takdirde ödül, anlamını ve değerini yitirir. Ödül kime neden verildi, şeffaf şekilde ilan edilmeli.
Ödül bir ayrıcalıktır. Plaket de herkese verilmemelidir. Herkesin değil, hak edenlerin alması gerekir. Seçici olmak kurumsal itibarı artırır.
“Nasıl olsa herkese veriliyor” algısı oluşturdunuz.
“Bu yıl kriterlere uygun ödül verilecek proje yapan bir kuruluş” bulunamamıştır demek bile bir duruştur.
Türkiye’de yerel düzeyde dernekler ve bireyler için en fazla ödül düzenleyen şehirleri belirlemek, çeşitli ödül programlarının kapsamı ve sıklığına bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Ancak, mevcut bilgilere dayanarak bazı şehirlerin öne çıktığı görülmektedir: En büyük Metropolü İstanbul ve Ankara’yı saymazsak Mersin ilk sırada yer alıyor.(Kaynak:İnternet haberciliği)
Unutmayalım ki;
Ödül emeğin gölgesidir. Değer, zahmette gizlidir………























