Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Eğitim & Kültür Genel Eğitim

Ayıplanma Korkusu: ‘Taziye Yemekleri’

M. Burhan HEDBİ Yazar M. Burhan HEDBİ
18 Şubat 2025
Genel Eğitim, M. Burhan HEDBİ
0
Neyimiz İslâma Göre
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ayıplanma Korkusundan Ötürü Kaldırılması Hep Başkasından Beklenen Bir yara, Bir Gerçek: ‘Taziye Yemekleri’

 

 

Ölüm hak, taziye sünnet, israf haram…

 

Ölüm anından itibaren üç güne kadar, cenaze için cenaze sahibine taziye dileğinde bulunmak sünnettir. Bu süre zarfında Peygamberimiz (s.a.s); “komşu ve akrabalarının ölü sahiplerine yemek getirmelerini tavsiye etmiştir.” (İbn Mace, Cenaiz, 59).

 

Şimdiler de ise bu sünnetin tam tersine taziye sahipleri, gelenlere yemek ikramında bulunuyor. Daha da vahimi bunu yapmayan ayıplanıyor, hatta bazen dışlanmaya kadar gidiyor…

 

Abdullah b. Cafer’den…

 

Mute Savaşı’nda şehit olan Cafer-i Tayyar’ın (ra) ölüm haberi gelince Resûlullah Efendimiz (s.a.s), “Cafer’in ailesi için yemek pişirin. Çünkü başlarına kendilerini meşgul edecek bir iş geldi” buyurmuş ve Cafer’in ailesinin yemek hazırlamalarına izin vermemiştir. (Ebu Davud, Cenâiz, 25-26; Tirmizî, Cenaiz 21; İbn Mace, Cenaiz 59; Ahmed b. Hanbel, 6/380)

 

Evet sünnette yer alan yemek bu yemektir. İçinde birçok hayırı barındıran nebevi tavsiyeyi budur.

 

Oysa günümüzde iş tam tersine dönüştürülmüştür.

 

Bölgemizde cenaze merasiminde özellikle de ilk üç gün boyunca çadırlar kurulup ağır bir masraflarla yemek yapılıyor. Buraya kadar ortada problem yokmuş gibi görünüyor. Ama dikkat edilince bu yemeklerin giderek büyük sıkıntıları beraberinde getirdiği görülecektir. İsraf had safhada.

 

Biz de bunu aslına döndürmek için “Kınayıcıların kınamasından korkmazlar Maide-5/54” dusturuna sığınarak birkaç öneri sunma gayretinde bulunduk.

 

 

 

1- Taziye sahibi yakınının yasını tutacağına yemek derdine düşüyor.

 

2- Ölüsünün arkasından hayır olsun diye bir sürü borcun altına giriyor.

 

3- Daha sonra da borcunu kapatmak için gidip bankadan kredi (faiz) alıyor.

 

4- Bu sefer ilk başta ‘hayır’ niyetiyle yaptığı işe haram bulaştırıyor. Bu bile büyük bir çelişki değil mi?

 

Maddi ve manevi birçok mağduriyete sebep olan “taziyelerde verilen yemeklerin kaldırılması” konusunda, taziyelerdeki yemek israfının önüne geçilmesi, dini boyutu ve sosyal sınıfları incitici hususunda kimin ne önerisi varsa bizimle veya kamuoyuyla paylaşmalıdır ki maddi bir külfet ve manevi-psikolik bir sorun haline gelen bu konu naif bir şekilde çözüme kavuşabilsin.

 

 

Halka karşı mahcup olmamak için hakkın razı olmayacağı bir yola başvurmanın önüne geçilmek ve bu bağlamda maddi ve manevi birçok mağduriyete sebep olan ve maliyeti 25 ila 35 bin tl olarak değişen taziye yemeklerine daha iyi bir çözüm bulunmasına bizce herkesin katkı sunması gerekmektedir.

 

Herkesin eleştirdiği ama maalesef halk ne der korkusundan dolayı kaldırılmasını hep başkasından beklediği bir yara, bir gerçek.!

 

 

Daha verimli olması için öncelikle İl müftüsü, ilçe müftüleri, kaymakamları ve her ilçede hatırı sayılır ve sözü dinlenir birkaç alim, münevver ve kanaat önderi tek tek ziyaret edilerek konuyu iyice anlatmak ve onlardan öneri alıp tecrübelerinden istifade etmek.

 

İl ve ilçe müftülerinin ve her ilçeden bir kaç alimin katılımıyla bir toplantı düzenlenmek ve bu doğrultuda merkez ve köy olmak kaydıyla tüm camilerde okutulması için müftülüğün bir hutbe hazırlaması. Vaazlarda işlenmesi…

 

Taziye yemekleri gerçekten de çok ağır sorunları doğurmakta, kaldırılması için her bölge-ilçe, belde, köy büyüklerinin, özellikle de ilçe müftüleri ve ileri gelenlerinin değinmesi ve islami bir çözüm getirmeleri gerekir.

 

 

 

Bu gibi külfet getiren toplumsal olgu ve olaylarda toplumun üst-amir katmanları mutlaka el atmalıdır. Din görevlileri rehberliğnde, köy dernekleri, esnaf ve sanatkarlar dernekleri, muhtarlar, sosyal faliyetlerde bulunan vakıflar ve ilçenin ileri gelenleri bu konuda mutlaka bağlayıcı bir karar almaları lazım gelir. Aksine eskiden başlık parası için inşaatta çalışanlar yakında cenaze ve ıskat parası için çalışmaya gidecekler.

 

Bundan sonra kimse taziyelerde yemek yemeyerek kendinden başlasa acaba bir yararı olur mu bilemem ama sanırım herkes duyarlı davranırsa başlık parası nasıl kalktıysa bu da ortadan kalkar.

 

Örfümüze aykırıdır diyen cılız sesler olacak elbette. Bunlara da saygı duymakla beraber, cevaben söyleceğimiz birkaç önerimiz var.

 

Bu öneriyi getirenlerden hiç kimse sünnet olan taziyeye-taziyeleşmeye karşı değildir. Sizler toplumun belini bökecek olan bu olguya müspet çözümler getireceğinize, külfete külfet katıp daha daçıkılmaz ve çekilmez hale getiriyorsunuz.

 

Eskiden komşular taziye evine yemek götürürdü. Sonradan kim çıkardıysa bu adeti, işler tersine döndü. Geleneklerimize örfümüze bağlıyız madem; taziye evleri yerine taziyeler tekrar evlerde yapılsın. Çadırlar, taziye evleri yüksek tahtlar olmayınca bakalım evini taziyeye açmaya kim kendi ev halkını razı edecek!

 

Maşallah her mahallenin, her köyün taziye evi var. Seçim beyannamelerine ve vaadlerine taziye evleri giren başka bir memleket var mı?

 

Bu, bir sektör haline geldi artık. ‘Taziye yemekleri itina ile yapılır; özen ve itina ile deneyimli personeli ve sağlıklı ortamda yemek üretimi yapılır, ekonomik fiyatın tek adresi’ diyen reklamler vs…

 

Uzaktan gelenler nasıl olacak diyenler ve benzeri serzenişte olanlar da olacaktır elbette. Bunlara da saygı duymakla beraber, cevaben söyleceğimiz birkaç önerimiz var.

 

Değerli dostlar inanın düşündüğünüz hatta düşünmedikleriniz de dikkate almaya çalışarak bu konuyu yazmaya gayret gösterdim ama ‘maksat üzüm yemektir bağcıyı dövmek değil’ anlayışıyla yola çıkarak hepsini değil özünü işlemekle yetindik. Sizinle aynı hassasiyette olduğumuzu da bilin istiyoruz.

 

 

1- Taziyeye yakın olanlar öğle ve akşam yemekleri saatlerinde gitmemeleri. Örneğin 11: 45 ila 13: 00 arası ve akşam namazı vaktinden 45 dk önce taziyelere gidilmesin. Yani yemek saatlerinde gitmemeleri.

 

2- Bu saatlerin öncesinde veya sonrasında gitmeleri, öncesinde gidenlerin de yemeğe kalmamalarıyla başlanabilir.

 

3- Taziye kültürümüzde eskiden yemek mevzusu olabilir fakat bunun izahı olabilir bir yanı vardı. Şöyleki, genelde köylerden köylere toplu şekilde yaya gidilmekteydi. Varıncaya kadar öğlen oluyordu, dönüşte de akşamı oluyordu, sonuçta bir yemek yenilmek zorunda kalınırdı. Gelenler de bir torba pirinç, şeker, bir teneke yağ veya bir keçi, koyun taziye sahibine getirirdi.

 

 

4- Şimdi öyle değil, iletişim ve ulaşım çok rahat. Çok kolay arabana bin git selam ver fatihanı oku, yarım saat bir saat otur, başsağlığı dileğini-hasbihalini yap, gidiş-dönüş hepsi azami üç saat…

 

5- Bir günlük uzaklıktaki insanlara gelince. Uzaktan gelen yarım saat oturup, fatihasını okuyup geri dönebilir. Ayrıca olmadı bir vakit yemek yemesin, dünya mı yıkılacak, kıyamet mi kopacak. O gün oruçlu saysın kendini. İnanın taziye sahibinin bir de yemekle uğraşması misafire ikramda bulunması ne islamidir ne de insani… Acısını paylaşmak için geldiği dostu için bir öğünlük yemekten vazgeç(e)miyorsa, bunun için onu ayıplıyorsa (ayıplama ve dedikodu konusu yapıyorsa) taziyesine gelmesin zaten. Hem illa yiyecekse, kavurma, pilavüstü et yerine hazırda ne varsa o yenilsin-ikram edilsin.

 

 

Değerli dostlar, o uzaklıktaki dostlarımız; geliş-gidiş dönüş, bıraktıkları işleri, yolmasrafi hepsi ‘başın sağolsun’ demek içindir. Taziye için gelenlerin çoğunun Trafik kazalarından ötürü kendi taziyeleri olmaktadır. Uzakta olan dost veya (birinci derece hariç) akrabalar, bunu günümüz şartlarında telefonla-görüntülü de yapabilir diye düşünüyorum. Şimdilik bununla yetiniyor, bununla beraber kimin bir önerisi ve katkısı varsa ona da açığız. Lütfen bize bildiriniz.

 

OHAK-DER YKB M. Burhan HEDBİ

Paylaş
Etiketler: hakölümtaziye
Önceki Yazı

Atatürk’ü Şükranca Sevmek

Sonraki Yazı

Tez Git Gel

M. Burhan HEDBİ

M. Burhan HEDBİ

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
İbadetler Günahları Siler mi?..
Din ve Ahlak

İbadetler Günahları Siler mi?..

28 Kasım 2025
5k
Derin Acı
Genel Eğitim

Derin Acı

22 Kasım 2025
5k
Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)
Genel Eğitim

Azerbaycan’ın Geldiği Nokta (l)

19 Kasım 2025
5k
Sonraki Yazı
Öğrenme Merakı

Tez Git Gel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap