Dert bir değil yüze yakın…
Yüze yakın meal var… Kimse kimsenin mealini beğenmiyor… Bilimin ilerlemesi ile Kur’anın ayetlerinin bazıları daha anlaşılır oldu…
Dert bir değil üç yüze yakın…
Üç yüze yakın mezhep oluştu… Kimse kimsenin mezhebini beğenmiyor… Yeni fetvalar yeni fıkıhlar… Yeni tefsirler…
Dert bir değil bine yakın… Eskilerin derdi sadece tevhitti…
Peygamberlerin mücadelesi tevhit içindi… Kimse kimsenin dindarlığını beğenmiyor… Menfaat… Çıkarcılık cemaatleri, tarikatleri çoğalttı…
Derdimiz tevhit değil… Irkçılık ve mezhepçilik…
Bu durumlar dert mi dert… En büyük dert… Osmanlının yıkılışıyla halifesiz kaldı sünni dünya… Şia etkinliğini artırma gayretinde…
Bir çiçek gibi mavi Bakarım sana
Bir çocuk ağlıyordu
Bir çiçek ağlıyordu babasına bakıp
Bakışlarında şu gül mana :
Karnım acıksa da ağlamam ben
Oyuncak almazsan ağlarım.
Beni dövmeye kalkışma baba
Karnın acıktı diye seni dövüyorlar mı
Oyuncak alırsan sevinirim baba
Bir çiçek gibi mavi bakarım sana
Koklamaya doyamazsın beni
Gökler mavi göklere
Bir çiçek gibi mavi bakaım





















