Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Aysun GÜL

Yetmedi mi? Bu Duygu Sömürüsü.

Aysun GÜL Yazar Aysun GÜL
04 Eylül 2010
Aysun GÜL
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Yıllar geçti! ama dünyada ki insan kalbi istismarı bitmedi ve bitmeyecek de. İnanmıyorum! İnanmayacağım da. Halbuki dinimizin esaslarından biridir, insana insanca davranmayı bilmek.

 Zaman aktıkça hiddetlenen  akrep ve yelkovan, artık  birbirinin zıddına hareket etmeye başladılar. Bizleri de insan olmaktan, çıkma noktasına getiriyor. İnsan denilen aciz varlık, karşısındakinden biraz daha güçlü olduğunu fark ettiğinde, kendi içindeki zayıflığı unutuyor. Ezebileceği ve sömürebileceği birini bulmanın verdiği sevinçle, yolunun üzerinde çıkana basıp geçiyor. Yıllar öncesi kimsenin kimseden haberi olmadığı zamanlar da, komşunun bir tabak çorbaya ihtiyacı varsa koşa koşa götürürdük. Onların o çorbayı kabulü yüreğimizde çığır açardı..

“Eğer hür bir toplum sayıca daha çok olan fakirlere yardım edemezse, sayıca az olan zenginleri de kurtaramaz “ John Kennedy

Şimdilerde yardım; insanla duygularını sömürü anlamına geliyor. Birileri ün yapmak ve para kazanmak ya da oy toplamak istiyorsa, en kolay yolu duygusal sömürü. Bunu ülkemizde yıllarca yaşamadık mı?

Dernekler kuruldu yollara düşüldü, kameralar ellerinde “Allah için yardım edin.” feryatlarıyla bir yol çizildi. Natüralist bir yaklaşımla, samimi ve içten girişimlerle başlayan bu yolculuklar, çıkarları okşamaya başlayınca; insani yardımdan çıkıp, insani soykırıma dönüştü. Soykırım yapmak için katil olmaya gerek yok. Birileri hislerimizle oynuyorsa dünyanın en büyük şiddet eylemidir bu. Savaşlar da kan akar ve durur, ama yaralanan ve incinen bir kalbin tamiri yoktur.

İletişimin geliştiği bir dönemde TV ve radyolar aracılığıyla, milyarlar değerinde paralar toplanmaya başlandı. Paranın ve şöhretin ten sıcaklığı, tutkuya dönüştü ve arkasında bir sürü ağlayan insan bıraktı.

Avrupa kapılarına kadar dayanan bu yardım sömürü illeti, “İslam adına sen de gel diyerek” doruk noktaya ulaştı. İslam’i sermaye deyip, Peygamber dönemi kurulan İslam’i sistem birliğine yakın çabalamalar, bir sürü insanın canını yakmakla sonuçlandı. Oluşturulan sistemin bir ülkede geçerli olabilmesi için, devlet ekonomisindeki kaidelerinde o şartlara uyması gerekir. Bunu hesaplamadan kurulan küçüklü, büyüklü şirketler bir süre sonra dökülmeye başladılar ülkemizde.

Zekat ve faizsiz sistemle geldik diyerek, yeni çığır açan banka ve şirketler, bunun işlemeyeceği anlayınca kar payı söylemini çıkardılar. Aslında kar payı diye bir şey olmazdı. Nasıl kar payı ki hep kazandırır. Sonuçta bir şirketin hep aynı düzeyde kazanabilmesinin mantıklı bir açıklaması olamaz.

“Işık yapmanın iki yolu vardır: ya kandil olmak, ya da yansıtan ayna” Edith Warton

Kurulan bu şirketler, “Din adına sizde kar edin sloganlarıyla” sömürü sistemine yeni bir pencereden baktılar. Şimdi bu sözlerimin, nerelere getirileceği de biliyorum! lakin görünen köyde kılavuz istemez. Bakın Avrupa’daki Türk ve Müslüman kardeşlerimize ne sıkıntılarla kazandıkları paralarını, yatırdıkları bu şirketlerden geri alamıyorlar. Zaten üzerine de bir bardak su içip oturuyorlar artık.

Yardım için kurulan İslam’i sermaye, paranın tadını aldıkça yardımları kendine yönlendirmeye başlamıştı bile bir süre sonra. Tv’de program yapımcıları o zavallı insanların duyguları sömüre sömüre ünlerine ün katmışlardı bile. Şiirler yazıldı, şarkılar yapıldı, konferanslar düzenlenip, imza günleri düzenlendi. Birileri yükselirken diğerleri sadece isim olarak bile hatırlanamadı.

“Ve hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödemeyeceği hiç kimsenin şefaatinin kabul edilmeyeceği hiç kimseden bir fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği bir günden sakının.” (2/48)

Devlet yönetiminin el değişimiyle birlikte artan derin fark, işsizliğin ve yoksulluğun sınırları daha da artırdı. Bir varmış, bir yokmuş La fonten’den masallarla bir yerlere anlatılır oldu ve orada kaldı bu olanlar.

İsim vermek istemiyorum ama vermeden olmayacak diye de düşünüyorum. Bu büyük şirketlerde biri “Yimpaş holding”di. Şuan Yimpaş’tan geriye kalan sadece, boş arazilere yaptığı bir sürü fabrika. Boş ve kullanılmaz durumda olan. Yozgat şehrinin en ihtişamlı binasıydı, Yimpaş holdingin binası. İçinde yok yok.. Ama ne yazık ki iflasın ilk vurduğu şirketlerden biri olmaktan kurtulamadı. Anadolu insanından toplanan paralarla yapılan bu holding şimdiler de tüm marketlerini sattı. Kalan bir holding binası oda düğün, dernek, sinema, konferans salonlarıyla iş yapmakta. Kapılarından zor geçilen bu holding’den, alacakları kar payını bırakın! verdikleri paralarını bile alamadılar ortakları. İşçiler işlerinden çıkarılırken, tazminatları bile verilmedi doğru dürüst .

Kombassan ve Jet-pa ve diğerleri. Sisteme ayak uydurmayı beceremedikleri için, takıldıkları ilk taşta yüzüstü düştüler.

Peygamberin ekonomi de gördüğü ve önerdi en büyük sermaye emektir. Çalışırsan kazanırsın. Emek harcarsan sermayeni elde edersin. İslam sisteminin kul hakkına verdiği değer tartışılmazdır. Bu holdinglere güvenilmesinin altındaki gerçekte budur.

Kul hakkını ihlal etmeye başlayan kan emiciler, açtıkları kuyularda hala debelenip duruyorlar. İslam da sistemi insan kurar ve emeğiyle yaşar. Kapitalist sistemde burjuva kurar ve diğerleri sadece emredileni yapar. İşte! yola çıkılan ilkelerden biri de buydu, bizi sizdeniz hepimiz bu holdinglerin sahibiyiz diyerek.

“Her neyi nafaka olarak infak eder ve adak olarak neyi adarsanız muhakkak Allah onu bilir. Zulmedenlerin yardımcıları yoktur.” (2/270)

Ama zamanla şirketlerin başında olanlar, burjuva olmayı öğrenip ahilik denilen, kanaatkar sistemden uzaklaşınca gemi karaya vurdu. Deniz feneri derneği yardımların ışığında şirketleşerek sonunu hazırlayan bir başka grup oldu. Ve insan duygularının derince yaşandığı sevgi seferleri yapılmaya başlandı, il il. Ne yazık ki bunun da sonunu açgözlülük denen illet hastalık getirdi. Yardım toplayan da, yardım toplanan da sömürülmeye başlandığı anda, dibe vurdu bu dernek içi şirket.

Yok muydu? düzgün dernekler elbetteki var hem de gerçekten gönülden çalışanlar. Yıllardır yıkılmadan yılmadan ülkelere seferler düzenleyenler. Onları bu kapsamın dışlında bırakıyorum. Onlardan Allah razı olsun. Zaten razı ki hala varlar, hala çalışıyorlar..

Artık bu milletin duygularını sömüremeyeceksiniz buna izin vermeyeceğiz. Ne din ne de vatan sevgisi sizin oyuncağınız değil. Sürü psikolojinden kurtulduk bizler. Gerçek sürü sizsiniz Azazil’in peşinden sürüklenen. Yolunuz mübarek olsun. …

“Fatih Sultan Mehmet Han devrinde bir Müslüman günlerce dolaşıp yıllık zekatını verebileceği fakir birini arayıp bulamadı. Bunun üzerine zekatının tutarı olan parayı bir keseye koyarak Cağaloğlu’ndaki bir ağaca asıp, üzerine de:

-Müslüman kardeşim, bütün aramalarıma rağmen memleketimizde zekatımı verecek kimse bulamadım Eğer muhtaç isen hiç tereddüt etmeden bunu al, diye yazdı
Bu kesenin üç ay kadar o ağaçta asılı kaldığı söylenir.” ALINTI.

Yardımsa ve örnek almaksa açın tarihe bakın nasıl yardım yapılmış. TV de yokmuş

O zamanlar, gazete de, şiir de, şarkı da vs vs. Ömer’i örnek alın, Ebubekir’i, fatihi, ve diğerlerini..

Biz onların torunlarıyız.

Selam ve dua ile

Paylaş
Etiketler: deniz feneridernekekonominatüralistsermayeyardımzaman
Önceki Yazı

Alkol Ömrü Uzatır mı Kısaltır mı?

Sonraki Yazı

Çalışmayan İşçi İçin SGK Primi mi Ödenecek?

Aysun GÜL

Aysun GÜL

1977 Trabzon doğumluyum/evli ve bir çocuk annesiyim. yerel bir gazetede ve İnternet bir edebiyat dergisinde yazılar yazıyorum. k.t.u mezunuyum.

İlişkili Yazılar

Aysun GÜL

Kalbin Keşfindeki Mucizevi İlaç: Nefis Terbiyesi

02 Ağustos 2011
5k
Aysun GÜL

İçin İçin İçimizi Kemiren Hatalarımız

31 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

Dağ Eşkiyalığından Meclis Eşkiyalığına!

29 Temmuz 2011
5k
Aysun GÜL

İnternet Sohbetleri Veba Gibi Sardı Toplumu

23 Temmuz 2011
5k
Sonraki Yazı

Çalışmayan İşçi İçin SGK Primi mi Ödenecek?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap