Yeni bir gün yeni bir umut demektir.
Geçim derdi, iş, çocukların istikbali, günlük siyasi çekişmeler, tartışmalar bizi ruhen ve bedenen yıpratırken bir yandan beyin hücrelerimizi diri tutar diğer yandan da ufkumuza yeni yeni fikirler yeni düşünceler katar. Bazen moralimiz bozulur, yoruluruz. Dilimize hakim olursak, kimsenin kalbini kırmadan sakin sakin izah ederek, karşımızdaki kişiye de hak vererek ve saygı, hoşgörü içinde olursak yeni dostlar kazanabilir, kalpleri yumuşatarak da sevaba girmiş oluruz.
Akşam karanlıkta en az beş saat deliksiz uyuyarak hem iş yorgunluğumuzu gideririz hem de yeni güne daha zinde uyanırız. Bu aynı zamanda bize yeni umutların kapısını da aralar.
Güzel bir kahvaltının ardından gözlerimizde ışık, moralimiz de yerindeyse ve cebimizde yetecek kadar paramız varsa mutsuz olmak için bir sebep yoktur.
Ama her zaman öyle olmuyor işte.
Bir şehit haberi duyuyoruz yüreklerimiz dağlıyor.
Bir arkadaşımız bir dostumuz hastanede can çekiyor üzülüyoruz. Daha dün beraber çay içiyordun, memleket meselelerini konuşuyordun dertleşiyordun, bugün o arkadaşların artık yok yanında…
İşsizlik almış başını gidiyor.
Pırlanta gibi gençler boş geziyor.
Pahalılık, yoksulluk, hastalık diz boyu.
Haksızlık, hukuksuzluk gözle görünüyor fakat bir şey yapamıyorsun.
Anarşi, terör bu politikalarla nasıl sonlanacak?
Hırsızlık, yolsuzluk, rüşvet almış başını gidiyor.
Fuhuş kanunla suç olmaktan çıkarılmış.
İsraf çok.
Hava kirliliği, plansız yapılaşma, beton yığınları ekolojik yapıyı tehdit etmeye devam ediyor.
Yeşil katlediliyor.
Fabrika yerine, gereksiz eğlence yerleri, rantiyeye dönük plansız programsız işler olağan hale geldi.
Tarımda kendi kendimize yetecek durumda iken dışarıya bağımlı hale geldik.
Eğitimde düşünmeye değil ezberciliğe, ilmi derslerden ziyade fantezi derslere daha çok yer veriliyor.
Atanamayan yüz binlerce öğretmen bunalıma terk ediliyor.
Bu ve buna benzer sebepler yüzünden yine de insanlar gülebiliyor, eğlenebiliyor, mutlu olabiliyorsa
o insanlara bravo demek lazım.
Burada iş başına getireceğimiz insanlar, işinin ehli olursa, namuslu, yurtsever ve çalışkan olursa üretime katkıda bulunabilirlerse hem kendileri mutlu olur hem de memleket idaresi güzel olur. Dolayısıyla rahat ve huzur içinde yaşar gideriz.
Cenabı Mevla’mın o günleri göstermesini diliyorum. Dua ediyorum.
Yusuf Yılmaz
