Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ömer Sabri KURŞUN

Yaşa Göre Hayat Anlayışı

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
18 Ağustos 2019
Ömer Sabri KURŞUN
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

15 yaşında hayatı anladığını sanan___

• İçtikleri iki birayla arkadaş arasında ” abi geçen bi içmişim” muhabbeti yapan genç kanlar. Şıpsevdi sakızlarından çıkar bunların aşkları…
• Zorla Türkiye ye de bütünleşmiş edilen çarpık kültürün ve vahşet içindeki eğitim sisteminin sapık aşkından doğan nesildir.
• Hayatı anlamak için en azından bir 15 yıla daha ihtiyacı olduğunu anlayamayanlarKolaylıklar4.sırada 4

Kolaylıkla görülüyor ki birçok kişi bu nesil’i genelleyebiliyor ve fark edip etiketleyebiliyor.
Doğrudur, son derece bariz bir şekilde itiyor bazen bu tip gençler.
Ancak öbür kültürlerden farklı olarak Türkiye de bir kaç farklı etmenin göz önünde bulundurulması gerekir bu insancıklar genellenmeden önce.

1) Eğitim sistemi: sürekli geleceğin tehlike altında olması. Sürekli kendilerine büyük sorumlulukların yüklendiğinin hatırlatılması muhtemelen ister istemez hayatı sorgulamaya itiyordur bu ufak karamsarları ve bir kaç cevap bulmadan gerçekten yollarına devam etmelerinin zor olduğunu hepimiz biliyoruz değil mi? Yoksa 15 yaşında bir bünye nasıl algılayabilir bütün sosyal konumunun ve gelecek hayatının bir kaç çemberi doldurmaktan ibaret olduğunu?

2) Sosyal-kültürel durumlar: bu insanları cinsler ve bireyler arasında hızla yitip giden iletişim yaratıyor biliyorsunuz değil mi? Yaşlı amcalar gibi konuşmayı sevmiyorum ancak sokakta bilye oynayan, oyundan oyuna koşan, top peşinde yorulan gençlerin, çocukların hayata karşı daha umutlu, daha basit ama samimi olduklarını hatırlamıyor musunuz? Elinizde iletişim namına sadece Facebook, msn ve bilumum netsel ıvır zıvır kalmışsa eğer, sizden 10 satırlık alana kendinizi yazarak özetlemeniz bekleniyorsa eğer, elbette bu gençler hayatı çözdüklerini sanarak var olacaklar bu evrenlerde.

3) Çalkantılı gündemler: yaşı 15 ile 20 arasında değişen bireylerin hayatları boyunca görüp geçirdikleri gündemleri şöyle bir gözden geçirirseniz aslında hayatı çözdüklerini sanmalarının doğal bir psikoz olduğunu göreceksiniz.

Bombalar gördüler, tren kazaları yaşadılar, büyük depremler ve doğal felaketlere maruz kaldılar siyasi kamplaşmalara aile içinde bile şahit oldular, sık sık sapkınlık dolu haberler okudular ve doğumu, ölümü, yaşamı ve doğal süreçleri milyonlarla beraber gündemden takip ettiler.
Her ülke de olmuyor mu sarsıntılı günler, üzüntülü haberler? Oluyor elbette ama şöyle bir hatırlayın lütfen, bizimki kadar köklü değişimler ve yankılar yaratan bu kadar dalgalı ülke güncesi bulmak zor değil mi?

Küçük dünyasına sığmayan, bu yüzden sıkıntı duyan, küçük dünyasını fethettiği içinde, hayatın bu küçük dünyadan ibaret olduğunu sanan, hayatı sıradan tekdüzelik de akıp giden, kabuğunu kıramayıp bu kabuğu hapsolan, gelişemeyen, büyüyemeyen, anlayamayan, anlaşılamayan gençlik.

Kabuğu kırdığında yaşayacak olduğu, çıktığı kabuğu beğenmeyip, geçmişinden, ailesinde çevresinden uzaklaşıp, kendisine başka küçük bir dünya yaratacaktır.

Aslında şöyle düşünmek gerekmez mi; bir kere insan her yaşında hayatı anladığını zanneder (aksini iddia etse de içten içe böyledir bu). Bunu 15 yaşında düşününce mi geri zekâlı oluyor insanlar? Yine de belki yaşadığı kadarını anlamış olduğunu düşünüyor olabilir.

Büyüklerin kullandığı bana hayat çok şey öğretti lafını, ayrıldıkları her sevgilinin arkasından çokça kez tekrarlayarak, hayata dar baktıklarını bize gösterirler. “bin biliyorsan da bir bilene danış” atasözünün yerine, “seven,…. (müstehcen) ….sevilir” sözünü kullanırlar. Hayatın onlara getirisi olarak aldıkları harçlıkları görürler ve harçlıkların azaltılması ya da istenilen artışın yapılmamasını işten çıkartılmak olarak görürler. Bu çevreden bazıları üniversiteyi bitirdiklerinde emekli olur ve hayata ilk adımlarını atarlar. Gelecekte ise mutlu bir hayat yaşayıp kırkından sonra sapıtanlar kervanına katılmazlar. Bu nedenle on beşinde yapılan hatalar, kırkında ders olurlar ve bizlere atasözlerini yeniden yorumlama ihtiyacı duyururlar.

Hala yer yer itici buluyorum ve büyümüş halleri ile bile iletişimi zor buluyorum ancak kendi başlarına böyle olmadıklarını da unutmamak gerek sanırım.

60’lar ve 70’lerin x nesli sonrası 80’li yılların sonlarına doğru hayata gözlerini açan evlatlarımızın geçtiği yoldur bu. Psikolog Dr. Jean m. Twenge “ben” nesli adlı kitabında şu sorularıyla sorgular bu yeni yetme nesli durumunu “bugünün gençleri niçin bu kadar özgüvenli ve iddialı. Fakat bir o kadar da depresif ve kaygılı?”

Kendi fikirlerini babalarının öğütlerinden daha makbul bulan 15 yaş grubu gençlerdir.20 yasına geldiğinde eğer “lan adam zamanında ne konuşmuş, doğru söylemiş valla” diyorsa, hayatı anlayabilme sürecinin teori kısmına hakim bir insan olmuş olur.

Yirmi yaşında görmüş geçirmiş olurlar, 25 yaşlarına geldiklerinde aslında hayatta anlayamadıkları çok fazla şeyin olduğu fark edenlerdir

Toplumun yetiştirmekten gurur duyduğu gençlerdir, çünkü hayat anlaşılırsa daha çok aranmaz, daha çok aranmazsa pek problem de çıkmaz. Ama bir de ergenlik bunalımı vardır ki onu bütün bunların dışında tutmak gerekir, o hormonaldir, geçici hasardır.
Hayatı anladığını, kimsenin onları anlamadığını sanan geri zekâlılar olarak başlayan insanlardır. hayatı anlamadığını ama kendini anladığını ve kimseyi anlamadığını görene kadar devam eder bu sendrom.
Kimisi 25–26 da, kimisi ömür boyu. Akıl yaşta değil baştadır lafı, aslen akılsızlık yaşla değil, başla bitirilir olarak değişsin, arz ederim.

75 yaşında “ulan ben hayatı onbeşimde anlamışım aslında ne diye vazgeçtim ki amma geri zekâlıymışım” derler.
Yaşadığı 15 yılın ardından, hayatın farklı yönlerini de keşfetmeye başlamasının verdiği heyecanla “hayatın anlamı”nı çözmeye çalışan insanlardır ki, zannımca hiçbiri geri zekâlı değildir; bu dönem bi nevi ergenlik dönemine denk geldiği ve böyle bir durumu herkes yaşadığı için bütün insanlar geri zekalı değildir muhakkak!

Hızlı yaşayan bir çoğuda 16–17 yaşını geçmeden ölür gider.

– Eğer bir çocuk eleştiri ile yaşarsa…
… Kınamayı öğrenir.

– Eğer bir çocuk düşmanlıkla yaşarsa…
… Savaşmayı öğrenir.

– Eğer bir çocuk alayla yaşarsa…
… Utanmayı öğrenir.

– Eğer bir çocuk utançla yaşarsa…
… Kendini suçlu hissetmeyi öğrenir.

– Eğer bir çocuk hoşgörü ile yaşarsa…
… Sabırlı olmayı öğrenir.

– Eğer bir çocuk teşvik ve onayla yaşarsa…
… Kendine güvenmeyi öğrenir.

– Eğer bir çocuk övgü ile yaşarsa…
… Değer vermeyi ve takdiri öğrenir.

– Eğer bir çocuk dürüstlükle yaşarsa…
… Doğruyu öğrenir.

– Eğer bir çocuk arkadaşlık içinde yaşarsa…
… Sevmeyi ve dostluğu öğrenir.

16 09 2009

Paylaş
Etiketler: çalkantılı gündemEğitim SistemiErgenlik bunalımıfacebookTren kazaları
Önceki Yazı

Ünlü Kanser Uzmanı Rutin Aşıdan Sonra Aniden Öldü

Sonraki Yazı

Suçsuza Suç Atmak Apaçık Bir Günahtır

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Hayat
Edebiyat

Hayat

21 Şubat 2025
5k
Sadaka Taşı
Eğitim & Kültür

Sadaka Taşı

20 Şubat 2025
5k
Bir Anne
Edebiyat

Bir Anne

19 Şubat 2025
5k
Hayat ve Paylaşmak
Edebiyat

Hayat ve Paylaşmak

18 Şubat 2025
5k
Sonraki Yazı

Suçsuza Suç Atmak Apaçık Bir Günahtır

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap