Yalancısın… Şehadet dilinin ucunda
Şehadet dilinin ucunda…. Sende kanaat yok azla yetinme yok…Fakirleri düşünme yok… Şehadetin hakkını ver… Sadık ol bu şehadetinde… Cömert misin… Hayır. Bilmez misin Allah cömerttir ve cömertleri sever…
Şehadetle uyumlu mu hayatın…. Çok büyük söz olan şehadet yok sende…. Allah aşkından başka aşklar var gönlünde….
Yalancısın… Euzu billah diyorsun…Esmayla uyumlu mu hayatın…
Unuttun Allahın gücünü… Şeytanda unutmuştu Kabil de unutmuştu…. Kabilin başına elindeki taştan büyük taş düştü… Keşke Habile atmasaydı o taşı….
Gül Mezarın Başındayım
Bu mezar gül
Bu mezar Hiram benim
Bir de seccadem var
Seccadem Nuh gemisi bana
Yunusun şiirleri aklıma yıldız…
Alnım secdeli benim
Ben hep gül mezarın başındayım
Düşmez burada kuşlar tuzaklara
Gül mezarın başındayım
Gül sofranın gül aşında
Öz ağlıyor, göz ağlıyor, şükürde dilim
Kul oluyorum
Kül oluyorum
Süt beyaz
Şu başsız kişi Cafer-i Tayyar mıdır
Bu dünya hala bize yar mıdır…
Gâh geliyor gözümün önüne Mekke
Mekkenin dağı – taşı der bana
“Miracın sahibi” o
Gâh dile geliyor gözümün yaşı
Gözümün yaşı der bana
“Kevser sahibi o”
Ak gözümün yaşı ak bana
Yaşamışım bunca kara yıl güneş uzak ay uzak bana
Gül efendim gül
Gâh hayalim koşuyor hicret günlerine ve diyorum:
Güvercinler askerleri…
Gül mezarın başında
Ebu bekri, Aliyi an gönlüm
Yıldızları ayları…
Gül mezarın başındayım
Gah koşuyorum koşuyorum varamıyorum ona
Veysel gibi yanıyorum
O gül gibi yanayım
Yak
Gül hasret beni
Gül mezarın başındayım
Geç kaldım
Kim olsun benim gibi dertli
Elli yaşındayım
Gül mezarın başındayım
Gâh Sırat geliyor aklıma
Ve diyorum:
Sırat köprüsünü geçmekte de ne var
Gözyaşlarım olsa tutunacak dalım
Allahım güneşler ver ki, soyuma
Allahım derindir kimse düşmesin
Ah kuyuma
Eyvah düştüm kuyuma…
Asrım karanlıktı….






















Vallahi yalancı, billahi yalancı. Ağzı hayra açmaz, dili hayrı söylemez, israfı mazlumun kanı. Aç susuz, hatta hayatına kıyanların sebebidir varlığı.