Gün/aydın dostlarım…
Özlemeyi biliyorsan tebessüm et. Beklemeyi biliyorsan sabret… Sevmeyi biliyorsan… Kollarını aç___________________ Sevgiye başlangıcım ben…
VATAN ve AŞK
Hadi güzel başlayın güne/ Anı yaşayınız takılmayınız düne…
Geçmişi ders alarak unutunuz, bakın geleceğe/ Bir gün yaşayıp mutlu uçan kelebeğe/ Hayatla tanışmadan gülen bebeğe…
Bilmeden yaşıyoruz ne olacak seneye/ Doktor mutluluk yazdı reçeteye/ Gittik bulamadık eczaneye…
Sizce ilaç nerde?../ Bence tam içinizde/ Ortaya çıkabilir isteyince/ Hayatı yaşayın ince ince/ Küçük şeylerden mutlu olmayı bilince/ Sorun çözülüveriyor bence…
Çünkü karanlıklar aydınlığa kavuşur birden bire… “sen yanmazsan ben yanmazsam biz yanmazsak nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa” demedi mi büyük usta Nazım Hikmet.
Bu söylem taşın altına elini sokmak isteyen insan haykırışıdır, yerindedir, doğrudur. Yanmayacaklar tarafından bu söz pek duyulmamasına rağmen, yanacaklar tarafından sık sık duyulur. Kaldı ki kimin yanacağı veya kimin yanmayacağı belli değildir…
Tanrı dağlarından, Moğolistan çöllerinden, Anadolu’ya Türklüğün dallı budaklı maneviyat ağacı uzanır. Bu maneviyat ağacının kökleri Orhun nehrinin sahillerinde, Altay dağlarında; gövdesi Orta Asya bozkırlarında, Kafkas’lar da; filiz açan dalları ise Anadolu’dadır. Ama kök olmasa, gövde, gövde olmasa, dallar, dallar olmasa filizler olmaz.
Ben ki; Misak-ı Millî ilkeleri doğrultusunda, Ülkemin çıkarları, toprakları ve insanı için yanmaya hazırım ya siz!..
Ve kim ki; Barış adına, Sevgi adına, İnsanlık adına yoklama alırsa, ben; ‘BURADAYIM’
Biliyor musunuz?..
Bazen yazarken üşürüm titrerim parçalanırım…
Ne zaman mı?..
Haberleri izlerken, izlemek istemem ama keskinliğim bir taraflara, birilerine körelmesin diye izlerim…
Bu canım vatanın ve bayrağın içinde barındırıp, ona can veren, yurt veren, döl vermesine döşek hazırlayan kutsallığına riya eden hainlerin aldıkları canları yazarken ağlarım.
Ağlarımda, onların geleceklerine de ağlarım. Bilirim ki uğruna dökülecek kanlarımız, yüreklerimizden pompalanırken, bu bayrak uğruna toprakla buluşmak için bedenimize isyan etmektedir.
Ve yine bilirim ki bir gün bedenimize söz geçiremezsek, boşalacak kanlarımızda çırpınarak boğulacaklar.
Bunu bilirim ve o acınası riyakârlara insana benzeyemedikleri için ağlarım insanlık adına…
Bunları yazmak her şeyi barındırır içinde, iki şey çok çarpıcıdır benim için.
‘VATAN ve AŞK.’
Ben her ikisiyim…
Vatan kimsenin parsellenmiş arazisi değildir. Ancak herkesin ortak yaşam alanıdır. Korumak da herkesin en önemli görevidir…
Ve dostlarım: Size kötülük eden insanları affedebilirsiniz. Ancak vatana ihanet edenleri asla…
Sağlıklı, huzurlu, barış dolu ve sevdiklerinizin hep yanı başınızda olacağı yeni bir gününüz olsun temennilerimi iletiyor ve anılmak gönül dağlarındaki gül kadar güzelse, unutulmak hüzün dağlarındaki diken kadar acıdır diyorum.
Unutmayacak ve unutulmayacak her bir dost yüreğe uzun sağlıklı, mutlu ve içi sevgi dolu bir gün ve hafta diliyorum sizlere…
Sevin sevilin, hayat sevince, sevilince güzel ve diyelim her bir cümleye; bu ülkenin sahipleri yalnızca bu ülkeyi karşılıksız seve bilenlerdir…
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun, gecenizden doğan sabahınıza selam olsun…
Hoş kalın hoşça kalın ama her dem sevgiyle dostça, aşkla, şarkılarla, türkülerle kalın kalın… Bir gün, bir yerlerde, görüşmek ümidiyle…
#öskurşun#