“Vahdet-i vucud” var “Vahdeti vucud var” sen hangisini aldın… İşte bu da Ömer Hayyamın “Vahded-i Vucud’u” bütün esma tecelileri inkar edilmiş…
Ey hayyam ayna olmazsa görüntü olur mu? Yok satma aynayı… Ayı güneşi, yakan ateşi… Yok saydıkların bağımsız değiller ama varlar… Yaratıcı olur da yaratılan olmaz mı? Razzak olur da rızık olmaz mı? Rızıklanan olmaz mı? Gözün onları da görsün… Hasretin mi izin vermeyen… Aşk kör mü etti…
“Sensin görünen”
Dedi şaman
“Gören de sensin,
hep sen…” (Ömer Hayyam)
İlahi din var ilahi din var… Sen hangisini aldın… Aklı kovan vahdedi Vucutcu’ya sapık diyorsun… Neden sapık aklı kovduğu için… Aklı kovarsan sapıklardan olursun…
Dindar var dindar var sen hangisindensin işte peygamber çağının dindarı… İşte günümüz dindarı… İlahi dinin özelliği her şeyi ilaha göre değerlendirmektir. Nas’ın bir çoğunu attık. Aklı düşman bildik… Dinde bu özellik kalmadı.
Peygamber çağının dindarı aklı kovmadı… Aklı vahiyle besledi… Aklı kovma çünkü naslar kaybolabilir veya akılsız yorumlarla gayesinden uzaklaştırılır… Akla düşman olanın dini ilahi din değildir…
Peygamber çağının dindarı… Denge kurmak için sayı kullandı. Mesela namazın şu kadarı farz şu kadarı sünnet dedi… Dünya işlerine de vakit ayırdı… Ey “dünya çirkef” diyen sen ne yaptın… İlahi dini namaza indirgedin oysa esmanın her birine hadimlik Allah’a yaklaştırır insanı. Senin cihadın yok sanki cihat zikir değil… İlahi dini namaza… Hacca indirgeme zekatı da var… İlahi din bir ağaç olsaydı 99 dalı olurdu… Hangi dalı tutsan o ağacı tutmuş olurdun… Eğer gemi olsaydı güvertesine de binsen ambarında farelerle de olsan binmiş olurdun… Yol almış olurdun…
Asrımın Günahları Atomlara Denk
Asrım üvey anne ağladım
Asrımın günahları atomlara denk…
Hani cananım…
Hani o gül hayat
Asrım utan
Asrım günahların atomlara denk…
Hani ışığa can veren pervaneler
Hani gül dalında öten bülbüller…
Hani nehirlerimi besleyen bulutlar
Hani taşa yosun eken sabırlı rüzgâr…
Cimrisin asrım
Utan
Gönül yıkmam
Gönülden çıkmam
Varsın
Asrımın günahları asrımın atomları
Vız gelir bana…
Asrım günah ve silah üretiyor…
Gül yetiştiren asırlar gülün gönlüme…
Gül yetiştiren asırlar gelin gönlüme…
Kardeş kavgasıyla sızlar yüreğim
Ne baharım var ne kelebeğim
Asrımın günahları asrın atomlarına denk…
Gül yetiştiren asırlar girin gönlüme…
Ellerim buz tuttu çiçek açar mı…
Kelimelerime kelepçe vuruluyor…
Boy versin
gönlüm minarelerin gölgesinde
Gül yetiştiren asırlar girin gönlüme…
Gönüller viran şehirler
Bu asrın günahları asrın atomları…
Yunus’un eteğine yapıştım
Ben aşk adamıyım
Öldürmez beni
Asrımın günahları asrımın atomları
Günah ve silah üretir asrım…
Asrım ki kör ve sağır





















