Bisiklet hayali, alerjiye neden oluyordu. Yaz tatiline girilip de yollarda bisikletli gördüğünde, alerjisi azıyordu. Bu durumda alerjisi yaz tatilinde de süreceğe benziyordu.
Bu sene de dersleri bisiklet sevgisinden ayrı tutmayı başarmıştı. İftihara geçtiği karnesini de babasına sunmuştu. Buna rağmen babasına, başarısının arkasında küllenen bisiklet ateşinden bahsetmedi. Gençliğimde bisiklet zevkini tatmayacağım da ne zamana bırakacağım. Geçen yazdan beri hayalimde pedal çeviriyorum. Uykumda fırına ve pazara gidiyorum. Sahilden eve dönüyorum ve bisikletten hiç inmiyorum.
Rüyada olduğumu geç de olsa anlıyor ve yıkılıyorum…
Dünyam bisiklet üzerinde dönüyor. Bisikletimin bazen lastiği patlıyor, bazen de tekerinin havası iniyordu. Okuldan gelirken de freni tutmuyordu. Bıraktığım yerde bulamadığımda ise ağlayarak uyanıyordum.
Sevgimi bisikletimin üzerine oturtmuştum ama beklenmedik bir şekilde bisikletim zincir atmıştı. Pedalı sevinçle çevirdim bu defa da direksiyonda eğrilik vardı. Her gece rüyamda bisikletin bozulmasını görüyor ve üzülerek uyanıyordum. Buna karşılık top sahasının kenarında bisikletle uçuyor ve büyük bir sevinçle uyanıyordum. Sevinçli olduğum günlerde Türkiye turuna çıkıyordum. Ege ve Ak denizi turlayıp dönüyordum. Ne kadar yol yaptığımı bilemiyordum.
Bugünden sonra bisikletin hayatıma girmesini, yolları aşarak ekmek alıp eve dönmek istiyorum. Değerli yol arkadaşımla olabilmek için konuyu babama açmak gerekiyordu.
Çünkü annem, babanla konuş yok diyeceğini sanmıyorum. Yalnız kardeşim de isterse nasıl davranır bilemiyorum. İçimden annemin düşüncesine göre bisiklet artık odamdaydı. Anneme isteğim, erişilmez m? Diye sordum. Özellikle hayallerim bir tutku haline gelmiş ve inanılmaz bir sevgiyle bağlanmışken, dedim.
Uyandığımda odamda tertemiz kırmızı bisikletimi görmek istiyorum. Bisiklet artık bir sevgi vasıtamdır, diye düşünüyorum. Biriktirdiğin harçlığı da babama vereceğim.
Oğuz, bisiklet olayını babasıyla konuşmaya karar vermişti. Yalnız kardeşinin istemesi üzerine babasının takınacağı tavrı düşünmemişti. Aklına gelen onun isteğini, üç tekerlekli bir bisiklet ile geçiştirmekti.
Babası bisiklet isteğini kabullendi. Fakat olur olmaz yerlerde sürmeyecekti. Akıllı kullanacaktı. Kimseyle gereksiz yarışa girmeyecekti. Bırakacağı güvenli yer yoksa bisikletle okula gitmeyecekti. Köyden aşağıya, bisiklet üstünde inmeyecekti. Önüne ve arkasına dikkat edecekti.
Kardeşini de al gel bakalım o ne istiyor? dedi. Oğuz kalktı ve kardeşini aldı ve soluk soluğa geldiler. Baba yavrum ağabeyine iki, sana da üç tekerlekli bisiklet alalım, dedi. Hakan önce sıkıldı ve olabilir, dedi. Üç tekerlekli ağabeyinden bir fazla tekere sahip bir bisiklet, çok hoşuna gitti.
Baba bisikletlerinize iyi bakacaksınız. Teknik aleti bakarsanız o da size bakar. Bu konuda ağabeyini dinleyeceksin, dedi.
Babası gidip soracak ve çocuklar da alacaktı. Çocuklar bisikletçiye gittiklerinde Oğuz’un kalp atışları uzaktan duyuluyordu. Bir an önce direksiyonuna yapışmak istiyordu. Satıcı bisikletleri çocuklara verince, Oğuz’un sevinci görülmeğe değerdi.
Oğuz hemen dışarı çıktı ve deneme sürüşü yaptı. Fren ve tekerleri kontrolden geçirdi. “Yaşasın” diye bağırdı.
Eve gelirken yağmur yağsa, ağaç altında bekleseydi. Hakan’a baktı ve beni takip et, dedi.
Bir an önce annesine ulaşmak istiyordu. Çünkü anne, babanın ikna olduğunun farkındaydı.
Çocuklar akşam anne ve babalarının ellerini öptüler ve teşekkür ettiler.
Hasan TANRIVERDİ