Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Ülkü TAŞLIOVA

Üç Arkadaş Bir Çocuk

Ülkü TAŞLIOVA Yazar Ülkü TAŞLIOVA
15 Ocak 2020
Ülkü TAŞLIOVA
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Ankara’ nın eskiden lüks olan semtinin dar ve yokuş sokağında kamyonu park edecek yer arıyorlardı. Tek yönlü sokağın sonuna doğru ilerledi kamyon. Caddeye dönen kıvrımda yer bulabilmişti ancak. Boşaltacakları daire bir iki bina yukarıda kalmıştı. Yardımlaşma Dernek Başkanı Arslan Bey, yardımcıları Atalay Bey ve Gülay Hanımda kamyona yüklenecek eşyalar için önden gelmişlerdi.

Güzel bahar gününde birkaç ailenin daha ihtiyaçlarını giderecek olmanın heyecanını, mutluluğunu yaşıyorlardı. Ne güzel şeydi bir yetimi, bir fakiri mutlu etmek. Verilen adresin önünde beklemeye başladılar. Ev sahibinin öğretmen kızı anahtarı getirecekti. Hava ılık, ağaçlar çağıl çağıl yeşil yapraklarla doluydu. Dallarda ötüşen kuş sesleri keyiflerine keyif katıyordu. Köhnemiş apartmanın alçak beton bahçe duvarına oturdular. Kamyondan inen taşıyıcılar kendi aralarında sohbete başlamıştı. Belli ki onlar da havanın güzelliğine kapılmış, güzel şeylerden konuşup, gülüşüyorlardı.

Bekleme uzadıkça üç gönül insanının sohbeti de memleket meselelerinde başlayıp, dünya politikasından devam etmişti. Aynı görüşe sahip olsalar da zaman zaman fikir farklılıkları da önlerine geliyordu.

Bir milletin temellerini, geçmişini anlamaması, bilmemesi çok kötü bir durum. Görüyorsunuz işte bunları bilmeyen milletlerin sonu meydanda işte.

Elbette her toplumun kendi içinde birçok sıkıntıları vardır. Biliriz ki her cemiyetin içi ayrı bir âlemdir. Mühim olan dar düşüncelere düşmemektir.

Vatan mukaddestir arkadaşlar uğruna yapılmayacak şey yoktur.  Bu yolda ölmezsen eğer, nereye gitsen zonklaya bir yara olursun. diyerek konuyu değişirdi Arslan Bey.

Bir müddet sustular, herkes kendi ruh haliyle ilkbaharın güzel anını seyre daldı. Kamyonu ve taşıyıcıları bularak adrese getiren Atalay Bey gözlerini sokağın başına dikerek içinden “Bir saat oldu, anahtarı getirecek olan neden gelmedi acaba? Çok işimiz var böyle sorumsuzluk olmaz ki.” diye düşündü.

Zil sesiyle cebinden telefonunu çıkaran Arslan Bey  “Alo” diyerek yanlarından uzaklaştı. Döndüğünde ise  “Anahtarı getiren hanımefendi yoldaymış arkadaşlar. Trafikte sıkışmış özür diliyor.” dedi.

Şehrin sesini, hayatı ve insanları seyretmekten zevk alan Gülay Hanım dalgın bakışlarla etrafı izliyordu. Karşı binanın balkonunda çamaşır asan kadına baktı bir müddet.  Sonra yavaş adımlarla yanından geçen yaşlı adamı seyretti. Orta yaşlarda süslü bir kadın başıyla selam vererek geçti önünden.  Başının üstündeki tepside kalan bir kaç simidi satmak için bağıran simitçiyi durdurarak kalan simitleri aldı. Tek tek arkadaşlarına dağıttı. İşini bitiren simitçinin vakur yürüyüşünü seyrederken dudaklarına masum bir tebessüm ilişti. Ayağındaki eskimiş naylon mavi terliği asfaltta sürüyerek yürüyen kapıcıya baktı. Araba kornaları arasında yankılanan ambulansın siren sesini duyunca içinden dua etti.

Aklından öyle çok şey geçirmişti ki. Hangi birini arkadaşlarıyla paylaşacağını düşünürken,

Derinlere daldınız Gülay Hanım. Sesleniyorum duymuyorsunuz. Anahtarı birazdan getiriyorlar diyerek sözünü yeniledi Arslan Bey.

Gülümseyerek,

dedi Gülay Hanım

Bir zamanlar bu semtte, bu sokaklarda, bu binalarda yaşamak ne kadar ayrıcalıklıymış. Oysa şimdi hepsi eskimiş, çoğunun ilk sahibi ölmüş yahut satmış. Hani bizim güzel bir sözümüz var ya mal sahibi mülk sahibi hani bunun ilk sahibi. Ama Arslan Bey ben o eski kibir ve mağrurluğu hala hissedebiliyorum buralarda. Benimkisi yerleşmiş bir duygu mudur yoksa gerçekten öyle mi bilemiyorum. İyi ki de zaman ve devran değişiyor diyorum. İnsanlar birçok şeyle imtihan oluyor. Olmasa ne olurdu acaba? Belki de burunları bulut yırtardı.

Atalay Beyin de yanlarına gelmesiyle üç arkadaşın muhabbeti felsefeyle derinleşti. Güneşin sıcacık ışıkları sanki düşüncelerini aydınlatıyordu. Mutluluk ne güzel bir duygudur, fikirlere de huzur ve bolluk veriyor.

Önlerinde duran beyaz arabadan inen kadın Arslan Beyle tokalaştı. Ayaküstü sohbette Atalay Bey ve Gülay hanımla da tanışıp tokalaştı.

Atatürk ilkokulunda öğretmenim, annem iki ay önce vefat etti. Çok üzülsem de eşyalarını hayır olarak ihtiyaç sahiplerine dağıtmak istedim. Sonra da evi satışa çıkaracağım. Onun için size ulaştım. Geldiğiniz için teşekkür ederim.

Öğretmen hanımın giyim kuşamı, kibar tavırları, yaptığı hayır Gülay Hanımı büyülemişti. Gıpta ile dinlemişti onu. Hem iyi bir evlattı, hem aydınlık geleceğimiz için yeni nesiller yetiştiren kutsal bir iş yapıyordu. Daha ne olsun. Hayatımızı etkileyen değerlerdi bunlar. İçten içe gurur duydu.

Yalnız bilgiye ve başarıya odaklanmamalı insan, güzele ve iyiliğe de yönelmeli, yani bütünsel olmalı yoksa yarım olur birçok şey. Hayatta bilginin dışında olan şeyler de var, bütün bunları da dâhil etmeli kendi benliğine. Ancak o zaman daha iyiyi yakalayabiliriz. diye düşünen Gülay Hanım, öğretmen hanımın yükselen sesiyle kendine geldi. Neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Olanları anlayınca Gülay Hanım birden bire buz kesildi. Az önce yere göğe sığdıramadığı öğretmen hanım bas bas bağırıyordu. Üstelik muhatabı sekiz dokuz yaşlarında bir kız çocuğuydu.  Çöpten atık topladığı çuvalıyla yokuştan aşağıya kendilerine doğru geldiğini hepsi görmüştü. Beline kadar dökülen uzun dolaşık saçları lastikle toplanmış, üstü başı kir içindeydi. Neye uğradığını şaşıran çocuk koşarak uzaklaşmaya çalışırken,

Sana ne? Sen kendine bak. diye bağırıyordu.

Pis Çingene seni… Okulda olman gerekirken çöp topluyorsun sokaklarda. Yok etmeli sizin gibileri. Utanmadan bir de bana cevap veriyor. Şimdi seni yakalarsam görürsün ‘sana ne’yi.

Olanlar karşısında eşya taşıyanlar ve sokaktan geçenler de şaşkındı. Ellili yaşlarda bakımlı bir kadın çöp toplayan bir çocuğa demediğini bırakmıyor, koşan çocuğun arkasından yürüyordu.  Çocuğun korkarak koşmasına Gülay Hanım çok üzülmüştü.

-Yeter hanımefendi siz bir öğretmensiniz yaptığınız olacak şey mi? O bir çocuk bu halinden kendisi sorumlu değil. Eminim ki o da isterdi şu anda okulda olmayı. Şatlarını hayatını bilmiyorsunuz. Bedeninden kaç kat büyük çuvalla korku içinde koşması sizin vicdanınızı sızlatmadı mı?  Lütfen kendinize gelin.

Öğle çok üzülmüştü ki Gülay Hanım, öğretmen hanımın söylediği lafların hiç birini önemsemiyordu artık . O ise ağzına geleni bilge bir eda ile sayıp döküyordu.

Olanları esefle seyreden Atalay Bey ve Arslan Beye dönerek,

Yazık insanlığa, yazık böyle güzel bir mesleğin onurunun zedelenişine, yazık böyle güzel bir günün kirlenişine… Bir an önce işimizi bitirip gidelim arkadaşlar dedi.

Paylaş
Etiketler: arkadaşçocukHayatıHayatta bilginininsanlarıŞehrin sesini
Önceki Yazı

Çocukları Zehirleyen Gıda Katıklarına Karşı Acil TetbirŞarttır

Sonraki Yazı

Dil Meselesi

Ülkü TAŞLIOVA

Ülkü TAŞLIOVA

İlişkili Yazılar

Kervan
Edebiyat

Kervan

04 Aralık 2023
5k
Ben Büyüttüm Seni
Şiir

Ben Büyüttüm Seni

04 Kasım 2023
5k
Hiç
Öykü Tefrikaları

Hiç

26 Ekim 2023
5k
Damgalı Deli Çoban
Öykü Tefrikaları

Damgalı Deli Çoban

06 Ekim 2023
5k
Sonraki Yazı

Dil Meselesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap