Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Tütün ile Sohbet

sukranca Yazar sukranca
11 Mayıs 2022
Edebiyat, Edebiyat & Sanat, Eğitim & Kültür, Kişisel Gelişim, Şükran GÜNAY
0
Tütün ile Sohbet
403
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

˗ Bakıyorum yüz vermiyorsun. Selâm sabah yok mu?

˗ Beni sevmiyorsun, bari rahat bırak! İşim çok!
˗ Biliyorum, biliyorum, ama seni tanımak isteyenler var. Senin hakkında ne varsa öğrendim. Umutlanmayasın ha! Elime almam, içmem seni bir daha.
˗ Hiç belli olmaz. Kimler kimler âşık oldu bu beğenmediğin çapkına biliyor musun?
˗ Araştırdım! Okusunlar da anlasınlar, tanımayan canlarım var ise. Benim anavatanım Orta Asya. Seninki belli değil.
˗ Ne demek? Bimez olur muyum? Amerika´yı bulan Kristof Kolomb, Avrupa´ya ilk kez getirdi beni. Amerikalı yerlileri çok önceden aldattım. Ağızlarından, burunlarından fişkırıyordum fokur fokur. Kristof Kolomb ve arkadaşları bu dumanların benden geldiğini buldular.
˗ Nasıl anladılar?
˗ Yerliler beni ağızlarında çiğniyorlardı. Kurutulmuş yapraklarımı yakıyorlar; dumanımı ciğerlerine çekiyorlardı. Bazıları da kuru yapraklarımı toz haline geirdikten sonra burun deliklerinden çekiyorlardı. Nasıl da keyifli keyifli bakıyorlardı ya benim onlara neler yapığımın farkında bile olmadılar.
˗ Hani insanın ağzını yakan tadın, başını döndüren, beynini uyuşturan marifetin var ya? İşte bu özelliklerin ile yerliler âşık (!) olmuşlardır sana. Yaksan da yıksan da yok çaresi! Kanmışlar bir kere. Bak neler olmuş sonra:
˗ San Salvador adasına ilk defa ayak basan K. Kolomb ve arkadaşları, yerlilerin burun ve ağızlarından çıkan dumanların sahibi, yeşil fistanlı, pembe yazmalı bir bitki olan seni tanımakta zorluk çekmemişler. Onların da bir kısmı ilk anda vurulmuşlar sana, sarhoş eden aldatıcı kokularına. Avrupa´ya taşımışlar kuru yapraklarını ve tohumlarını. Avrupa’dan diğer ülkelere yayılmışsın kısa zamanda. Meşhur oluvermişsin.
˗ Amerika´ya gidecek kadar param olmadı(!), gidenler anlatıyorlar; Amerika´nın Yukatan adasında Maya adında bir toplum yaşamış. Onların taşlar üzerine yaptıkları resimlerde baş köşelerde oturuyormuşsun. Seni nasıl içtiklerini taşlara resmetmişler. Kuzey Ohio bölgesinde höyükler varmış. Oralardaki eserlerde de seni görmek mümkünmüş.
Biz insanların uydurmaları, senin hakkında da olmuş. Maya ve Aztek rahipleri dinsel törenlerde dumanını kullanmışlar. Hani sen insanı anlık keyiflendirirsin ya? Bizim rahipler alışmışlar, ayinler dışında da seni içmeye başlamışlar. Yalnız rahiplerde kalsa iyi, kısa zamanda diğer insanlar da… Derken Orta ve Kuzey Amerika´ya da serivermişsin postunu. Bizde bir söz vardır; ´Hocanın dediğini yap da gittiği yoldan gitme! ´ diye. Tam tersi olmuş işte! Orta Amerika, Meksika ve Antil adalarında yaşayan halklar, o keyif verici tadına çabuk alışmışlar. Rahipler şifa ummuşlar; taze yapraklarını yaralar üstüne koymuşlar, dumanını göğüs hastalıklarına tutulanlara koklatmışlar, kokunu baş ağrılarının tedavisinde kullanmışlar. Vay be! Biz insanlar neymişiz! Eski Mezopotamya ve Mısır´daki dinsel ayinlerde de tütsü dumanı ve güzel kokulu maddelerin kullanıldığı anlaşılıyor. Yoksa, oralarda da mı sen vardın?

K.Kolomb, kendisine hediye olarak verilmiş olan senin kuru yapraklarına pek önem vermemiş. Yerliler seni Tobacco adlı bir sazın içine koyarak içiyorlarmış. Sana o sazın adını vermiş. Nicotiana Tobaccum adıyla doğmuşsun. O günden bugüne bilimsel adın ´Nicotiana Tobaccum´ olmuş. Amerika´ya seyahatler çoğalmış; Vespuci, Macellan, Cortez ve ekibi ve daha niceleri… Bunlar yerlilerle birlikte seni içmişler, sonunda tiryakin olmuşlar. Dönüşlerinde tohumunu Avrupa´ya taşımışlar. Piskopos Romano Pane, tohumunu özel olarak getirtmiş, zamanın kralı Şarlken´e tanıtmış. Sene 1518 ve sevgili tütün İspanya´da üretimde. Rahip Pane’nin kitabında; süs ve şifa bitkisi olarak anlatılıyorsun. Hani seni tanımasam, marifetlerini bilmesem, bahçemin baş köşesine diker, o güzelim yeşilini ve çiçeklerini seyre dalardım… Yok İstemem! Ağır kokuyorsun güzelim.

İspanya´dan Portekiz’e, Brezilya’dan Fransa’ya kulaç atmışsın. Portekiz’de elçi olan Fransız Jean Nicot; Lizbon’da görmüş seni, dikmiş. Yapraklarının yakılıp, dumanının tüttürülmesi, kurutulmuş yapraklarının ufalanıp burna çekilmesinin öksürüğe, astıma, baş ağrısına, mide hastalıkları ve kadın hastalıklarına iyi geldiği inancıyla kraliçeye anlatmış. ‘Kraliçe Otu´ oluvermiş adın. 1828’de sende bulunan‚ alkolide´ye Nicotin adını işte bu elçinin adından vermişler.

Önceleri ibadetlerde kullanılman, sonraları hastalıklara faydalı bitki ve asıl önemlisi içerken verdiğin keyif ve alışkanlık yapıcı etkin, seni daha da meşhur etmiş. Herkes seni arar olmuş. Artık, daha çok üretilmeliymişsin. Kazanç kaynağı oluvermişsin. Avrupalılar seni sömürgelerinde yetiştirmeye başlamışlar. Akdeniz ülkelerine, Kuzey Avrupa´ya, Filipin adalarına, Hindistan, Japonya ve Çin’e kadar uzanmışsın böylece. Bol bol üretilmeye başlanmışsın, keyfine diyecek yoktu kesin!
Keyif verdiğini anlayan sana koşmaya başlamış. Kimsenin başına geleceklerden haberi yoktu, değil mi? Sense, kıs kıs gülüyordun bence. Öyle değil mi?

Masraflı olmaya başlamışsın. Yetmiş seksen sene içinde hastalıklara neden olduğunu anlayanlar olmuş. Zararlı olduğunu anlayanlar kiliselermiş ama. Öyle ya, en çok onlarla haşır neşir olmuştun. Önce seni öven din adamları hastalıklara neden olduğunu anlayınca da düşman oluvermişler. Kanunlarla yasaklanmışsın arka arkaya.1575- 1657 yılları arasında Avrupa’nın birçok ülkelerinde yasaklanmışsın ya da aleyhine çalışmalar yapılmış. Yasaklar ve ölüm cezaları birçok insanın ölümüne neden olmuş. Ne mi olmuş? Aynen bildiğin gibi; seni bırakamamışlar. Arayanlar seni hep bulmuşlar. Devletleri yönetenlerin işine gelmiş. Ne olacak ki? Bir avuç insan ve bunlar hep yoğurdun kaymağını yiyenler olmamış mı? Bunu sen de biliyorsun. Şimdi başka mı? Korkmana neden yok. Rahatın yerinde… Bir yandan yasaklar, bir yandan da sana koşturan teşvikler…

Ünvanın, sigara olarak kullanılmaya başladığında zirveye ulaşmış. Cigar adı ile 18. Yüzyılda Orta ve Güney Amerika´da kullanılmışsın. Enfiye olarak kullanımın gittikçe azalmış. Pipo, puro şeklinde içimin de artık eskisi kadar rağbet görmemiş. Sigara şeklinde içimin Brezilya´da çok ilgi görmüş. Bu ilk sigaralara ‘Papelitos´ adı verilmiş.
Avrupa´da seni sigara şeklinde içmeye ilk defa İspanya´da başlamışlar. Daha sonra da Fransa´ya geçmiş. İlk sigaralar 1844 yılında Fransa´da üretilmiş ve aynı yıl İtalya´da yapılan kağıt purolar şeklinde büyük ilgi görmüşsün.

Sigaranın yayılması 1856 Kırım harbinden sonra olmuş. Kırım savaşı sırasında gazete kağıdına sararak içmişler seni. Türk, İngiliz, Fransız ve yerli ordulara mensup askerler arasında büyük rağbet görmüşsün. Savaş sonrası yurtlarına dönen askerler, bu alışkanlıklarını beraberinde götürerek oralarda devam ettirmişler. İşte böylece sigara, sanayinin temeli olmuş, ciğerlerde taht kurmaya devam etmişsin. Nihayet 1878 yılında saatte 3600 sigara yapabilen ilk sigara makinesi yapılmış. Sigara sanayiinin bu şekilde gelişmeye başlamasıyla; sigara şeklinde tüketilmen, diğer tüketim şekillerine karşı üstünlük sağlamana sebep olmuş. Diğer tüketim şekilleri çok düşmüş.
Tütün, seni ektim, suladım, büyüttüm. Fide oldun, söktüm, arıklara diktim teker. Yağmur yağdı, büyüdün, boy saldın. Güneş ile canlandın. Yaprak yaprak çoğaldın. Gün batımları ve seher vakitlerinde kırdım yapraklarını teker teker; birinci, ikinci, üçüncü el derken uç yapraklarını… Gündüzleri tütün iğnelerine birer birer dizdim. Kargılara sağdım, kuruman için kırmandalıya (ıskara) astım. Kurudun, balyalandın. Eksperlere satıldın.

Kokun, rengin hâlâ burnumda, rüyalarıma dalarsın çoğu kez; zift karası zehrini
silerim silerim çıkmazsın parmaklarımdan. Nasıl oldu da senelerce içtim seni?
Oysa küçücükken tanımıştım, başımı döndüren amansız zehrini.

Yıllar geçti aradan, benim gibi her canı, tez elden, kurtarsın Yaradan.
Sigaraya esir olmayanlara sıcacık merhaba!

Şükran Günay
Şubat 2004

Paylaş
Etiketler: pipopurosigaratütünzift karası zehir
Önceki Yazı

Üstünlük Taslayanlar

Sonraki Yazı

Üç Noktanın Hikayesi

sukranca

sukranca

Şükran GÜNAY( Kuşadası) Aydın İli´nin Germencik Kazası´nda dünyaya geldi. Denizli Kız İlköğretmen Okulu´nu 1966/67 öğretim yılında bitirdi. 1967/1972 yılları arasında Köy İlkokul Öğretmeni ve Yönetici olarak çalıştı. 1972 yılının ağustos ayında Almanya´ya işçi olarak geldi. Halk okullarında Almanca öğrendi. 1975/1976 öğretim yılında çok sevdiği öğretmenlik mesleğine Nürnberg şehrinde yeniden başladı.. Sınıf öğretmeni, model sınıflarda kültür, Türkçe ve İslam Dersleri Öğretmeni olarak Nürnberg şehrinde, 6 yıllık bir Alman ilkokulunda görev yaptı. 2014 Yılının ağustos ayında emekli oldu 1990/1991 yıllarında, Anadolu Üniversitesi Eskişehir (A.Ö.) İktisat Fakültesi Lisans Diploması aldı. İki kızı, iki oğlu var. Şükran Günay´ın, Bavyera Öğretmenler Birliği (BLLV) Yabancı Öğretmenler temsilcisi, Nürnberg Türk Veliler Birliği Dernek Başkanlığı, Nürnberg Türk Dernekleri Koordinasyon Kurulu Eğitim Görevlisi olarak üstlendiği birçok sosyal faaliyetleri oldu . Boğaziçi Üniversitesi Görme Engelliler Teknoloji ve Eğitim Merkezi Kütüphanesinde kullanılmak üzere ÇILGIN TÜRKLER / Turgut Özakman eserini (2006) bilgisayarında sesli okudu. Yetkililere CD olarak ulaştırdı. İSLAM´da KADININ ROLÜ, TÜRKİYE´de KADIN / Prof. Dr. BEYZA BİLGİN´in eserini yine aynı amaçla sesli okudu. ESERLERİ Türkiye İlim ve Edebiyat Eseri Sahipleri Meslek Birliği(İLESAM) üyesidir. Mustafa Kemal Atatürk’ün 100. yaş anısına (1981) DEVRİMLER isimli tiyatro eserini yazdı ve Nürnberg Langwasser Gemeinschaftshaus’da 2. sınıf öğrencileri ile sahneye koydu. Çeşitli Antolojilerde, yurt içi- yurt dışı yerel dergi ve gazetelerde şiirleri, öyküleri yayınlandı. Genel Ağ (İnternet) ortamında şiir, öykü ve denemeleri okurlarıyla buluştu. ‘’GELİYORLAR’’ öykü kitabı, Eylül 2009, İzmir Etki Yayınevi tarafından basıldı. eBook : https://edebiyatsensin.com/konular/kitaplar/ Hece ve serbest şiirleri basıma hazır bekliyor. Türk Dili ve Edebiyatı yolunda çalışmaları devam ediyor... Almanca ve İngilizce biliyor. Şükran Günay; ‘’Öğretmenim öğrenenim, öğrenmenin eşiğindeyim.’’ diyor.

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Yörüklerin Harika Öğütleri
Eğitim & Kültür

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı

Üç Noktanın Hikayesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap