Ağaç suya muhtaç yaratılmış dere ayağına koşuyor. Dere tükenecek bulut dereyi besliyor… Su buharlaşıyor… Suyun kaldırma kuvveti var ulaşıma yarıyor nehirler, denizler…
İnsanın ve hayvanatın uykuya ihtiyacı var. Güneş söndürülüyor güzel güzel uyusunlar diye güneş doğuyor her canlı rızkını arasın diye; tesadüf mü diyelim bütün bu olanlara
Bir olay ve olaylar zincirinde Allah’ın iradesi yoktur demek ne ahmaklık… Esma tecelli ediyor…
Hadid 22: “Ne yeryüzünün ne de sizin başınıza, daha önceden kayıt altına aldığımız, bir yasa olmadıkça asla bir musibet gelmez: Şüphesiz bu Allah için pek kolaydır.”
“OL” emri var. Tesadüf deme. Tevafuk var. Kadre uygunluk var..
Evrendeki düzen ve ölçüye bakıldığında rastlantıya yer olmadığını anlarız. Tesadüfü varoluşu savunma bilime aykırı, akla aykırı…
Tesadüfü var oluşu savunmak kabul edilir bir inanış değil… Deneye ve gözleme, akıl yürütmeye, rasyonel sezgiye ve inançlara aykırı gerçekten çok uzak bu iddia ve büyük yanılgı…
Yüce Allah bilinmek istedi ve yarattı. Ve esma tecelli ediyor.Yüce Allah kendini hissettiriyor… Kendini varlık vasıtasıyla tanıtıyor. Sünnetullah işliyor…
Tesadüfte bir başıboşluk ve başıbozukluk vardır. Tevafukta ise İlâhî kudrete sımsıkı bağlılık…
Rasyonel sezgi… Tesadüf yok diyor. Gönül esmayı temaşada…
Göğsümde Papatya Gibi Gönlüm Şimdi
Gönlüm artık çınar gibisin
Ahir zamanın rüzgarları eğmiyor gövdeni
Dedelerimin yolundayım
Putlar kırabilirsin İbrahim gibi
Gönlüm aşk sarhoşusun artık…
Ey gülüm eylüller hançerleyemeyecek artık seni…
Hançerlendin otuz yıl kırk yıl… Az mı?
Cemreler düştü toprağıma
Bahar mı yaz mı
Ey papatyam içinin beyazlığı yapraklarında
Masumluğun çıktı gizlendiği yerden….
Gönlüm acını duydum Yunus gibi
Aradım Taptuk kapısını Yunus gibi…
Aşklı gönül papatya gönül
Gönlüme papatyalı bir yol mu serdin asrım…
Göğsümde ki, papatya gönlüm…
Bahar mı oldun asrım
Bahar geldi gönlüme
Göğsümde ki papatya gönlüm
Sana bahar gelmez mi asrım
Gökler dilerse gelir asrım
Papatya ol asrım
Aşksız asrım
Beyaz ol asrım
Davacıyım asrım senden
Yaşım kırk olunca
Kar kalktı ülkesinden gönlümün…
Şimdi Yunus gibi aşk kapısındayım
Kırk yaş bereketli yaşım
Göğsümde bir papatya açtı
Gönlüm papatya şimdi
Ömrüme bahar geldi
Sana bahar gelmez mi asrım
Dervişim artık
Deniz gibi dalgalanıyor gönlüm
Dalgalanıyor temizleniyor gönlüm
Kırk yaş bereketli yaş
Dostlar bahardayım
Bu bahar bereketli bir bahar
Göğsümde papatya açtı
Gönlüm papatya şimdi
Bir bahar bereketli bir bahar
Aklıma bahar gelmiş
Papatya sorularım var…
Asrım sana bahar gelmez mi
Bak alnım ellerim çiçek açtı…
Oklanırsın avcısı var duaların
Ölmeden önce öldüm ecdat gibi…
Yaşım kırk oldu geldi beklediğim bahar
Papatyalar incisi toprağımın
Göz yaşlarımla büyüsün
Dualar gül eder çölü…
Bir ömür bitti hala çölsün asrım..
Asrım senden davacıyım
Dualar kül eder dağ olsan asrım
Cennete belgesiz girilmez ki, asrım…
Güneşi gizleyen asrım yarasaların hücumundaydım…
Çalı yetiştirdi toprağım papatyaya yeni kavuştum
Yaş kırk olunca.





















