Muhacir denilince benim aklıma sadece Mekke’den Medine’ye hicret eden o yıldızlar geliyor… Onlar yıldızdı. Muhacir kelimesi sadece o yıldızları çağrıştırmalı… Onlar yıldız efendimiz güneş… Maldan candan Allah için geçti onlar…
Onlar dünyaya şekil verecek kadroların çekirdeği olmuş insanlardı. Onların Allah katında yerleri var. Cennette Kevser de onların olacak… Çanakkale şehitleri için “Bedrin aslanları” demiş Mehmet Akif; ama duygu saiki ile söylenmiştir…
Ulvi davaya kendilerini adayan o insanların yerleri çok farklıdır, dünyada ve ahirette… Allah onların şefaatlerini bize de nasip etsin…
Irak’ta Suriye’de, Yemen’de mezhep kavgası var. Mezhepçilik ırkçılıktan daha da adi bir duygudur. Mezhepler nurdur ama mezhepçilik kirdir… Fitnedir… Küresel güçlerin iğvasına alet olmamalı hiç bir mü’min…
Osmanlıyı ırkçılıkla yıkanlar, Mezhepçilikle mü’mini mü’mine kırdırıyor… İnsanlığın ihtiyacı olacak bu mü’minlere bir gün… Dünyaya Adalet gelecekse yine bu insanların eliyle ve onların izinde gidenlerin eliyle gelecek… Şefkati de onlar ve onların izinden gidenler bayraklaştıracaklar…
Ben insanları ikiye ayırıyorum Kudüs zulmüne taraf olanlar ve olmayanlar diye… Mezhepler ve dinler düşmanlık sebebi olmamalı bu dünya şartlarında artık.
Şu Benim İnsanım Nur
Başına taç eyle dünya
Şu benim insanım nur
Kim demiş insan kalmadı dünyada
Bir insan var içimde
Bir nur var içimde
Batarken güneş dünyada
Dünyaya benim insanım güneş…
Sözünde yıldızlar
Özünde güneşler
Özlenir şu benim insanım
El bağlar Allah’a aynı safta
Karınca kararınca
Hep iyilik peşinde koşar
Şu benim insanım
Melekler imrenir ecdadına
Etten kemikten bir nur
İstikbalini göklerde arıyor
İlmin-bilmin dizinde
Ayın yıldızın izinde
Şu benim insanım.
Bağrından bir ırmak akar şu ahir zamanda
Su serper dertlinin gönlüne
Aç görse doyurdu
Çıplak görse giydirdi
Bir eli Afrika da
Bir eli ayda…
Hızır gibi yetişir dünyaya
Şu benim insanım nur





















