Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Siz Nasıl Savunmadınız Bizi?

Hüseyin ERKAN Yazar Hüseyin ERKAN
13 Ekim 2024
Edebiyat, Hüseyin ERKAN, Öykü Tefrikaları
0
Biz Ne Güne Duruyoruz Burada
411
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Memleketimden İnsan Manzaraları 490

Siz Niçin Savunmadınız Bizi?

gerçeği öğrenmek hakkınız ama

açmayın derim ben o küpün kapağını

yoksa dayanma gücünüz

pis kokulara.

ne denli tatlıysa yalan dolanlar

gerçekler o denli acıdır zira.

H.E.

1960’lı yılların ilk yarısında Diyarbakır’ın Ergani ilçesi yakınındaki Dicle Öğretmen Okulundan, Ankara Yüksek Öğretmen Okuluna seçilen Ali Yılmaz, Hasan Acar, Ahmet Akgün, Zülküf Kaya gibi başarılı öğrencilerden biri de Müslüm Başaran’dı.

Başaran’dan uzun zamandır haber alamadığım için üzülüyordum. Olur ya farkında olmadan kırdım mı, darılttım mı acaba; diye düşünüyordum. Derken sevindirici güzel haberini aldım; iki hafta önce. Ayrıca okuduğu haftalık söyleşilerimizin onda uyandırdığı bir anısını da yazıp göndermiş. Aynen alıyorum:

“Hocam!

Hocam sözcüğü sizi kapsamıyor. Size yetmiyor. Çok özelliğiniz, söylenecek çok sözcüğün dışında kalıyor. Bu özelliği taşıyan bir trio vardı; o muhteşem insanlara mekân olan DİCLE’de. Bizim dönemimiz için söylüyorum: Resim öğretmenimiz Tevfik Karakaya, matematik öğretmenimiz Fevzi Gökçek, ve edebiyat öğretmenimiz Hüseyin Erkan…

Aslında bu münbit topraklardaki bütün hocalarımız olağan üstüydü. Bir beden eğitimi hocamız hariç… Ona da asla toz kondurmayız; asla eksi skalaya düşürmeyiz. Sadece yıldızları eksikti.

Bu kahramanlar kervanına ben neden katıldım!

Şükrü Yüksel hocanın öğrencisi Nurettin Birel’e mutlu ve parlak bir geleceği olsun diye attığı tokat olayından… Çünkü ilk yazıda öğretmen Birel’in tokat attığı öğrencinin sigarayı bıraktığını ve güzel bir mesleğe sahip olduğunu bilmemiz gerekir. Birel Öğretmen’in, Şükrü Hoca’dan yediği tokadın intikamını bire bir almış olması için… Meğer olayın gerisi varmış. Ve gerçekten intikamın üstünde intikam olmuş. Olayın bütün kahramanlarını kutluyor, sevgiyle kucaklıyorum.

Bu arada Şükrü Hoca’nın bugüne dek hiç kimseye sözünü etmediğim, büyük bir rastlantıya dayanan bir anısını aktarmak istiyorum: Şükrü Bey iş bilgisi öğretmenimizdi. Atölye çalışmalarımızın olduğu bir gün, erken gittim atölyeye. Kapıyı açtığım gibi, Şükrü Hoca’nın yere düşmüş ampul ve tavanda asılı duran duya bakarak ağır bir küfür savurduğunu duydum. Şok oldum, şaşırdım. Ama asla yadırgamadım onu. Sadece sahneye tanık olduğum için O’nun üzülmesine üzüldüm. Çünkü aslında o küfür, bu yoksul ülkenin üç kuruşunun gitmesine duyduğu ve kendisini tutamadığı bir kızgınlıktı. Yaşıyorsa O’na kucak dolusu sevgiler, saygılar yolluyorum. Göçüp gittiyse eğer, ışıklar içinde uyusun.

Değerli Hocalarım!

Hepinize sonsuz sevgiler, saygılar sunuyorum.” diyerek noktalamış; iletisini sevgili Başaran.

***

-2-

Başaran gibi aynı dönem öğrencilerimizden öğretmen yazar İzzettin Çelik ne diyor acaba?

Sevgili Çelik, Erganili gündüzlü, -kendi deyişiyle öz değil üvey- bir öğrenciydi.

Geçen yıllarda, “Siz de öteki öğretmenler gibi biz gündüzlü, yani üvey öğrencilerinizin sorunlarıyla

hiç ilgilenmediniz.” deyip haklı olarak bir güzel eleştirip yüreğimi dağlamıştı. Haklıydı gerçekten. Yaklaşık 700-800 yatılı öğrenciye günde üç öğün yemek veren bir okul, 25-30 gündüzlü öğrencisine bir öğle yemeği veremez miydi?

Neyse, ben çıkayım da aradan, sevgili yazarımızı dinleyelim biraz:

“Kim önayak olduysa müteşekkirim ki o tadı, kokusu, nefaseti anlatılamaz; okul fırınında pişen ekmeğin. Onu yatılı arkadaşlarımız para ödemeden yiyebiliyorlardı ama biz gündüzlüler paramızla

alabiliyorduk. O şanssızlardan biri de bendim. Ancak parasızlıktan ekmek borcumu geç ödemeye

başlayınca, kendimi elinde sopası olan Eğitim Şefi Hüseyin Bozoğlu’nun odasında buldum.

Çok korktuğumu görünce, yarık dudağı kalkıp inmeye başladı. Uyarı tehdide vardı. Sopayı kaldırıp başımda sallar gibi yaparak beni sert sözlerle kovdu odasından. Ertesi gün Tilhuzurlu arkadaşım Mehmet Filiz’in babasından borç alarak ödedim de kurtulabildim ancak.

Hocam!

Köy Enstitülerinde nerdeyse yönetmelik haline gelmiş bir uygulama varmış: Her cumartesi yöneticiler, öğretmen ve öğrenciler toplanıp okuldaki işlerle eğitim faaliyetlerinin yolunda gidip gitmediğini tartışırlarmış. Öğrenciler özgürce müdür ve öğretmenlerine, ‘Neden, niçin?’ diye soru sorarak hem de. Ve 1940’lı yıllarda üstelik…

Sizler neden bu güzel geleneği sürdürmediniz? Öğrencilerin aşçıyı, işçiyi, öğretmeni, müdürü korkusuzca eleştirdiği bu açık oturumlar sizin ve bizim dönemlerimizde de yapılsaydı, gündüzlü öğrencilerin ikinci sınıf muamele görmesi engellenebilirdi. Bir süre önceki söyleşinizin başlığı olan, ‘Ben Ne Güne Duruyorum?’ sorusu bir anlam kazanırdı o zaman.

Sizler, eşi bulunmaz bir Köy Enstitüsü geleneğini yok saymışsınız; maalesef!..”

Bu güzel eleştiriyi yapan Sevgili Çelik’e “Haksızsın” demeye kimin gücü yeter?

Kimileri bu gücü kendinde bulabilir. İlk bakışta haklı gibi görünen mazeretler de sıralayabilir. Ama gerçeği değiştiremez ki bu uyduruk savunma. O yöntemi hiç mi hiç sevmiyorum ben.

Yalnız şunu unutmayalım ki, Köy Enstitüleri bu yüzden kapatıldı işte! Okulda öğretmenini, müdürünü eleştiren öğrenci, öğretmen olunca gerektiğinde ağayı, muhtarı, kaymakamı, valiyi, dahası bakanı, başbakanı eleştirmez mi? Gerçekten de o kurumlardan mezun olanlar öyle yaptıkları için korkularından el birliğiyle kapattılar; o muhteşem kurumları. Dolayısıyla Köy Enstitülerinde doğup gelişen o güzel geleneği de unutturdular.

Değerli eğitimci yazarımız İzzettin Çelik’in iki sorusuyla bitirelim; bu söyleşimizi:

“Dicle’de her aybaşı toplanan öğretmenler kurulunda hiç mi gündeme gelmedi; gündüzlülerin sorunu?

Pekiyi, Aksu Köy Enstitüsünde okumuş bir köylü çocuğu olarak siz niçin hiç savunmadınız bizi?”

Haydi, siz benim yerimde olun da yanıtlayın bakalım; bu güzel soruları.

Hüseyin ERKAN

0535 371 74 83

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Paylaş
Etiketler: DicleKöy Enstitüleriöğretmenler
Önceki Yazı

Toplanma Merkezleri

Sonraki Yazı

Çatlak Küp Hikâyesi

Hüseyin ERKAN

Hüseyin ERKAN

İlişkili Yazılar

Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Yaşlı Adam Yanıyor
Hasan TANRIVERDİ

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
5k
Boğazımızın Sisi
Hasan TANRIVERDİ

Boğazımızın Sisi

04 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
Çatlak Küp Hikâyesi

Çatlak Küp Hikâyesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap