Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Zehra ULUCAK

Siyasi Portre: Ömer Dinçer (Bürokrasi Ağası)-II

Zehra ULUCAK Yazar Zehra ULUCAK
09 Şubat 2010
Zehra ULUCAK
0
400
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Devlette köklü değişimleri hedef alan Bakan Dinçer:

“Statüko, değişime karşı olanları rahatsız ediyor. Ben rahatsız etmeye devam edeceğim çünkü uzun vadede ülkemizin geleceğini orada görüyorum’’ demiştir. Mühür kimdeyse padişah odur derler ya burada da yetki sahibi olan bakan daha müsteşarlık zamanında memurların, güvencesini elinden alıp sözleşmeli yapmayı, Merkezi idarenin yetkilerini yerel idarelere devrederek, ülkeyi sosyal devlet olgusundan, tüccar devlet yapısına taşımayı planlamış ama şükür ki henüz başaramamıştır.

Kamu Reformu ile amaçlanan kamu personelinden yerel yönetimlerin sorumlu olmasıdır. Katılımcı, hesap verebilir, insan hak ve özgürlüklerini esas alan bir kamu yönetiminin oluşturulması; kamu hizmetlerinin süratli, kaliteli,adil, etkili ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi için merkezi idare ile mahalli idarelerin görev, yetki ve sorumluluklarının belirlenmesi; merkezi idare teşkilatının yeniden yapılandırılması ve kamu hizmetlerine ilişkin temel ilke ve esasları düzenlemektir. Buraya kadar reform, yenilik insana iyi bir şeyler çağrıştırsa da bir de hadisenin diğer yüzü var. Kamu Reformu, Merkezi yönetiminin yerele (belediye) ve özel şirketlere devredilmesini öngörüyor. Böylece sosyal devlet yerine emperyalist devletlere yem olacak, dünya sermayesiyle bütünleşecek bir piyasa devletine dönüşüm hedefleniyor.

Kamu personelinin belediyelere bağlı olmasıyla beraber Ankara’ya sefer düzenleyen otobüs şirketlerinde de hayli kayıp olacaktır çünkü devletin belediye binasına taşınmasıyla artık torpil işleri de Ankara’da değil belediye binalarında yürütülecektir.

Ayrıca bu reform hareketiyle performansa bağlı ücret sisteminin uygulanması, toplam kalite yönetimi uygulamalarının yaygınlaştırılması amaçlansa da norm kadro uygulaması ile personel istihdamının daraltılması ve buna bağlı olarak emekçilerin iş yükünün arttırılması söz konusu olacaktır. Benim tasvip ettiğim şey ise ücretler ve çalışma koşullarının toplu sözleşmelerle değil, bireysel performansa göre belirlenecek olmasıdır. Böylelikle mafya kılıklı sendikacılar işçilerden para aşıramayacak ve kimse hakkı olmayan parayı almayacaktır.

Tabi bunların yanı sıra uluslar arası sermaye mahali idarelere yatırım adı altında memlekete sokulacak, devlete mal alımı adıyla yapılan ihalelerde şahsi menfaatler gözetilecek yani bu iş yine nüfuzlu vatandaşa yarayacaktır.

Bakan bu projeyi tahakkuk etmek adına Uluslararası Belediyecilik Örgütü başta olmak üzere dış bağlantılardan fazlasıyla yararlanmış ama sendikaların ve muhalefetin tepkileri nedeniyle, çıkarılan yasa Cumhurbaşkanlığı vasıtasıyla Anayasa Mahkemesinden dönmüştür. Çok da güzel olmuştur.

Ömer Dinçer Bey, tasarruf tedbirleriyle tamamen devletin çıkarlarını önde tutarak “Sorunlarla mücadele devam ederken sistemde yenileme çalışmalarımız devam edecek. Harcamalarımızı kontrol altına alarak, gelirlerimizi arttıracağız.’ der, demesine ama bu tasarruf niyeyse sadece işçi ve emekliden kesilerek yapılır. Mesela 2008 yılında özelleştirme kapsamındaki Kamu İktisadi Teşebbüsleri’nde (KİT); TPAO,  BOTAŞ ve PETKİM Genel Müdürlüklerinde, genel müdürler için 6 bin 72 TL, diğer personel için 5 bin 70 TL münasip görülmüştü. Tabi hal böyleyken, garibanın asgari ücret olarak 619,65 TL almasının tasarruf kapsamına girmesi sosyal devlet anlayışına çok yakışıyor(!)

Emekli maaşları günümüz koşullarında açlık ve yoksulluk sınırları altında bırakılır, emekliler arasındaki çarpıklıkların giderilmesine yönelik adımlar kapsamlı bir şekilde alınmaz, emeklilerin intibakı konusunda kamuoyuna verilen taahhüt yerine getirilmez. Ekonomik krizin bedeli çalışanların üzerine yıkılır hep. Ama sorun bellidir ve bakan dâhiyane cevabı verir: “Yaşanan ekonomik krize rağmen, 2009 yılında 452 bin kişiye istihdam sağladık. Büyük sıkıntımız işsizlik gibi görünse de asıl problem mesleksizliktir”.

Gen soruda yer alan ”İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununun çıkarılması için gerekli çabayı göstermemiştir. Sağlık hizmetlerini sınıflı ve paralı hale getirmiştir.’’ gerekçesine Ömer Dinçer, sosyal güvenlik alanında yaptıkları icraatlardan bahsederek; çalışanlar arasında sağlık sigortası bakımından farklılıkların kaldırıldığını, kimsenin hastane kapısından çevrilmediğini, hastanede rehin kalmadığını söyler. Ayrıca eczacıların greve gitmeleriyle ilgili olarak; İlaç konusunda yaptıkları düzenlemelerin doğrudan eczanelere yönelik herhangi bir uygulama olmadığına işaret eden Ömer Dinçer, ‘Eczaneler fiyatlarının düşmesi nedeniyle stoklarındaki ilaçlardan doğacak zararları gerekçe göstererek vatandaşlarımızı mağdur edecek bir eylem gerçekleştiriyorlar. Yaptıkları eylemi kamuoyunun takdirine, vatandaşlarımızın hakemliğine bırakıyoruz.’ ifadelerini kullanır ama halk eczacılardan ziyade ay sonunu nasıl getireceğiyle daha fazla meşgul olmaktadır haliyle.

Kafasına göre fark alan hastayı soyup soğana çeviren özel hastaneler sürekli daha yüksek fark talep ettikleri için bu konuda alınan kararla hem serbestçe fark almak için talepte bulunan donanımlı hastanelerin isteklerine karşılık vermek, hem de vatandaşın istismarını önlemek için; özel hastaneler sunduğu hizmetlerin niteliğine, hastanenin uzmanlaşma derecesine, farklı alanlardaki hizmetlere göre tasnif edilecektir. Ve hastanelerdeki  hizmetlerin özelliklerine göre daha üst düzeyde olanlara yüzde 70’e kadar fark almalarına izin verilecek Dolayısıyla yapılacak uygulama yüzde 30’dan yüzde 70’e çıkmış uygulama değil, Beş gruba ayrılacak hastaneler için yüzde 30’dan yüzde 70’e kadar hizmetin niteliğine göre fark alınmasına imkan veren bir düzenleme olacaktır. Fakir vatandaş yine devlet hastanesine tabi olacaktır.

Dinçer, göreve başladığından bu yana bürokrasiyi en aza indirecek çalışmalara ağırlık veriyor ve Hz Ömer gibi, tebdili kıyafetle sıkıntılı durumları yerine tespit etme yöntemini uyguluyor.  Yönetim tarzında ise en sık uyguladığı yöntemlerden birisi evrak trafiğinin hızlandırılması. Dinçer, herhangi bir birime gönderdiği yazının cevabında bir gecikme olmuşsa, ilgili birime mutlaka küçük bir not yazarak `Neden gecikme oldu?` sorusunu soruyor. Artık devlette herşey yolunda gidiyor.(!)

İşsizliğin arttığı söylentilerine, reformist ruhlu Bakan Dinçer İşsizliği önleme, istihdam oluşturma konusunda AB ülkeleri arasında en başarılı ülkenin Türkiye olduğunu söyler, Avrupa’da işsizlik artarken yılda 860 bin kişinin işgücüne katıldığı bir ülkede işsizlik oranını artırmadıklarını kaydetti.  “Eğer bu ilgisiz kalmaksa ben bu ilgisiz kalmaya razıyım” diye konuşur. 9 aylık bakan olduğunu hatırlatan Dinçer, konuşmasını bir İngiliz atasözüyle tamamladı. Bir İngiliz atasözünün, ‘Küçük insanlar insanlarla uğraşır, vasat insanlar olaylarla, büyük insanlar projelerle uğraşır’ dediğine işaret eden Dinçer, “Ben hep projelerle uğraştım, uğraşmaya devam edeceğim” şeklinde konuşur.

Anayasa hükmüne göre devlet vermekle yükümlü olduğu hizmetleri sunan kişileri sözleşmeli olarak istihdam edememektedir ama hükümet 657 sayılı memurlar kanununun 4b maddesine bağlı istihdam şeklini uygulayarak devlette sözleşmeli personel istihdam eder ve bu personel hukuki olarak memur sayılmaz. Kadrolu eleman atamamak, sözleşmeli personelin özlük haklarını korumamak adil değildir.

Bir de çakılı kadrolar var ki bunlar devlete sözleşmeli olarak alınan personele gelen kadrolardır. Kurraanın çıktığı tayin edilen yerden başka bir yere atama aldırılamamasıdır. Becayiş imkânı yoksa tayin yerine kazık çakılmasıdır ki bu da bir çok personel için külfetten başka bir şey değildir. Umarım Sn Bakan projeler üretip icraata koyarken Hz Ömer’in adaletini de nazarı dikkate alır.

Köy Hizmetleri’nin kapatılması, Belediyeler Kanunu, İl Özel İdareleri Kanunu, Gümrüklerdeki bazı düzenlemeler gibi kanuni uygulamaların arkasında hep O var. Bu Bakan’ın memlekete yaptığı hayır 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu’nu çıkarmak oldu. Kamu mali yönetim sisteminin yerine getirdiği başlıca siyasi işlev Devletin hesap verme sorumluluğudur. Mali yönetim bütçeleme, muhasebe, nakit yönetimi, borç yönetimi, iç kontrol mekanizmaları ve denetim öğelerinden oluşur. Kamu çalışanlarının alışkanlıklarını değiştirmek, kamu harcamalarında, gerekli disiplini sağlamak ve kamu kaynaklarının daha iyi kullanılıp yönetilmesini hedeflemekte olan bu kanunla amaç; Orta vade kaynak planlaması tekniklerini kamu yönetimine sokmak, için sağlam bir kamu muhasebe sistemi oluşturmak, hesap verme yükümlülüğünün gelişmiş raporlama sistemleri ve şeffaflık politikaları yoluyla daha da güçlendirilmesi merkezden taşraya doğru yetki dağıtmak, katı bir merkeziyetçi yönetimden uzaklaşmak; insan kaynakları yönetiminde iyileşmeler sağlamak; bilişim teknolojisinden olabildiğince yararlanarak hizmetleri daha hızlı, ucuz ve kaliteli üretebilmektir. Bazı memurların alışık oldukları ‘bu gün git, yarın gel’ tarzından, daha hızlı ve etkin işleyen bir sistem personelin canının sıkıp rahatını bozsa da vatandaşın işini kolaylaştırmak açısından 5018 sayılı kanunun çıkması gayet olumlu bir gelşmedir.

Bakanlıkları koordine etme ve hükümet politikalarını bir disiplin içerisinde yürütme mekanizması içine soktuklarını ifade eden bakan, devlette kamuyu disipline sokmayı hedefliyor. Benim anlamadığım bu adamcağız bu kadar işi kendi sırtına yüklerken, diğer bakanlar ‘hop kardeşim burası bizim iş sahamız’ neden demiyor? Sert bir mizaçla, çalışanın olduğu her alana bir şekilde müdahale eden Bakan’a neden kimse karışmıyor?

Güç ve sıkı denetim her ne kadar devlet için gerekli olsa da sınırsız olan güç asla istikrarlı değildir ve Sn Ömer Dinçer bu eyvallahsız tavırları ve vazgeçilmez prensipleriyle adeta bu hükümetin ağası rolündedir.

 

Paylaş
Etiketler: çalışma hayatıhukukiş hayatıömer dinçersendikaSiyasetyönetim
Önceki Yazı

Kaymakam Bilir…

Sonraki Yazı

Orta Çağı Çok Seviyorum

Zehra ULUCAK

Zehra ULUCAK

İlişkili Yazılar

Zehra ULUCAK

All The Curse Of Allah Be Upon Israel

01 Haziran 2010
5k
Zehra ULUCAK

Tüfek İcat Oldu Mertlik Bozuldu

28 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Dünyanın En Pahalı Benzini Neden Türkiye’de?

24 Mayıs 2010
5k
Zehra ULUCAK

Emeklilik Çanları Baykal İçin Çalıyor

19 Mayıs 2010
5k
Sonraki Yazı

Orta Çağı Çok Seviyorum

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap