Bugün SGK’da yapılan ve hayatımızı kolaylaştıran birkaç güzel iyileştirmeyi ve SGK’da yeni yönetimi bekleyen bazı konuları yazmak istiyorum.
Son dönemde, özellikle mali müşavirlerin, meslek mensuplarının, odaların ve sivil toplum
kuruluşlarının SGK’ya talepleri karşılık buldu. SGK birçok yenilik ile çalışma hayatını kolaylaştırmaya devam etti. Cari dönem 6111 prim desteklerinin sistemden kontrolü, yükseköğretim belgeleri sorgulama, soyadı güncelleme menüsünün açılması, e-bildirge şifresinin e-devlet kanalıyla alınabilmesi, toplu giriş ve çıkış menülerinin hizmete sunulması, aylık prim ve hizmet bildirgelerinin işe giriş ve işten ayrılış bildirgeleriyle kontrolü, muhtasar beyanname ile aylık prim ve hizmet bildirgelerinin birleştirilmesi, yapılandırmada eşitlik sağlamak amacıyla işverenlere ulaşan geç tebligatların mağduriyete yol açmaması yönünde genelge çıkarılması, Bağ-Kur prim borcu sebebi ile emekli olamayanlar için banka aracılığıyla kredi tahsisi kolaylığı, terör, sel gibi felaketlerde prim ödeme günlerinin uzatılması gibi oldukça yeni ve önemli uygulamalar yürürlüğe girdi.
Çalışandan işverene, sigortalıların eş ve çocuklarından işsizlere, kurum personelinden kamu ve özel sağlık kuruluşlarına, tedarikçiden bankalara kadar herkese hizmet veren bu kurumun iyileştirilmesi ve ayağa kaldırılması hepimiz için büyük bir önem taşıyor. Uzun bir süre SGK’da görev yaptım ve bu nedenle yuvam olarak görüyorum. Zaman zaman çeşitli vesilelerle görüştüğüm personelin moral ve motivasyonunun çok düşük olduğunu gözlemledim. Kurumda yeni bir heyecan ve motivasyon zorunluluğu olduğu görülüyor. Çünkü Kurumun, kendi mensuplarının mutluluk ve tatmini, vatandaşlara da doğrudan yansıyacaktır. Doğrusunu söylemek gerekirse SGK son yıllarda çok yorulmuş ve yıpranmıştı. Başta kurum personeli ve bazı mevzuat düzenlemeleri olmak üzere yeniden rehabilite edilmesi, elden geçirilmesi ve sağlıklı bir işleyişe kavuşturulması gerekiyor.
SGK kabuk değiştiriyor
Kısa bir süre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yapmasına rağmen, hem bakanlığa hem de SGK’ya damgasını vuran, birçok önemli yasal düzenlemeleri hayata geçiren, işçi-işveren ve personel arasında iş barışını sağlayan, başta sendikalar olmak üzere sivil toplum örgütlerinin sesine kulak veren Sayın Süleyman Soylu’nun çabaları meyve vermeye başladı.
Henüz birkaç ay önce göreve gelen Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanımız Sayın Mehmet Müezzinoğlu’nun da bakanlığı tanımaya başladığı ve önemli düzenlemeleri hayata geçireceği görülüyor.
Başta şube müdürleri, denetmenleri, şef ve icra memurları olmak üzere tüm personelinin küstürüldüğü, FETÖ’nün adeta genleriyle oynayarak yapısını bozduğu kurumda SGK başkanlığı görevine getirilen M. Selim Bağlı’ya büyük bir görev düşüyor. Sayın Başkanın uzlaşmacı ve demokrat yapısı, bilgi ve tecrübesi, idarecilik deneyimi ile SGK’da yavaş yavaş bir kabuk değişimi başladığını gözlemliyorum.
SGK Başkanı M. Selim Bağlı’nın yeni dönemde daha büyük sorumluluk almaları, başarının kapılarını sonuna kadar açacağı gibi SGK personelinin moral ve motivasyonunu artıracaktır. Bu da vatandaşlarımıza verilen hizmetin kalitesini ve yapılan işlemlerin hızlı ve doğru şekilde yapılmasını sağlayacaktır.
Ne yapmalı?
Başta SGK personelinin görevde yükselmelerinde liyakat ve ehliyet olmak üzere atama, yer değiştirme, mali ve özlük haklarında iyileştirme, yeni kadro ihdası gibi konularda çalışmalar yapılması gerekiyor. Maalesef aynı dili konuşmayan, mevzuata vakıf olmayan, personelini anlamayan, hat-hut’la kurumu idare etmeye çalışan yöneticilerin başarılı olması mümkün olmadığı gibi bu kişinin sorumlu olduğu yerdeki vatandaşlarımızın da sağlıklı ve doğru bir hizmet alması söz konusu olamıyor.
SGK’da ciddi bir personel ihtiyacı var. Tüm ülkeye hizmet eden SGK’nın personel talebinin dikkate alınması ve yeni kadrolar ihdas edilmesi gerekiyor.
Kayıtdışı istihdamla mücadelenin yanı sıra aylık bağlanması sürecinde ortaya çıkan denetim, kontrol, tespit ve inceleme yapmakla görevli olan ve neredeyse ülke nüfusunun tamamının ilgilendiren ve etkileyen konularda görev yapan soysal güvenlik denetmenleri, yapı ve özlük hakları bakımından emsal kadroların çok altında kalmıştır.
SGK’nın belkemiği işveren memurlarıdır. ‘İşveren Uzmanı veya Sigorta Primleri Uzmanı’ kadrosunun ihdas edilmesini ve bir kariyer meslek olarak düzenlenmesi gerekir.
Sosyal güvenlik icra memurlarımızın haklarının iyileştirilmesi ve adaletsizliğin giderilmesi ve sorumluluklarının kısıtlanması gerekir.
Özellikle SGK’da şef personelin kariyer imkanı bulamaması, şeflik sınavlarına kurumdaki yıl şartını doldurmuş tüm personelin girememesi bu kadro için de bir iyileştirme yapılması gerektiğini ortaya çıkarıyor.
