Dünya dönüyor sen ne dersen de. Dünya yanıyor, kim ne derse desin.
Yanan bağrın ve yüreğin. Başkaları ne derse desin.
Çarşı Pazar yangın yeri, sebze meyve alev almış, sen ne yersen ye.
Kimi mazot, kimi benzin, diyor. Elektrik ve doğal gaz gülümsüyor, insanlar kafayı yiyor. Sen ise kahkahayı bol at.
Kimi yüreğe ve kimileri de cebe bak, diyor. Günler bizim, yıllar sizin olsun. Yıllar sonra kur korumadayız, diyor. Sen nasıl korunursan korun.
Denizde gaz, dağda altın bulduk, diyorlar. Kimseyi de inandıramıyorlar. Sen bor de veya ne dersen de.
Sabır gösterin ki, bağırsaklarınız yapışmasın, kanınız daha iyi dolaşsın, diyorlar. Sendeki kan ise nerede dolaşırsa dolaşsın.
Midenize kuru ekmek ve su doldurun ki tok görünün. Ekmeği ve suyu askıda arayın.
Yağlı ve proteinli yemeyin. Besinin kalorisi çok ise kalbe zarar ve yüreğe ziyan verir. Sebze ile salata yanında kuru. Sen ne yersen ye.
Unlu gıda, şanlı pirinç ve et ürünleri aslanın midesinde görünmüyor. Sen de gözetlersen gözetle.
Karadeniz’de gaz, Akdeniz’de saz ve Marmara’da ise caz, sen nasıl oynarsan oyna.
Kırmızı et fiyatları arttı, tavuklar kesildi ve balıklar kayboldu, kayık aranıyor. Sen ne kadar dalga geçersen geç.
İşçiyi tekmeleyen Ülke temsilcisi oldu, sende tekme at ve adamı tekmele yakışır kendine.
Neşe ve sevincimizi kaybettik. Dünyamız karardı. Hey gidi yalan dünya.
Karnabahar kızartma, pazı ile ıspanak, yanında sarımsaklı yoğurt, ister ye istersen yeme.
Enflasyonu baş tacı ettik. Yumurtanın sarısını yedik, beyazını tabağa döktük. Sizin yiyeceğiniz elma veya ayva kurusu.
Bu rejim normal paraya para demez. Para olmalı yeşil. Para olmalı sarı. Para dünyayı gezmeli, bize göre yaşam gereği, size göre insanlıktan çıkaran. Sen ne dersen de.
Dünyayı dolaştım, TV kanallarında. Ülkelerin baş şehirlerine gittim. Keşke gitmeseydim. Sabah Avusturalya da idim. Keşke olmasaydım. Öğleye doğru, Estonya sahilinde ve Norveç’te gezdim. ABD ye gittim ve aynı gün döndüm. Keşke TV karşısında olmasaydım.
Dünyayı koltuğumdan kalkmadan dolaştım. Bir de beş kuruş harcamadım.
Utandım onların çöplerini satın almamızdan. Onlar sağlıkları ve mutlulukları için bizler ise ceplerin dolması için çalışıyoruz. Sen çöpü nereye atarsan at.
Tarihlerini, sularını, yeşilliğini ve meyve bahçelerini korumuşlar. Biz ise zeytinleri, meyve bahçelerini ve ormanları kesmişiz. Kesmişiz, taş ocakları ve maden sahaları açmak için. İnsanlıktan nasibini almamış bu kadar kişileri bir araya getirmek, büyük meziyet. Sen ne kesersen kes.
İftar yaklaştı, üzüldüğümle kaldım. Yine kadın cinayeti ve yine pudra şekeri.
Sen ne kesersen kes.
Hasan TANRIVERDİ