Belediye, merkez köyüne de şebeke suyunu almak için çalışmalarını tamamlamıştı.
Yetkililer uygulamaya her an geçebiliriz, diye muhtara bildirmişlerdi.
Muhtar, müdür beye, haberiniz vardır. Öncelikle okulu, suya kavuşturacağız. Çektiğiniz susuzluk yeter, bir an önce okula şebekeyi bağlayacağız. Çünkü rahat etmeniz gerekir, diyor.
Müdür bey teşekkür ediyor ve bağlanmak için üç gün yeterliyse, cuma günü, izni alınır. Böylece problem çözülür, diyor.
Okul, önceki yıllar, kaynak suyu getirmiş fakat yeterli olmuyordu. Sayıca artan öğrenciler, kahveden su almak zorunda kalıyordu.
Belediye, sondaj sonucu büyük bir yeraltı suyuna rastlamıştı. Yetkililerin verdiği bilgiye göre, su en az on köye yeterli olabilecek kapasitedeymiş. Muhtarın müdüre verdiği bilgiler sevindiriciydi.
Okulda bayram havası esmeye başladı. Okul artık suya kavuşuyordu.
Malzeme kamyonları, perşembe akşamı okulun bahçesini işgal etti. Ustalar ve yardımcıları ölçme işlerini hava kararana kadar hallettiler. Duyan köylüler de geldi. Herkesin sevinci görülmeğe değerdi. Çünkü çevre mahalleler de şebeke suyunu alabilecekti.
Sabah erkenden, ustalar yardımcıları ve yetkililer, okul bahçesinde köylülerle sohbeti koyulaştırdılar. Yetkilinin çevre köylere de suyu vereceğiz demesi, büyük alkış aldı.
Müdür ve muhtarın ağızları kulaklarındaydı. Suyun aktığında verilecek ziyafeti konuşuyorlardı. Öğretmenler de onları çekiştiriyordu. Muhtar ve müdür göbekli halleriyle, farklı konuları da dillendiriyorlardı.
Öğretmenler de şakalarını eksik etmiyordu. Susuzduk, sululaştık, deyip gülüyorlarmış. Müdür okulun önüne çeşmeler yaptıracağım, dermiş. Onu hatırlatmışlar, müdür yapılacak, içeriden kesilir, okul başlayınca açılır. Böylece okul dışında da suyumuz akar, derdi.
Çalışmalarda teknik aletler kullanılıyordu. Kanallar derin eşildi, borular çok dayanıklı türdendi. Ana şebeke ve ondan okula ayrılan borular döşendi. Görenler olayın boyutuna şaşıyordu. Sistem esaslı yapılıyordu. Köye dağılacak borular da ayrılıyordu.
Müdür öğretmenlerle toplandı ve verilecek yemek için uygulamayı tartıştılar. Öğretmenler üst makamları ve belediye yetkililerini de çağıralım. Yemek olayını geniş çaplı tutmalıyız. Yoksa muhtar işin içinden çıkamaz. Onun için okul olarak da olaya katılalım görüşünü paylaştılar. Müdür kabul etti ve de hoşuna gitti.
Günün akşamında müdür bey, herkesin çay içmesini sağladı.
Pazar günü, öğleye doğru su bağlandı ve koçlar kesildi. Okulun her yanından su sesi geliyordu. Yemek ziyafeti de başlayacaktı. Her şey hazırdı. Müdür ve muhtar çok iyi hazırlanmış, köy ve okul iş birliği kendini göstermişti.
Bu arada köyün yukarı mahallesinden, şebeke dayı ve akrabaları, heyecanla geliyorlar. Müdür beyle fiskos şeklinde konuşmaya başlıyorlar. Peşinden gülüşmeler dikkat çekiyor.
Müdür, günün olayı diye şebeke dayı ve akrabasıyla yaptığı konuşmayı bir fıkra tadında anlattı. Mahalleden öğrencilerimiz evde babalarına, heyecanla “şebeke dayının, suyunu elinden alacaklarmış,” demişler.
Şebeke dayı köyün sevilen çalışkan çiftçisiydi. Dayı ve yakınlarına, şebekeler deniyordu. Çocuklar da şebeke dayılarının evine yeni aldığı suyu, okul alacak diye haber veriyorlar.
Şebeke dayı komşularıyla kazmalı ve kürekli geliyorlar.
Müdür ve öğretmenler şebeke fıkrasına gülmekten bayıldılar.
Hasan TANRIVERDİ