Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mehmet Halil ARIK

Sağlıklı Siyaset İçin!…

Mehmet Halil ARIK Yazar Mehmet Halil ARIK
01 Mart 2011
Mehmet Halil ARIK
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi; Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi…

Diyorki, Muhibbi (sevgili) takma adıyla yazan Kanuni Sultan Süleyman; Halk, devlete sultan olmayı, en geçerli mertebe olarak görür… Oysa, bir tek sağlıklı nefes, o yüce makamdan daha değerlidir. .

Sağlığın önemini daha güzel anlatan başka söze gerek var mı?

Sağlığın sultanlıktan bile değerli olduğunu herkes bilir. Buna rağmen, ne sultan yapar bilinenin gereğini ne de tebaa.. Yapmaz, çünkü, sultan hastalığını kabul etmez, teba da Sultan’a sen hastasın diyemez!.. Tarihte çok örnekleri vardır bunun!?.. Deli Petro kaç yıl yönetti ülkesi Rusya’yı!?..

Bizim Deli İbrahim, (1640-1648) Osmanlı’ya hayrı dokunmasa da, yönetmedi mi ülkesini, 8 sene süreyle, saray avlusundaki balıkları altınlarla besleyerek!?.. Her Sultan (Sevgili) değilki, farkına varsın da, birtek sağlıklı nefesi devlet olmaya yeğtutsun! Böyle bir davranışı çakma sultanlardan ve padişahlardan kimse beklemez zaten!..

Bu noktada halka, ülkesi adına çok önemli bir görev düşmekte!..Görevin ihmali halinde toplumun gelecekte zarar görmesi kaçınılmazdır!.. Sakın olaki, bir kişiye, sultanlık ve padişahlık payesi verilmeye!.. Bu paye onların, zaten tam kurulamamış dengelerini iyice bozmakta.. Bozulan dengenin farkında olmaları beklenemez.. Sözünü ettiğimiz konunun işaret fişekleri de, işte tam bu noktada patlar!..

Asılsız bir payenin verdiği yücelik duygususu, zaten bozuk olan mekanizmada, bir fünye gibi, işi çığırından çıkarmaya yeterde artar!…. Sanal sultanlık, veya padişahlık payesinin bünyeye sinmesiyle; bakmışsın kişi, “ister asarsın-ister kesersin” noktasına gelmiş!.. Tek güç; tek merkez!.. ilan edivermiş kendisini. Üç-beş’le sınırlı değildir örnekler..Kalındır tarih kitapları..

Sayfalar dolusu anlatılır, krallar, firavunlar, tiranlar sultanlar.. Mübarekler, Bin Aliler, Kaddafiler…

Sultanlığı sindirmiş olmaya görsün birkez içine!.. Görün neler gelir peşinden!..

*Talimat, emir ve kararları, uygulama, gereğinde devretme yetkisinde görür kendisini.

*Üstünlük duygusu, gözdağı verme, başkalarını korkutma sadece davranışlarına değil, yürüyüşüne, el kol hareketlerine mimiklerine kadar yansımıştır!..

*Tüm beyinleri teslim alma sevdasına düşmüştür..Artık davranışlar, mantığın, iradenin, izanın hatta vicdanın kontrolundan çıkmıştır..Ne kendisi farklı düşünür, ne de farklı düşünülmesini ister. Muhalif düşüncelerin amansız düşmanı kesilir!.. Bir not düşelim burada: Tüm bunlara rağmen, şaşırtıcı olanı şudur ki, bireyde fiziksel bir anormallik görülmediği gibi, aşırı bir güven duygusunun geliştiği de açıkça görülür.

*Söze mağduriyetle başlar, öfkeyle bitirir. Alkış ve taltif alırsa, yola devamla yetinmez..

*Korksa da, korkutmayı, ve bu yolla korkusunu hem yenme hem de belli etmeme yolunu seçer..Tedbirlerini de bu plan doğrultusunda kurar, kurgular ve geliştirir.

*Diğer insanların duyguları, arzu, istek ve beklentileri umursanmaz..”ben-merkez” üzerine kurulmuş ve kurgulanmıştır herşey. Çevre seçilirken de bu ilke gözetilir.

*Empati yapmaz, saldırgandır, diğerlerinin niyetlerini düşmanca ve tehdit edici olarak algılarlar.. Söze daha çok “birileri” veya “onlar” diyerek başlar. Ayrımcıdır.

*Tepkilerinde hep haklı ve mantıklı olduğuna inanır..İnandırmak için yine öfkeyi kullanır.

*Kendinden kaynaklanan suçlar veya başarısızlıklarda bile, suçlu hep, karşısındakilerdir. Bu güç gösterisinin bir parçası olarak yapılır.

*Kendi çevresine bile güvenleri düşüktür..Yakınındakilerle bile tartışma ve sürtüşmeye girmekten çekinmez. Onları kapı önüne koymakla trene almamakla tehdit eder.

*Sürekli korunma ihtiyacı duyarlar. Bir koruma çemberi içinde gider gelirler.

*Gergin ve öfkelidirler. Bu durum, yalnızca suratlatına değil, davranışlarına, hareketlerine, söylevlerine de yansır. Konuşmaları azarlayıcı ve yüksek seslidir. .

*Planlar günlük dürtüler, ve inatlaşmaları üzerine kurgulanmıştır. Bireysel çıkarlar öndedir.

*Başkalarının yaşam biçimlerine verilen tahribata karşı duyarsızlık hakimdir.Toplumsal tahribatlar, yeniden yapılanmanın gereği gibi sunulur, öyle algılanmasını isterler.

*Yalan, riya, iftira, gerçekleri çarpıtma, anlam saptırması, amaca ulaşmada, bir araç olarak kullanılırken, ayni anda karşı taraf edep ve hayaya davet edilir.

*En yoğun duyguları öfkedir. Öfkelerini maskeleyemezler. Bazen bu öfke patlamaları vicdan boyutunu aşar, toplumsal sorunlara neden olabilecek intikam boyutuna uzanır.

*Bir taraftan, öfkenin hoş görülmesi gereken insani bir duygu olduğu söylenirken, diğer taraftan, benzer insani duygulara karşı aşırı tahammülsüzlük gösterilir.

*En küçük bir insani fiziksel zaafı veya hatayı olağanüstü büyütürken, kendi hatalarını kabul etmediği gibi, kendi eleştirilerinin üzerine eleştiri getirilmesine bile hoşgörülü olamaz.

*Davranış ve konuşmalarında, alaycı, kırıcı, dışlayıcı, itici ayrıştırıcı, bölücü ve kışkırtıcıdır..

Kendisi bunları şiddetle reddederken, öfke nöbetinin hezeyanıyla benzer sözlerle karşı taraf edebe davet edilir. Doğaldır ki, ses tonu yine en yüksek, surat tepeden tırnağa kıp-kızıl!…

*Öfke ve öfkeli görünme savunma aracı olarak kullanılır. Öfke hem silah, hem kalkandır..

*Özellikle kalabalıklar önünde, anlaşılamayan, ani ağlama nöbetleriyle hem ağlar hem ağlatır.

*Herşeyi eniyi kendisinin yaptığı ınancıyla, özel bir saygıyı ve yaklaşımı hakettiğini düşünür. Ancak, Bu saygının bir gün gelip biteceği endişesi onu çileden çıkarır. Öfke ve bayılma nöbetlerini tetikleyen asıl faktör budur. En büyük korkusu, gün gelip,statü ve terfi kaybına uğrayacağı ve hesap sorulacağı korkusudur.

ANLAŞILMIŞ OLMALI Kİ: Çakma sultanlığa verilecek alkışlı desteğin, kişiye fayda getirmiyeceği açık!.. Aksine, dengesini daha çok bozacağı bilinmeli ve ona göre davranılmalı Bildikleriniz, tanıdıklarınız veya alkışladıklarınız arasında böylesi davranışlar gösteren varsa, onların toplumdan uzak tutulmasında, yine toplumsal açıdan büyük yarar var!.. Ona, Muhibbi’nin (Kanuni Sultan Süleyman’ın) sözünü ettiğimiz şiirinin son beyiti ile çağrıda bulununuz… Belki, sizleri, bizleri dinlemez ammaa!…Sultan Süleyman dostunu da es geçecek değilya!..

Ger huzur itmek isretsen, ey Muhibbi, fariğ ol;

Olmaya vahdet, cihanda kuşe_i uzlet gibi!…

Yani diyorki Muhibbi; Koskoca Kanuni Sultan Süleymen

Eğer huzur bulmak istersen ey sevgili, (muhibbi.. hem sevgilisi hem

kendisi) herşeyden arın, elini eteğini çek / Dünyada köşesine

çekilmek kadar huzur veren bir durum yoktur!..

Paylaş
Etiketler: huzurkanunimehmet halil arıksağlıkSiyaset
Önceki Yazı

Beni Olduğum Gibi Kabul Et!

Sonraki Yazı

Kültür Değerlerimiz, Şairlerimiz ve Ozanlarımız…

Mehmet Halil ARIK

Mehmet Halil ARIK

İlişkili Yazılar

Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (II)

13 Kasım 2025
5k
Ata’ya Sesleniş (II)
Genel Eğitim

Ata’ya Sesleniş (l)

12 Kasım 2025
5k
Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)
Anma

Bu Ülkenin Aydınlık İnsanları; (10Kasım’da Sitem)

10 Kasım 2025
5k
Bir Masal, Bir Misal
Edebiyat

Bir Masal, Bir Misal

28 Ocak 2025
5k
Sonraki Yazı

Kültür Değerlerimiz, Şairlerimiz ve Ozanlarımız…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap