Yine mi “Hukuk Reformu?” Ne çok canımız sıkılıyor da düşüveriyor gündemlere reformlar.. Ne çok içi boşaltılası kavram varmış!. Demokrasi, özgürlük,illa da reform… Reform(!)ların hangisi toplumda iz bıraktı, yeni ortaçağlar çağrıştırmaktan öte? Oysa hukuku insani ve...
(Haftanın makalesi) Salgın son hızla yayılıyor, İstanbul başı çekiyor, resmi ağızlar borazan olmuş bunu duyuruyor, ülkenin Sağlık Bakanı Koca önlemlere dair bir “toplantı(!) düzenliyor, o ilin belediye başkanı bu toplantıyı Bakan’ın tweetinden öğreniyor. Bakan marifeftini(!)...
Amasya’da ateşlenen Kemalist Devrimin İşaret Fişeği (20-22 Haziran 1919) bir Özgürlük Bildirgesi’dir aynı zamanda. Mustafa Kemal, Kurtuluş Savaşına giden yolda Kemalist Devrim’in İşaret Fişeği’nin temel ilkesini de halka “Tüm siyasal, mezhepsel ve etnik bölünmüşlüklerin ötesinde...
Seni yönetenlerin sana bakış açısını iyi bil… Söylem ve eylemleriyle, sana reva gördükleri sıfatı ben burada aktaramam… Utanırım. Uydurma değil hiçbiri. Ayniyle vakii!… Görmemiş, duymamış olamazsın. * Soyadları ile kendilerini ele verenler AKP seçmeni… *...
Bir ülke ki, anayasasında “demokratik, laik, sosyal bir HUKUK DEVLETİ” olarak tanımlanmakta… Ne var ki; * Bir adam kalksın, ‘Bir mangayı donatacak silahım var’ diye açıkça ilan etsin. Anayasasında, “Hukuk Devleti” yazan ülkenin cumhuriyetinin savcıları seyirci kalsın!. ...
Tarih 13 Mayıs 2014. Azrail toplu kurban arıyor olmalıydı o gün. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş’nin kömür ocağında buldu aradığını. Rant ve siyasetin işbirlikçi taşeronuydu sanki Azrail. Bir bahanesi olmalıydı katliama gerekçe kılacak. Bulundu!… Trafo!… Faili...
Bu yazı, ODTÜ yıllarımda ikisini yakından tanıma onuruna eriştiğim 3 fidan için, 5 Mayıs 2010 tarihinde yazılmıştı… (Birkaç noktası yeniden güncellenmiştir.) Bugün yine bir 5 Mayıs!… Yazı yine önümde!.. Bir ek yapmak için!.. 3 Fidan’ın...
“Keliz-merhemimiz yok!” dememişiz. “İtibarımızdan tasarruf olmasın” diye olmalı, 54 ülkeye tırlar dolusu yardım ve sağlık malzemesi göndermişiz. Sana-bana olmayan merhem, “dışarıya çoook DEMİŞİZ!… Daha da devam edecekmişiz. ABD de unutulmamış bu arada. Zaten unutturamaz O’nu...
Siyasetin bir kirli yüzü de işte bu. Öğrenilmiş üç doğrunun arasına uydurulmuş bir yanlışı sokuşturup yutturmak. Tam bir “üçkağıt” olayı. Marifet mi bu!?… Oysa kim bilmez bir yanlışın üç doğruyu silip süpürdüğünü!. Yazarına bakmaksızın, alkış...
Not: Hiç muhatap olmuşluğum yoktu bu zat-ı muhteşem(!)le. Sözleri kutsalım mesleğime değmeseydi yine “altyanı kasımpaşa” der, “yürür” üzerine bir deyimle geçiştirirdim. Ama öyle değil!. Gemin azıya alındığı bir dönemde, sessiz kalmayı-ikrardan sayıp- yandaşlığa delil saymasınlar...