Ramazanın kıymeti nasıl bilinir.. Mal-mülk Allahın dediysen bildin… Ama bu iddianın hakkını da ver… Ve tavsiye et, yani tebliğ et
Ramazanın kıymeti nasıl bilinir… Kimisi Arapça hatim oku diyor, kimisi meal oku diyor… Hiç nefsine ve bütün insanlara tebliğ et diyen yok. Kur’anın indiği ay… Nefislere de indiği ay olmalı yani tebliğ etmeliyiz… “Eş cinsellik ile ilgili tebliğ…” neredeyse yasak olacak… Savunamıyoruz ilahi dini… Nefsimize ve nefis ehline karşı…
Ramazanın kıymeti nasıl bilinir… Efendimizin siyeri belli… Dört halife devri belli… Onlar ne yaptılarsa onu yap… Onların elinde öz vardı köz vardı. Bizim elimizde kabuk… Ve onların kalpleri titrerdi… Bize vaiz olarak virüs bile yetmiyor… Kıyamet mi kopsun istiyoruz. Kıyamet kopmuyor ama dünya cehennem… Yalnız inanana mı her kese cehennem… Cehennemi dünyada yaşıyor insanlık…
Ramazanın kıymeti nasıl bilinir… Kabuk var elimizde her şeyin kabuğu… Orucun da namazın da haccın da zekatın da şehadetin de… Kabuğu kıralım içindeki incilere sarılalım…. İncilerden tesbih yapalım aklımıza gönlümüze hediye sunalım… Nefis ehliyiz. Orucu midemiz tutuyor… Tut beeni oruç diyoruz ama tutmuyor bizi oruç… Zinaya binaya yine gidiyoruz…
Acıyın Gönül Ağacıma
Çöle dikmişler gönül ağacımı
Acıyın gönül ağacıma
Acıdım gönül ağacıma
Güle bahara güneşe hasret onda…
Eylül rüzgârı gibi asrım…
En güzel asra hasret onda…
Acıyın gönül ağacıma
Koruyamadım eylüllerden gönül ağacımı
Gönül ağacım çiçekli iğde ağacı
Eylül rüzgârları var asrımda…
Çocuğun üşüyen ellerine bakar gibi ol
Kirli denizin çırpınışlarını izler gibi ol
Eylüle dikene bakar gibi baktın mı hiç..
Bir de Veyselin gözüyle bak her güle
Bahar masal anlatmak için gelir.
Meyveye durmak isteyen ağaca
Şu gönül ağacım da o baharda olsun
Yıldızın anlattığı ışıklı bir masaldır geceye
Şeyhim üstadım efendim
Gönlüm gecemde yıldız
Baharımda çiçeklensin o iğde ağacım
Acınmadı şu gönlüme
Ağladım gönlüme
Eyyübün derdine denk derdi var
Şeyhim üstadım efendim
okyanuslara bakar gibi baksaydım gönlüme
Güle akar gibi aksaydım gönlüme
Ağlıyorum çölüme
Diken tutturdular elime
Annesi yoktu acınmadı şu gönlüme
Bu gönlün gönül çobanı ol
Gönül doktoru…efendim
Asrım gönüllere zincir vurma delisi
Şeyhim üstadım efendim
Çınar da dayanmaz bu asrın zulmüne
Zehir içirilmiş toprağına
Acıyın şu gönül ağacıma
Eylül rüzğarları var bahçemde
Şeyhim üstadım efendim
Acıyın gönül ağacıma
Nasıl çiçeklenir
Elim nasıl çiçeklensin
Dilim nasıl çiçeklensin
Dal dal nasıl çiçeklensin alnım
Zehir içirilmiş
Zaman ahir zaman
Nehirleri savrulmuş uzaklara
Vay haline çölde kuruyan o çiçeğin
Acıyın gönlüme o bir çiçek
Sığın o bahara
Yalancı baharlar gönlüm seni buldu
Dostlar
Acıyın o gönle ki
Yalancı bahara aldanmış bir iğde ağacı o
Güneş güldürür yeri göğü
Dostlar
Acıyın o aynaya
Yönelmemiş hiç güneşe
Acıyın gönül aynama
Güneşe çevrili değil yönüm
Acıyın
Hamdır düşmemişse
Aşk denilen ateşe
Bir gönül





















