Papaz Her Zaman Pilav Yemez

Amerika’nın müsadesiyle başa geçen, kukla politikasıyla, kendine yüklü miktarda verilen silah ve parayla kandırılıp, tarihte ilk defa gayrimüslim bir devlet adına müslümanın müslümanı öldürdüğü Körfez Savaşı’na imzasını atan, halka etmediği eziyet ve zulüm kalmadığı halde kimilerine göre direniş karşıtı bilinçsiz Iraklılar yüzünden bütün günahları bir anda sıfırlanan diktatör Saddam Hüseyin… Gerçek bu mudur peki? Saddam ve yandaşları, senelerce sefasını sürdükleri toprakları için ne kadar mücadele ettiler?  Tarihin gelmiş geçmiş en sadist ve şerli hükümdarlarından olan ve bunu yaparken de Allah kelamını dilinden düşürmeyen bu sahte dindar adam Kuzey Irak’ta kimyasal silahla beş milyon masum insana mezar olan Halepçe katliamıyla ve değişik işkence yöntemleriyle dünyaya ün salmış salmasına ama 3 hafta içinde halkını siyonizme feda etmiş, sırf kendi paçasını kurtarmak adına fare gibi deliklere saklanmış ve bir korkak olarak yakalanmıştır…  Saddam’ın en yakınları Amerika tarafından satın alınmış, oğulları gözü ününde öldürülmüş ve tarih tekerrürden ibaret ederek Saddam tek başıma can vermiştir, yada dünyaya öyle gösterilmiştir. (Zira ben gizli saklı çekilip medyaya sızan idam görüntülerinin de İsrail’in bir oyunu olduğunu ve Saddam’ın hala yaşadığını düşünüyorum…)

Gavs-ı Azam Abdulkadir Geylani Hazretleri’nin türbesi bombalanmış, Bağdat müzesi yerle bir edilerek içinde Türkçe eserlerinde bulunduğu bir çok kitap yakılmış,  Hazreti İbrahim’in yaşadığı Ur ve Hazreti Yakup’un yaşadığı Babil bölgeleri ile ilgili bilgilerin bulunduğu tarihi eserler,büyük ihtimalle İsrail’e, kaçırılmış,ülke talan edilmiş, milyonlarca insan çoluk çocuk demeden öldürülmüş ama bunlar olup biterken, yıllarca ambargo ve diktatörlüğün sadist baskısı altında yaşamış Irak halkı direnmek yerine işkalci Amerika’yı Saddam’a tercih etmişlerdir…
Gelelim Afganistan’da senelerdir süre gelen direnişe…

Afgan halkı köpek gibi kuyruğuna baka baka yaltaklanarak ölmektense,aslan gibi direnerek ölmeyi tercih ediyor ve Obama yeni bir savaşa cesaret edemiyor. Zamanında Amerika’nın Rusya’ya karşı yetiştirdiği Taliban, 1300 yıllık İslam savaş ahlak ve anlayışına leke sürecek şekilde direniş gösterse de, genel olarak kısas mantığını benimsemiş, müslümanlara yapılan eziyetlerin aynısını ellerine geçirdikleri işkalcilere yapınca bir anda İsraillilerin müslümanlar gidiyor diye patlattıkları okul ve hastaneler unutulmuş, adamların kendi memleketlerini ele geçirmeye gelenlere verdikleri karşılık vahşet olarak mevzu bahis edilerek dünya kamuoyuna farklı şekillerde anlatılmıştır. Ülkede tek bir yabancı asker kalmayıncaya kadar çarpışacaklarını söyleyip asla uzlaşmaya yaklaşmayan Taliban, halkla bütünleşip, dışarıdan hiçbir lojistik destek almadan,kimseye eyvallah ve minnet etmeden sadece halkın çabasıyla direnişlerine devam etmektedir. Onurlu direnişten kastım dünyaya doğru yanlış lanse edilmiş Taliban’ın müslümanlığa yakışmayan savaş anlayışı değil, halkının bütün açlık ve sefalete rağmen hala baş eğmeden direniyor olmasıdır. Zira Taliban, İslamiyet’e dışarıdan bakıldığında çeşitli ön yargılara neden olacak şekilde dinin zorbalık şeklinde gösterilmesine sebebiyet vermiştir. Afgan halkındaki ortak düstur şehadet anlayışıdır ve onlar kendi gelenek ve kültürlerine göre Taliban’la çok da kolerasyonlu şekilde ülkelerini müdafa edip asla taviz vermiyorlar. Belki kaybedecekleri çok da bir şeyleri olmadığındandır… Taliban her ne kadar Sovyetler dağıldıktan sonra ün yapıp sonra halkı sefalete sürüklemiş olsa da halk bundan pek de şikayetçi gibi görünmüyor. İla nihaye Afganistan’daki halkın başlarındakilerle iç ilişkilerinde bize çok da laf düşmez. Alan memnun satan memnun…

Ben sanmıyorum ki benim diyen gelişmiş ülkelerin hiç birinde bu tür bir dayanışma ve senelerce bıkmadan usanmadan devam edilen bağımsızlık mücadelesi verilsin.

Hal böyleyken Obama Efendi ve askerleri Ortadoğu’ya rahat uzanabilmek için ellerini kollarını uzatalım derken bacaklarından ve diğer uzuvlarından olmayı göze alamıyorlar…
Eeee papaz her zaman pilav yemez…!