Sokaklarımızın cıvıltısı hiç bitmesin…
İki ucu nodullu bir değnek! Bir ucunda Coron’a var diğer ucunda ise çocuklarımızın gelecek kaygısı! Eğitim camiası her an heyecanda. Bilim Kurulu sürekli teyakkuzda, MEB kararsız, ebeveynler endişeyle bekliyor, öğrencilerinse içi kıpır kıpır… Herkesin aklındaki soru aynı;
Okullar bu pandemi döneminde açılmalı mı? Açılmamalı mı?
Hemen başta söyleyelim eğitimle ilgili makale yazmak çok kolay bir iş değil lakin eğitimci yönümüz olması ve sosyal hayata duyarlılığımız bizi kalemkârlığa zorluyor; fikrimizi önemseyenlere yapıcı önerilerde bulunmaya devam ediyoruz…
Eğitim şart ama önce sıhhat!
Bir önceki makalemizde maske ve mesafe en az risk demiştik! Covit 19 pandemisi de dahil her bulaşıcı hastalıkla ilgili mücadelede önlem almak şarttır. Yoksa gidişatı seyretmek doğru bir yaklaşım değildir. Hayat devam ediyor ve zaman hızla akıyor, çocuklarımız da büyüyor!..
Şimdi eğitimle ilgili dünyadaki örneklerine bir bakalım;
Norveç hükumeti, kademeli olarak okulları açmaya 20 Nisan’da anaokulları ile başlamıştı. Her sınıfta, enfeksiyonun yayılma riskini azaltmak için her sıraya bir öğrenci ve sıraları arasındaki mesafe arttırıldı.
Danimarka’daki bir okulun bahçesinde, her biri iki metre arayla özel olarak boyanmış çizgiler, çocukların sosyal mesafeyi koruması için düşünülmüş. Çocuklar bu sayede, okula girmek için 2 metre arayla sıraya girmek zorunda kalıyorlar.
Hollanda’da okulların kademeli olarak açılıyor. Bir sınıfta iki öğrencinin öğretmenlerini dinlediği bir ortamla yeni sistemi test ediyor.
Almanya, Fransa, İngiltere, İspanya, İtalya… hepsinde de okullar kısmi olarak açılıyor. Hatta Çin ve Tayvan gibi ülkelerde bile…
Bizde de Ağustos ayından beri özel okullar kısmi olarak açıldı ve pandemi konusunda çok ağır bir vakıa da duymadık.
Okulların açılması yönünde şöyle yorumlar var:
“Okulda COVID-19’a yakalanma riski var ama bir çocuğun gelişimi, sağlığı ve refahı için artık okuldan uzakta olmak çok daha zararlı”
“Bu nedenle, çocuklarımızı eğitim almaya devam etmeleri ve arkadaşlarıyla birlikte olmaları için sınıflarına geri götürmemiz hayati derecede önemli. Çocuklarımızın yaşam şansı üzerinde hiçbir şeyin okula dönmekten daha büyük bir etkisi olmayacak.”
Evet, bende bu görüşlere katılıyorum; Çocuklarımız büyüyor, okullar bomboş öğrencisini bekliyor, öğretmenler de…
Bu kadar tatil yeter!
Risk varsa hepimiz için var değil mi?
Nasıl ki kamu ve özel kurumların hemen hemen hepsi aşamalı olarak açıldı ise okullarda kademeli olarak tüm tedbirler alınarak açılmalıdır.
Tabi ki, endişeleri anlayabiliyoruz; İlkokul öğrencilerinin öyle koruma alışkanlığı yok, belki yüksekokullardaki öğrenciler kendini koruyabilir ancak dünyadaki örneklerine bakılarak gerekli önlemler alınırsa il il, bölge bölge okullar yarı zamanlı açılabilir.
Ancak Avrupa’da öğrencilerin çoğunluğu veliler kendi özel araçlarıyla götürüp getiriyor olabilir bizde ise okul servisleri ve toplu taşım araçlarıyla yapılıyor! İşte burası çok önemli; MEB bunu da göz önünde bulundurması gerekiyor. Mart ayından beri eksiklikleri giderici ve önlemler alıcı bu konularda hazırlık yaptığını düşünüyoruz.
MEB bir program dahilinde okulların ülke genelinde kademeli olarak açılacağını duyurdu, hayırlı olsun. Siz açın okulları, takip edin tüm tedbirlere rağmen risk artarsa, tekrar kapatırsınız diye düşünüyorum… Tıpkı sağlık çalışanları gibi Allah tüm eğitim camiasının yardımcısı olsun.
Asıl işin uzmanlarına kulak vermek lazım…
Bir öneri: Okul çalışma mesaisi 3’e bölünebilir; 7-10, 11-14, 15-18 saatlari arası 3 saat yüz yüze seyreltilmiş eğitim pekala mümkündür. Hafta sonu 2 gün tatil kısaltılarak cumartesi günü de mesaiye katılabilir.
Fedakarlıksa toplumun her kesimi bunu yapmalı. Ciddi, disiplinli, akılcı ve çok çalışmayla ancak zorlukların üstesinden gelinebilir.
Eğer okullar açılmazsa bir nesil kaybedilir. Yeter ki yetkililer önleyici tedbirleri alsın ve yeter ki ebeveynler bağışıklık sistemini güçlendirici önlemler alsın.
Corona de tıpkı grip gibi insan aracılığıyla taşınan bir pandemidir.
Uzaktan öğretim etkin çözüm değildir! İnternet’ten ve TV’den EBA’ya ulaşan ulaşamayan dan ziyade yüz yüze eğitimi hiç biri tutmaz. Uzaktan yapılan eğitim değil öğretimdir. Halbuki asıl olan eğitimdir. Yani insanı eğitmek daha önemlidir. Bunun için eğitimle öğretimi bir arada verilmelidir… Tekrarlayalım, eğitim şart ama yüz yüze ve tedbir alarak… Sağlık ve başarı dileklerimle…





















