Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Edebiyat & Sanat Edebiyat

Nefes Almak

Ömer Sabri KURŞUN Yazar Ömer Sabri KURŞUN
30 Nisan 2024
Edebiyat, Genel Eğitim, Ömer Sabri KURŞUN
0
Nefes Almak
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Gün/aydın dostlarım…
Özlemeyi biliyorsan tebessüm et… Beklemeyi biliyorsan sabret… Sevmeyi biliyorsan… Kollarını aç___________________ Benim adım SABAH… Sevgiye başlangıcım ben… Şükürler olsun, güne uyandıran, nefes aldıran Rabbime…

NEFES ALMAK

Nefes ne demek? Son dönemde karşımıza sıkça çıkan özellikle Pandemi döneminde biraz daha fazla farkına vardığımız nefes almak ne anlama geliyor?
Nefes kelimesi, günlük hayatta vatandaşların sıklıkla kullandığı kelimelerden bir tanesidir. Uzun yıllar boyunca dilimizde yer alan nefes kelimesi, yurttaşların gerek günlük hayat gerekse sosyal medyada yararlandığı ve kullandığı sözcüklerden birisi olarak öne çıkmaktadır.
Peki nefes kelimesinin kökeni ne, nefes kelimesinin kaç anlamı var? Diye sorduk TDK ’ya, bakın ne dedi bize…
İşte TDK ‘ya göre nefes kelimenin anlamı ve kökeni hakkında birkaç bilgi vererek girelim konuya…
1. Soluk. 2. Şifa amacıyla hastaya okunan dua. 3. Sigara, pipo içilirken içe çekilen duman. 4. Canlılık, hayat belirtisi.
Deyip anlamlarına baktıktan sonra ders alınacak bir olay hikâye ile devam edelim ki konunun önem kavramı ortaya çıksın…

“TANRIYA HİÇ TEŞEKKÜR ETMEDİM!..
İtalya’da yaşayan 93 yaşındaki bu adamın gözleri niye yaşlı biliyor musunuz? Bu adam Corona Virüsü bulaştığı için hastaneye yattı ve iyileşti. Hastaneden çıkarken endüstriyel solunum cihazının kullanma bedelini ödemesi istendi. Ve yaşlı adam ağlamaya başladı. Doktor, fatura yüzünden ağlamamasını tavsiye etti.

Yaşlı adamın söyledikleri tüm doktorları ağlattı.

-Ödemem gereken para yüzünden ağlamıyorum. Tüm bunları ödeyebilirim. 93 yıldır Tanrı’nın havasını soluyorum diye ağlıyorum ve bunun bedelini hiç ödemedim. Hastanenin solunum cihazını bir günlüğüne kullanmak için 500 euro istendi. Tanrı’ya ne kadar borcum var biliyor musunuz? Bunun için… Tanrı’ya daha önce hiç teşekkür etmedim.

Ağrısız ve hastalıksız olarak havayı özgürce soluduğumuzda kimse yaşamı ciddiye almıyor; sadece hastaneye girdiğimizde solunum cihazını kullanarak nefes almanın bile parayla olduğunu öğreniyorsunuz.
Her gün nefes alıp, nefes verdiğimiz İçin Allah’a sonsuz şükürler olsun.”

Evet işte anlamlı bir örnek hikaye biz kullara. Şükür etmesini bilmek için değil mi dostlarım…

Ruh şükürle süslenmişse, Eş-Şakir de kalpteki memnuniyet tohumlarını yeşertir. Şükür çok seyrek bulunan bir duygudur ve Allah şükredenlerin rızıklarını arttırır, hiçbir isteklerini boş çevirmez. O, bu konuda Kur’an’da şöyle demiştir:
“Hani Rabbiniz şöyle buyurmuştu: Andolsun, eğer şükrederseniz elbette size nimetimi arttırırım. Eğer nankörlük ederseniz hiç şüphesiz azabım çok şiddetlidir. ” (İbrahim Suresi 7. Ayet)

Nefes aldığımızda akciğerlerimize doldurduğumuz oksijen, kanımızdaki demir ile temasa geçerek hemoglobin vasıtasıyla sayısı 100 trilyonu bulan hücrelerimize taşınır. Kan yoluyla hücrelere gelen oksijen ve besin maddeleri, hücrelerin içindeki enerji santrali görevini üstlenen mitokondride biyokimyasal enerjiye dönüşerek tüm hücrelerin, organların ve kasların enerji ihtiyacını karşılar. Bedendeki oksijenin %90’ından fazlası bu amaç için kullanılır.

Elimizden alınana ya da sekteye uğratılana kadar nefes alıp vermenin kıymetini pek de fark edemeyiz. Her an yaşadığımız ve hiç farkında olmadığımız mucizelerden sadece birisidir nefes almak. Şöyle ki; nefes alırken özel bir kuvvet uygulamadan ve hiç zorlanmadan alırız. Nefes alıp verme eylemi, sıradan ve kendiliğinden olan bir davranış gibidir.

Peki ne kadar nefes alıyoruz hiç düşündünüz mü?..

Dakikada 15-20, günde 28-33 bin, yılda 10 milyon, bir ömür boyu ise (ortalama insan ömrü 65-70 yıl baz olarak alınırsa) yaklaşık 700 milyon kez nefes alıyoruz (!) Her nefesimizde havadan aldığımız oksijen, vücudumuzda kusursuz bir şekilde dağıtılıyor. Bu dağıtım o kadar önemli ki beyne 8 saniye oksijen gitmediği zaman bilinç kaybı yaşanıyor. Vücudumuzun 100 trilyon hücresi her gün 500 litre oksijene ihtiyaç duyuyor.

Aldığımız oksijen akciğerlerden ve bronşlardan içeri girip kana karışıyor. Aynı zamanda hücrelerden taşınan karbondioksit de kandan akciğerin içindeki boşluklara geçiyor. İşte bu karbondioksit nefes verirken dışarı atılıyor. Eğer atılamazsa vücutta bulunan kirli hava karbondioksit zehirlenmesine sebebiyet verir ve bu da ölüme kadar götürebilir. Muhteşem bir düzen Allah’ın izni ile sürüyor. Bu düzen aslında göründüğünden de karışıktır. Bu sıradan, kendiliğinden olup gidiyormuş gibi süren olay aslında Allah’ın büyük bir lütfudur, mucizelerle doludur. Nefes almanın, oksijen soluyabilmenin önemini hastanede solunum cihazına bağlı olan hastalara sorsak, bize her bir nefesin kıymeti için kim bilir neler anlatırlardı!..

Rahmetli Psikiyatrist Doğan Cüceloğlu bir paylaşımında şöyle diyordu:
“Şükür duygusunun iki kaynağını unutmayalım:
1- Sahip olduklarımızın farkına varmak,
2- Ve onların her an kaybolabileceğinin bilincinde olmak!
Hasta olmadan derin derin nefes alıp verebildiğiniz için şükretmeyi unutmayın! Bilinçli şükür en güçlü ilaçtır!..”

Şükrün sahibi de şüphesiz Allah Teâlâ’dır.

Şimdi bir düşünelim; bizim rahatça yaşayabilmemiz için vücudumuza mükemmel bir sistem yerleştirip bunu tıkır tıkır işleten ve hiçbir özel çabamız olmaksızın bizlere bir gün içinde yaklaşık yirmi üç bin kez nefes alıp verdiren Yüce Allah’a aldığımız bu nefesler için yeterince şükrediyor muyuz?

Sa’di-Şirazi Gülistan adlı eserinin önsözünde şöyle yazar:
“Alınan her nefes ömrü uzatır, verilen her nefes ise vücudu rahatlatır. Bu nedenle her bir nefeste iki nimet zahir olur ve böylece de her bir nimete de bir şükür gerekir”1
Yani her nefes için iki şükür gerekir. İlki nefes aldığımız için, ikincisi aldığımız nefesi verebildiğimiz için.

“Şüphesiz biz, her şeyi bir kader (hikmetli bir ölçü) ile yarattık.” (Kamer, 54/49)2

Peki bu soluduğumuz havadaki oksijen miktarı ne kadardır? Şüphesiz Allah’ın yarattığı her şey bir ölçü ve nizam içindedir, belli bir denge ve ölçüyle yaratılmıştır. Eğer şu havadaki oksijen oranı şimdikinden biraz fazla olsaydı dünya bir kıvılcımla yanabilirdi; eksik olsaydı da o zaman insanlar ve hayvanlar için yaşamak mümkün olmazdı. Oysa oksijen atmosferde %21 oranında en mükemmel oranda bulunmaktadır. Rabbimiz yarattığı her şeyde olduğu gibi soluduğumuz havadaki oksijen miktarını da ihtiyacımıza göre yaratmıştır. Soluduğumuz hava da Allah’ın ol demesiyle olmuştur.

“Sonra (iradesi), bir duman (gaz) halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yeryüzüne: “İkiniz de isteseniz de istemeseniz de (bir düzen ve uyum içinde var olup hükmüme) gelin.” buyurdu. Onlar da: “İsteyerek geldik.” dediler.” (Fussilet süresi 41/ 11) 3

Allah, önce duman halinde bulunan göğe ve sonra da arza şöyle emrediyor: “isteyerek veya istemeyerek gelin!” her ikisinin de cevabı, “isteyerek, gönül rızamızla geldik!” oluyor. Allah’ın buyruğunu isteyerek yerine getirip, hemen secde ediyorlar ve dünyada insanoğlunun yaşamına uygun ilk atmosferi ve çekim gücünü oluşturuyorlar. Böylece oksijenin atmosferde kalmasını sağlayarak insanlar için elverişli havanın da oluşmasına neden oluyorlar. Ayette de belirtildiği gibi Allah’ın tüm yarattıkları, O’nun isteğine uyuyor, O’nu tesbih ediyor, O’na şehadet getiriyor, O’na secde ediyorlar. Peki, insanoğluna ne oluyor ki yaşamı boyunca aldığı ve verdiği milyonlarca nefes için Allah’a yeterince şükretmekten geri duruyor?

“Kim şükrederse kendisi için şükretmiş olur. Kim de nankörlük ederse, bilsin ki Allah her bakımdan sınırsız zengindir, övülmeye lâyıktır.” Lokmân, 31/12.

Genellikle şükürden bahsederken verilen ilk tepki kesinlikle hoş olmuyor. İnsanlara sorunlarını sorduğumuzda, bitip tükenmeyen bir liste sıralarlar, öyle ki yazmaya kalksak muhtemelen Kâğıtlar biter, kitap sayfalarına sığmaz ve kalemin mürekkebi de biter.
Şüphesiz en doğrusunu yüce Allah bilir. Şükür olsun nefes aldığımız her ana, yaşadığımız sürece…
Ormanlarımızı, ağaçlarımızı katletmeyin ki nefes alalım ey elleri baltalı insanlar…
Bir söz der ki: “Ağaç baltaya demiş ki; ben senin beni kestiğine değil, sapının benden olmasına üzülüyorum…”

Sıcacık gönüllerinize pırıl pırıl bir gün diliyorum siz dostlarıma…
Sevgiyle, sevdiklerinizle tüm kirlenmişliklerden uzak, mutlu gülen bir yüzle, sevin, sevilin, hayat sevince güzel… Atalarımızdan emanet aldığımız bu Vatanın sahipleri yalnızca bu Vatanı karşılıksız seve bilenlerdir… Mutlu, umutlu, sağlıklı, acısız, gözyaşsız güzel bir gün, güzel bir Pazar günü dilerim yürüdüğünüz hayat yolunda.
Gönül soframdan gönül sofranıza muhabbet olsun… Hoş kalın, hoşça kalın, sevgiyle hep dostça kalın, bir yerlerde bir gün görüşmek ümidiyle…

#öskurşun#

1- Feyzü’l Furkan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali Sayfa:529
2- Sa’di Şirazi,Gülistan,çev.Eser Sazak,İnsan Kitap,201, sf.19
3- Feyzü’l Furkan Tefsirli Kur’an-ı Kerim Meali Sayfa:476

Paylaş
Etiketler: Corona virüsükarbondioksitnefes
Önceki Yazı

Fareli Köy Olma Kedi Besle…

Sonraki Yazı

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Ömer Sabri KURŞUN

Ömer Sabri KURŞUN

İlişkili Yazılar

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor
Din ve Ahlak

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
5k
Ve Bilirsin
Edebiyat

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
5k
Sen veya Sizlere
Edebiyat

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025
5k
Gece Gece Kiraz
Edebiyat

Hava Durumu

03 Aralık 2025
5k
Sonraki Yazı
1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap