Mübarek Ramazan ayı geldi ve gitmek üzere. Ancak, zevkine varamadık. Zira, bir taraftan corona afeti, diğer taraftan da (bitip -tükenmek bilmeyen) politik çekişmeler.
1– 15 Asır öncesinin vahşi kabileleri bile, Haram Aylara saygı gösterir, kavgayı/ savaşı/ kan davalarını bir kenara bırakırlardı. Bugün ise o vahşet ve cahiliye dönemi kadar bile olamıyor, kavgaları sürdürüyoruz. Bu mübarek aya saygı göstermiyoruz.
a) Ortada fol yok, yumurta yok. Sadece ABD’nin uydurduğu, bir darbe haberi var. Ama, inanılmaz biçimde istismar ediliyor. Ortalık, gözünü kan bürümüş psikopatların mesajları ile doldu. Tehditler, küfürler, iğrençlikler gırla gidiyor.
b) Birde kafasına sarık takmış bir gerzek; kalkmış mermi dolu kavanozla tehdit ediyor. İslam’a verdiği zararı idrak etmekten aciz.
c) Saraya yaranmaya çalışan,sonradan başını örtmüş bir tip; Sevda Noyan diye bir haddini bilmez; Ülke TV’de bir başka haddini bilmezin (Esra Erölü’nün) programında ölüm listeleri yayınlıyor. Dinimize ve başörtülü hanımlara verdiği zararı idrakten aciz.
d) AKP’nin sözcüleri ve Devlet Bahçeli; ağızlarını her açışta; ağır hakaretler sıralıyor. Ülkeyi ayrıştırıyor, huzuru bozuyorlar. Kin kusuyorlar.
e) Sayın Cumhurbaşkanı da, her ekrana çıkışta, en ağır hakaretleri/ suçlamaları sıralıyor. Ayrımcılık yapıyor. Toplumu geriyor, düşmanlıkları körüklüyor, huzura darbe vuruyor.
f) Peki? Savcılar niçin suskun? RTÜK, niye kör ve sağır. (Muhalif TV’lere nefes aldırmıyor, ama gerçek suçlara ses çıkarmıyor.)
2– Yaşım 77 oldu. Dünyalık hiçbir hırsım ve hevesim yok. En büyük arzum evlatlarımın ve torunlarımın demokratik/ huzurlu/ müreffeh bir ülkede yaşaması. Ama ne yazık ki bu yaşıma kadar ,böylesine kavgacı/ayrımcı/kendini beğenmiş /kul-köle olmayanlara karşı bu kadar acımasız/ kaba ve saygısız/ gerçekleri saptıran/ başarısızlıklarını örtmek için her türlü gündemi mubah sayan/ böylesine inatçı ve kindar / kardeş kavgası tehlikesini umursamayan/ hukuka saygısı olmayan / her türlü denetime kapalı/ yasakçı/ fikir, ifade, inanç ve teşebbüs hürriyetlerine geçit vermeyen/ can ve mal güvenliğini umursamayan/ tahrikçi/ kişileri hedef gösteren/ aşırı partizan/ liyakat ve istişareye hiç önem vermeyen/ lüks, israf ve saltanatı seven/ tek sesli bir iktidar görmedim.
3– Ve içlerinden çıkmış biri olan, Babacan’ın “Hükümete, sürekli düşman ve mağduriyet lâzım” sözüne, tam anlamı ile iştirak ediyorum. Zira; 18 yıldır, AKP, devamlı olarak kavga ve mağduriyet edebiyatı yapmıştır ve devam etmektedir.
4– Tüm Dünya, virüs bitince (inşallah) ne yapacağını düşünüyor, projeler hazırlıyor. Bizde ise, değişen hiçbir şey yok. Aynı, hatalı davranışlar sürüp gidiyor.
a) Mevcut ekonomik çöküntü, aşırı işsizlik, ağır borç yükü, perişan hale gelen tarım/esnaf/işçi vb kesimleri, dibe vurmuş eğitim kalitesi, gibi konularda, ne hazırlıklar yapılmaktadır? En azından, en erken zamanda, tüm bu konularda, en geniş katılımla, tarama konferansları/çalıştaylar, yapılabilir. Geniş bir istişare sağlanabilir. Bu arada, Ekonomik – Sosyal Konsey toplanabilir. Kavga ortamı sona erdirilip, iktidar/ muhalefet işbirliği sağlanabilir. (Müslümanlığı kimseye bırakmıyoruz. Ancak, en önemli iki emre; İstişareye ve Liyakate, hiç önem vermiyoruz. Rüşvet ve yolsuzluklara aldırmıyoruz. Devamlı olarak, yandaşları koruyoruz.)
b) Pembe tablolar çizilse de; Hazine boş. Merkez Bankası rezervleri bitmiş durumda. Borç ve faiz yükü, müthiş. Yeni kredi bulmak çok zor. Üretim durdu. Fakirlik, sefalet ve işsizlik zirve yaptı. Ülkede huzur, kardeşlik ve dayanışma, (politik çekişmeler sebebiyle) ciddi darbeler aldı. Ve halâ, iktidar belediyelerin önünü kesmek, yardım faaliyetleri yasaklamak (Partinin emir kulu belediye meclisleri kanalı ile de) icraatlarını engellemek, peşindedir. Bir türlü mantıklı davranmamaktadır, demokrasiye önem verilmemektedir.
Rabbim(c.c); hepimize, basiret/fazilet ve feraset versin. Mübarek Bayrama sağlık ve huzur içinde ulaşmayı nasip etsin. Corona afetinden kurtarsın…
Ve hepimize güzel ahlakın önemini idrak ettirsin. Kula kul olanlara hidayet nasip etsin…
