İstanbul antlaşmasını bu millet hak etti. Erkektir yapar demiştik, feminisler geldi kadındır yapar dedi… Felaket iki kat arttı… Ailede tefrika zaten vardı. Kadının sesi çıkmadığı için yıkılmıyordu aileler eskiden…
..Millet aile birliği var mı?
Toplumda tefrika var… Ailede tefrika var… Ayrıştırmaya karşı olalım deniliyor. İlahi dini kovarak mı ayrıştırma karşı olunur… İlahi dini yaşamayan toplumlara Allahın gazabını önleyemezsiniz… Eski kavimlerden helak olanlar bile bu denli ilahi dine sırt dönmemişti… Esfel-i safiline düşer ilahi dine sırt dönen toplumlar… Ve insanlar…
Esfel-i safiline düşüyoruz… Ümmetçiydik… İnsanlığı kucaklayan tek ümmettik, Irkçı olduk, Kapitalist olduk; yani Firavun olduk, Karun olduk… Hz Nuh’a sırt dönen kavime …Hz Salih’e hz Lut’a sırt dönen kavme de benzedik… Büyük şair şöyle der: Bülbül kovuldu mu dil bahçesinden, /Gak gak, karga; vak vak, kurbağa gelir.
Ve o koca şair devam eder… “Gam çekme, böyle gitmez bu devran, /Nihayet sonuncu durağa gelir.” Zaten kürtaj ile kız çocuklarını diri diri kuma gömen cahiliye Arabına benzedik… Evet daha nereye kadar… Bu virüs bile diyor ki kokmayın ölümden… Şehit olun… Şehitlikten korkanı ben öldürürüm…
Ve susmazsın o koca şair… Ondan başka şair mi var… “Yırtılır günesin kapkara zari, /Dünyamız yepyeni bir cağa gelir.” Evet ey şair şimdi sıra bunda…
Evet ey koca şair…
Füzeler kağnıya döner ve nöbet,
Işıktan da hızlı Burama gelir.
Gökyüzü, yeryüzü, helalleşirler,
Nur, kaçtığı yerden toprağa gelir.
Birleşir, kupkuru dalla yanık kok,
Yemyeşil bir ışık, yaprağa gelir.
Kalma nine burcundan çakar işaret;
Millet, dalga dalga bayrağa gelir.(Necip Fazıl Kısakürek)
Ümmet Uhut’ta ki gibi toparlanacak… Hendek küfre hendek olacak… Güneş yine doğacak…
Camilerin Bembeyaz Güverciniydi En Beyaz Yiğitdi
Ben bir yiğit tanıdım
İslam güneşi sönmeyecek
Sönmesin İslam güneşi…
Selahaddini Eyyûbiler gönder Allah’ım…
Ne mehabetli özlerin
Denizlerden derin gözlerin
Gözlerinin güneşi var
Gecemle gündüzümün arasında
Yiğitler gibi gözlerinin duruşu
Ben bir yiğit tanıdım
Gençlik günlerimde
Bir güneşti gözleri
En sevimli gün İstanbul un bana sunduğu
Cömerttir İstanbul
O camilerin beyaz güvercini
İstanbul onsuz İstanbul değil…
Camilerin beyaz güvercinlerine sonsuz sevgim
Sönmesin İslam güneşi…
Tarih şahittir
En beyaz yiğit camilerin beyaz güvercinleri
Selahaddini Eyyûbilerin torunları
Çiçektir elleri bülbüldür dilleri…
Göklere sığmasın onlara sevgim
İslam güneşini söndürmez o yiğitler..
Göklere sığmaz ona sevgim
Ben bir yiğit tanıdım
Camilerin beyaz güvercini
En beyaz yiğit
İslam güneşi sönmeyecek
Ey yiğit
Gönlümde yerin
Adını gönüllere yazdırdın sen
Gönlümde maviliği göklerin
Sönmesin İslam güneşi Allah’ım…
Göklere sığmaz sana sevgim
Camilerin bembeyaz güverciniydin en beyaz yiğittin
Bir yiğit tanıdım.
Camilerin bembeyaz güverciniydi en beyaz yiğitti o
İslam güneşi battı batacak korkuyordum
Bir baharla sevince boğuldu yurdum
Kıyamet yırtsa yakamı unutmam seni ey yiğit
Unutulmayasın ey yiğit
Bir baharla çiçeklendi yurdum
Allahım unutmayalım onu
O beyaz yiğidi
Onu unutmak
Güneşe ihanet
İslama ihanet
Nura ihanet…
Adını tarihe yazdık unutulmayacak