Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mustafa HAYIRLI

Linç

Mustafa HAYIRLI Yazar Mustafa HAYIRLI
04 Haziran 2019
Mustafa HAYIRLI
0
407
Paylaşma
5.1k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Linç, Türk Sineması’nda iz bırakan önemli bir filmin adıdır. Kerim KORCAN (1918-1990)’ın eserinden uyarlanan, 1970 yılında Adana Altın Koza Film festivali’nde üçüncülük ödülünü kazanan, Bilge OLGAÇ (1940-1994)’ın yönettiği bu filmde, bir arkadaşının kız kaçırmasına yardım ederken adam vurup içeri düşen yoksul ve mert bir gencin, Arap Kadir’in öyküsü anlatılmaktadır. (Bu nedenle filmin adı, afişte ve jenerikte “Arap Kadir” olarak da yazılmıştır.) Haksızlığa baş kaldıran, zalim kim olursa olsun daima güçsüzün yanında yer alan Arap Kadir; baskıya boyun eğmeyen dik duruşu nedeniyle cezaevinde gardiyanların ayaklandırdığı diğer mahkûmlar tarafından linç edilir.

Taşlanarak öldürülme (recmedilme) de bir linç biçimidir. Recmedilmek, ne yazık ki günümüzde bazı İslam ülkelerinde bir cezalandırma yöntemi olarak hâlâ uygulanmaktadır. Gerçek bir olaydan esinlenen Sorayayı Taşlamak (The Stoning of Soraya M., 2008, Cyrus Nowrasteh) adlı fimde, 1986 yılında, İran’ın bir köyünde, zina yapmakla suçlanan Soraya adlı bir kadının taşlanarak öldürülmesi anlatılır. İnsanların çıkarları uğruna dini kullanmalarının ve diğer hayatları yok saymalarının nerelere kadar gidebileceğinin dramatik bir öyküsüdür bu. Bu anlayışın ve uygulamaların egemen olduğu toplumlarda, kadına bakış açısını ortaya koyması bakımından bu filmde geçen şu konuşma çok çarpıcıdır: İftira atılan Soraya, İmam Efendi’ye “İftirayı onlar attı, öyle olduğumu onlar kanıtlasın!” der. İmam Efendi red cevabı verir. Soraya sorar, “Neden?” İmam Efendi’nin cevabı aynen şöyledir: “Sen güvenilmezsin ve ikinci sınıfsın, çünkü sen kadınsın!”

Toplumsal yaşamda, her zaman her yerde var olan ve farklı biçimlerde ortaya konulan linç kültürü ile ilgili bu iki önemli filmi izlemeyi ve değerlendirmeyi değerli okuyucularımıza bırakıyorum. Bu yazımda, 21. yüzyılın ilk çeyreğinde, 2019 yılının ortalarında, ülkemizde; aydınlara, yazarlara ve hatta biyografik roman türünün öncülerinden olan Ayşe KULİN’e kadar uzanan bir çeşit linç kampanyasına değinmek istiyorum. Bu kez gerekçe; yüzlerce, binlerce sayfa yazıları olan, öyküler yazan, önemli ürünler, yapıtlar ortaya koyan ve yıllardır sanat, edebiyat ortamında yer alan bazı yazarların yazdıklarında bir kaç satır da erotik, müstehcen ifadelerin var olmasıymış! Bu ve benzeri nedenlerle başlayan, başlatılan linç kampanyası öyle boyutlara ulaştı ki; kaç yıldır yayın-kültür dünyasının içinde yer alan bir yayınevi sahibinin evine saldırdılar, camını çerçevesini dahi indirdiler.

Benzer nedenlerle farklı düşündükleri, farklı yazdıkları, farklı ürünler ortaya koydukları ve farklı davrandıkları için bu ülkede; Sabahattin ALİ, Nazım HİKMET, Aziz NESİN, Yaşar KEMAL, Yılmaz GÜNEY, Ahmet KAYA ve daha niceleri, yaşadıkları dönemlerde linç muamelesine maruz kalmadılar mı!

Oysa, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)’nin, düşünce ve ifade özgürlüğü hakkındaki o ünlü kararı, aynen değilse bile mealen (şimdi hatırlayabildiğim kadarıyla) ne diyordu: “Düşünce ve ifade özgürlüğü; asıl, toplumsal, siyasal, ekonomik vb. alanlarda rahatsız edici konularda (tabu sayılan konularda) fikir beyan etme özgürlüklerini de kapsar.”

Daha önce linç ettiklerini, çok şükür şimdi kabullenme, benimseme aşamasına gelen bazı çevreler, bazı aydınlar; bu kez de bir günah keçisi gibi sunulan Orhan PAMUK’a, Fatih AKIN’a ve hatta ailesi ve yakın geçmişi ile ilgili biyografik romanlar yazan Ayşe KULİN’e bile saldırıyorlar. Bunları da bir süre sonra benimseyeceklerdir, kuşkunuz olmasın.

Bir de size ne oluyor ki aydınlar, okumuş yazmışlar ve hele ki siyasal yelpazenin solunda olanlar, solundan gelenler ya da öyle olduğunu sananlar, size ne oluyor ki! Yazan, çizen, besteleyen ve de geleceğe dönük iyi işler yapan aydınlara, sanatçılara saldırmaya hazır cahil cühela takımı, bu amaçla yetiştirilmiş ve beslenen hazır kıtalar var bu ülkede, size ne oluyor  ki!

Bakın yakın tarihimizdeki şu vahim olaylara: İstanbul’da 6-7 Eylül 1955’de özellikle  Rum ve Ermeni kökenli yurttaşlarımızın evlerine, iş yerlerine, eşyalarına yapılan ve aralıksız iki gün boyunca süren saldırılar, Kahramanmaraş’ta Aralık 1978’de ve Çorum’da Temmuz 1980’de özellikle alevi yurttaşlarımızı hedef alan ve yüzlerce kişinin planlı bir şekilde öldürülmesiyle sonuçlanan olaylar, Sivas’ta Madımak Oteli’nde 2 Temmuz 1993’de 35 aydının ölümüyle sonuçlanan katliam. Bu tür olaylarda ve linç eylemlerinde hep onları göreceksiniz: Biraz milliyetçilik, biraz din sosuyla yönlendirilen ama en çok da cehaletin etkisindeki o kitleleri!

Bugün yazdıkları, yayımladıkları pek çok kitapta,  yüzlerce, binlerce sayfada bir kaç satır da erotik, müstehcen ifadelerini belirlediğiniz yazarlara, yayımcılara saldırma işini ve hatta linç girişimini, yakın tarihimizin bu utanç verici eylemlerini gerçekleştiren o gericilere bırakın! Unutmayın, bilerek ya da bilmeden yanında olduğunuz, destek verdiğiniz onlar, o gericiler, günü geliyor, size de saldırıyor.

Hristiyanlığın egemen olduğu Orta Çağ Avrupası’nda; din adamlarının evlenmemesi gibi insanın yaradılışına, doğasına, temel ihtiyaçlarına aykırı sınırlamalar, yasaklar, baskılar sonucunda çarpık ilişkilerin, sapkınlıkların ortaya çıktığı bilinen bir gerçekliktir.

İngiltere’de kraliçe Victoria ile anılan ve 19. yüzyıl boyunca egemen olan Victoria Dönemi (1837-1901)’nde; her türlü seksüel güdüyü, duyguyu, aktiviteyi bastırmak, reddetmek temel eğilim olarak benimsenmiştir. Öyle ki o dönemde piyano ve masa bacakları cinsellik çağrıştırmasın diye örtü ile kaplanmış, İncil ve  Shakespeare (1564-1616)’in eserleri dahi içindeki erotik çağrışımlar yaptıracak (ya da böyle bir duyguyu uyandırma olasılığı olabilecek) sözcükler, bölümler atılarak, değiştirilerek yeniden basılmıstır. Peki ne olmuştur? İngiltere tarihinin yüz karası sayılan Victoria Dönemi’nde; çocuklara yönelik cinsel taciz, pornografi, fahişeler, cinsel yolla bulaşan hastalıklar katlanarak artmıştır.

İlk çağdaş realist roman sayılan  Madame Bovary (1857),  Fransa’da gazetelerde tefrika edilerek (bölümler halinde) yayımlandığı dönemde büyük yankılar uyandırmıştır. Yazarı Gustave FLAUBERT (1821-1880), din ve ahlak duygularını ters yüz ettiği için yargılanmış, beraat etmiş, romanın tamamı mahkeme kararıyla yayımlanabilmiştir. Madame Bovary romanında; arzuları uğruna yaşamındaki her şeyden vazgeçebilecek kadar ihtiraslı ve asla tatmin olmayan bir kadın portresi çizilmektedir. Evliliğinde de umduğunu bulamayan, mutlu olamayan Madame Bovary; bu eğilimleri, tutkuları nedeniyle evlilik dışı arayışlara, maceralara yönelir. Doğaldır ki bu öykü o günün Fransa’sında egemen olan  değerlere, ahlak anlayışına aykırı bulunmuştur. Oysa Madam Bovary’da anlatılan bu ve benzeri öykülerin, daha sonra tüm dünyada ve ülkemizde binlercesi yazılacak, filmleri çekilecektir. Benzer konu ve içerikli dizi filmler, ülkemizde son yıllarda izlenme rekorları kırmaktadır ve çok katı kuralların ve hatta şeriatın geçerli olduğu bazı Orta Doğu ülkelerinde bile çok ilgi görmekte, izlenmekte ve talep edilmektedir.

Şiddet ve linç eylemleri ya da bu yöndeki girişimler bazen çok farklı nedenlerle de ortaya çıkabilmektedir. Bunların tümünde belirli kişi ya da grupların konumlarını ve çıkarlarını koruma kaygısı belirleyici olmaktadır. İşte iki örnek; biri edebiyattan yine, diğeri ise ülkemizin hem de pek güncel gerçeklerinden:

Norveçli yazar Henrik İBSEN (1828-1906), Halk Düşmanı (Public Enemy) adlı ünlü oyununda; çevreye yayılan, salgın hastalıklara neden olan ve halk sağlığını tehdit eden kirliliğe (koleraya) karşı mücadele eden idealist bir doktorun öyküsünü anlatır. Ancak bulunduğu kasaba turistik bir bölgedir, kirlilik açıklanırsa bölgeye turist gelmeyecektir ve bu nedenle halkın sağlığını korumaya çalışan bu doktor “halk düşman” ilan edilir. Öyle ki kasabanın belediye başkanı olan kardeşi bile bu mücadelede yanında değildir.

Türkiye’de, Devlet’in verdiği araştırmayı-incelemeyi tamamlayıp kansere neden olan çevre kirliliği raporunu açıkladığı için hem de 2019 yılında yargılanan doktor Bülent ŞIK‘ın başına gelenler, Henrik İBSEN’in Halk Düşmanı adlı eserinde anlattığı öyküye ne kadar benziyor, değil mi!

Şiddetin ve terörün olmadığı bir dünya dileğiyle; herkese ve her görüşe, selam, saygı ve sevgilerimle.

 

 

 

Paylaş
Etiketler: Adana Altın Koza Film Festivaliafişte ve jenerikteArap Kadirayşe kulincezaevindegardiyanların ayaklandırdığıİncil ve Shakespearelinçlinç edilirVictoria dönemiyayınevi sahibinin
Önceki Yazı

Metin Feyzioğlu’na Açık Mektup

Sonraki Yazı

Ben Bir Öğretmenim

Mustafa HAYIRLI

Mustafa HAYIRLI

Mustafa HAYIRLI'nın Tüm Yazılarını Göster

İlişkili Yazılar

İdam!
Mustafa HAYIRLI

İdam!

16 Eylül 2024
5k
Tasarruf!
Ekonomi

Tasarruf!

21 Temmuz 2024
5k
Irkçılığın Sembolleri
Gündem

Irkçılığın Sembolleri

05 Temmuz 2024
5.1k
Kırşehir’de Bir Anı
Anı / Günce

Kırşehir’de Bir Anı

27 Haziran 2024
5k
Sonraki Yazı

Ben Bir Öğretmenim

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap