Ttnet‘ten başlayalım… Benim kullandığım tarife en uygun tarife.
Yıllardır kullanıyorum… Fakat şu son 2-3 ayda sürekli sorun yaşıyorum. Düzelttik diyorlar… Düzelir gibi oluyor…
Sonra yavaşlayıp tekrar gidiyor..
İşin aslı şu: Benim kullandığım tarifeden kullanan kişiler fazla… Onları yavaş yavaş soğutup daha kazık tariflere geçirmek… Veya bizleri abonelikten ayırıp
yeni tarifelere yer açmak. Daha karlı olur bu çünkü. Ve ttnet’in en iyi hizmeti faturayı zamanında ödetmek.
Didim… Geçen değil onda önceki yaz… Oteller bölgesinde sahildeyiz. Neyse ayrıldık, yola çıktık. Yanımdaki -sonradan ALagavat olduğunu öğrendiğim-
kişi Teyyo Ahmet -kod adı koşan Guguk Kuşu- arkadaşları ona aç koşan guguk kuşu da derler- bak şurada çoğu kadın okey oynanan yeri görüyor musun dedi.
Evet görüyorum dedim. Orası aslında gizli genelev dedi. Okey oynanan yermiş gibi gözüküp karı satın alabiliyorsunuz.
Sonraki ayların birinde Didim’de bir fuhuş operasyonu yapıldı. Dedimdi, herhalde orası da gitmiştir.
Geçen, biri iki hafta oldu, sendika yemeğinden dönerken bir baktım yine açık. Morlu eflatunlu fosforlu okeyci genelev.
Belki lazımdır. Nerden biline.
Geçen 150 liralık laptobum “mavi ekran” verdi. Laptop altlığı kullanmazsanız zaman içerisinde Harddisk bu hatayı mutlaka verir. Neyse. Mavi ekran verince
koştum hemen kitaplığa. Kitaplıkta boya kalemleri de vardı. Siyah boya kalemini alıp laptobun ekranını siyaha boyadım. Hemen düzeldi…
Neyse… İşin aslı şu, ki bilen biliyordur, harddisklerin kapasite birimlerinde bir yanlış vardır. 40 GByte denir mesela… Bu 40 Milyar byte eder- derler. Aslında
40 Milyar byte /1024 byte tır gerçek olan.
Yıllar önce, Polatlı Topçu ve Füze Okulunda asteğmen adayı öğrenci olarak acemiliğimizi yapıyoruz… Orayı burayı füzeliyoruz, top atıyoruz… Kod adı “kobralar” olan
ki aslında eşşekler bölüğü olan bir bölükteydim. E, haliyle eşekler bölüğüne bir de eşşek başı lazım. Mustafa diye bir bölük komutanı vardı. Sağolsun beni sevmezdi. Ne nimet!..
Fetöcü savcı hakim arkadaşlarımızla yağlı ballı kaymaklı ilişkileri vardı. Zaman zaman değil sık sık bu fetöcü eşşekleri komutan odasına çağırır, ikramlar mikramlar derken
bizim bu hakim savcı arkadaşlar ağızları kulaklarında koğuşlara gelirlerdi. Bir tanesi benim üzerimde yatıyordu, Bayram… Eşinin hakimlik savcılık bir şeyi için
söz aldığından filan da bahsedip duruyordu. Sizin anlayacağınız, bu fetöcüler gözümüzün önünde yalaşıp yalaşıp duruyorlardı… Neyse..
Yıllar geçti… Bir bakayım dedim… Bizim bu eşşek başı Mustafa’ya ne olmuş diye… Göz altına alınmış… sonra… Sonrasını boş verin… Fakat öğrenseniz bile unutmayın ki İŞin aslı öyle değil.
Defol Alevi… İşin aslı… O duvara bir daha bakın… Göreceksiniz ki orada Defol Alevi! yazmıyor… Defol Alexi yazıyor.
Çünkü biz Alevi değiliz. İşin aslı, biz her zaman Alexi olduk.
Defol Alexi.
***
VATAN, bir insanın kalbindedir. Çocukluk gibidir vatan. Biz bu vatanı kalbimizde götürürsek, sizin de kovduğunuz üzere, size sadece çöplük kalır. Ben zaten çöplükte geziyorum.