Hulülcülerin uyuşturucu kullanmalarının sebebi ne mi…
Tarihten beri Allahtan uzak olanlar hulüle ihtiyaç duymuşler.Cihad edecek cesareti ancak uyuşturucu ile sağlamışlar…
İnsana kıymet vermez Allahtan uzak olanlar bunun da sebebi…Eneleri uğruna Allahtan geçen insandan zaten geçer…İki tane cihan harbi çıkaranlar da…İnsana kıymet vermmeyenlerdir…Allaha kıymet veren İnsana da kıymet verir…İnsanı yaratan Allah çünkü…”Allah yarattı demem “diye bir söz var…
kötü insanlar…İlme düşmandır ilme kul olan sahtekarın ipliğini pazara çıkarır.Şifa esmadandır…Öldür der …”insanı yaşat demez…yani esmaya asiliği yaşar “Allahın oğludur İsa diyerek kendini değerli gösterir…
Kötüler …şeytanlar seccade ve secde düşmanıdırlar…değilse secdeye mecbur kalırlar…”Peygamber torunuyum”diyerek yalana sığınır….İngiliz kralicesi de bu yalana sarılmıştı…Mehdiyim der…evliyayım der ama yalancının mumu yatsıya kadar ölçün esma olsun…esmaya kul olmayana yalancı de…
Kötüler eksiktir ekmelliği savunmazlar…Allah bana hulül etti der ama uyuşturuya sığınır…
Ateistlerin soruları bile eksik akıllı ve eksik vicdanlı olduklarını ele verir…”fakirlikten kardeşlerim öldü “ateist oldum …vicdansızlık bu.Vefasızlık bu…esmaya asi ölçü esma olunca kötülerde esmaya asilikler esmaya ekmelliğe düşman olduklarına şahit oluruz…
Tarihde koministler nüfusu yarıya düşürdüler ülkelerinde
Adam kötülüğe aşık Allaha düşman yarattıklarına düşman.Vicdansızlaşan bazı insanlar kötülerden dolayı kötü olmuş Haccaci Zalim diyorlar İyi ki zalimmiş…Kur’an düşmanlarına zalim olmuş…
Hırsına öfkesine özgürlüğüne sınır koymayan esma ölçüsü olmayanlar kötüleşir…dolandırır…Bana Allah hulül etti dersin…binlerce secdeliyi şehit edersin…
Adam “Fakirlik kutsal diyor”ben fakirlerin hep tehlikeli olduğuna inandım…aç köpek fırın deler”demiş atalar…
Hz Musaya ASA verilmezdi…Fravun erkek çocuklarını öldürmeseydi…Ebabiller Allahın esmasına sahip çıkmasının örneklerinden…”eşkiya dünyaya hükümdar olmaz”
“Kontrolsüz üreyenleri öldürmek mi gerekir…”Rızkıyla gelir her dünyaya gelen…mi demeliyiz…kötü fıtralıdır bazılarımız…eksiktir defoludur…esma ölçün olsun….
Değişik kafalar var…kötülüklerini savunur şeytan da savundu suçunu asiliğini…ama Cehennemden kurtulmayacaktır…
Sapık ve hastalıklı insanlar var…tevbe etmeli sapıklığından hastalığından eksik çünkü…
Müşriklere kötü der Kur’an…
Allahın kötü dediğine iyi diyenler var…asi asiyi sever çünkü…
Kötülüğün ölçüsü esmadır Kur’ana göre…Arkadaşın komşunun idarecinin iyisi ve kötüsü var…esmaya asi olana Kötü der Kur’an çünkü ölçüsü esmadır.
Evet…Basiret sahibi her kul, kötü arkadaş edinmenin her iki dünyada da insanı zarara uğratacağını bilir. Kötü insanlar bile yanındaki kimselerin kendisine kötülük yapmasını kabullenemezken, iyi insanların bu konuda onlardan daha dikkatli olmaları beklenir. Çünkü kötü arkadaş kötülüğü güzel göstererek iyi insanları yanıltmaktadır.
KÖtüleri arkadaş edinmemeliyiz….
“Kötü arkadaş, ham hayal vaatlerle kişiye “geleceğe umutla bakmayı” öğütler. Ancak onunki, helal olmayan yollardan müteşekkil ve kişiyi cehenneme sürükleyecek bir gelecek kurgusudur. “Kısa zaman mutlulukları”, daha az sürede elde edilecek büyük servetler vs. ile gayr-ı ahlakilikleri ve haram kazancı güzel gösterir. Onun takdiminde günah, şirk, zulüm vs. sanal bir şekilde cıvıl cıvıl ve rengarenktir. Halbuki kötü arkadaşa uymak, kalıcı nimetlerin var olduğu cennetten mahrum olmak demektir.
Ahirette cennetlik kullardan birisi kötü arkadaşının dünyadayken ona söylediklerini şöyle anlatır: “Derdi ki: Sen gerçekten inananlardan mısın? Öldüğümüz toprak ve kemik olduğumuz zaman biz hakikaten sorguya çekilecek miyiz?” (Saffât, 37: 52-53). Yani kötü arkadaş ahireti inkârına adeta ortak aramaktadır. Ancak ahirete gelindiğinde, onun inkârcılığa davet çabasına olumsuz karşılık verip dosdoğru yol üzere bir hayat sürerek imtihanı kazanan cennetlik kul, onu cehennemin ortasında görmekte ve şöyle demektedir: “Allah’a yemin ederim ki, doğrusu sen az daha beni helak edecektin. Rabbimin nimeti olmasaydı, muhakkak ben de (azab yerine getirilip) hazır bulundurulanlardan olacaktım. Nasılmış bak! Biz ilk ölümümüzden başka bir daha ölmeyecek miymişiz? Biz azaba uğratılmayacak mıymışız?” (Saffât, 37: 56-59). Bu ayetlerde kötü arkadaştan uzak durarak iman eden kişinin, bu güzel tercihinin bile Rabbinin nimeti sayesinde gerçekleşmiş olduğunu vurgulaması dikkate değer bir şeydir. Çünkü mümin başına kötü bir şey geldiğinde “Nerede hata yapmış olabilirim?” diye özeleştiri yaparken, iyi bir şey geldiğinde de onu Allah’tan bilir.
Kur’an dünyadayken kötü arkadaş edinen zalim kimsenin durumunu şöyle tasvir etmektedir: “O gün zalim kimse ellerini ısıracak, ‘Eyvah!’ diyecek, ‘Keşke Peygamberin yanında bir yol tutsaydım!’ ‘Eyvah!’ diyecek, ‘Keşke falancayı dost edinmeseydim. Çünkü Kur’ân bana gelmişken o, hakikaten beni ondan saptırdı. Şeytan insanı yapayalnız ve yardımcısız bırakmaktadır.” (Furkan, 25: 27-29). Dikkat edilirse, zalim kimse kötü arkadaşına karşı son derece öfkelidir. Bu öfke, ellerini ısırması tasvirinde somutlaşmaktadır. Kur’an’ın o kötü arkadaştan “falanca” diye söz etmesi, onun “belli bir kişiyi değil, daha ziyade o kişinin yaptığını ön plana çıkarma üslubu” gereğidir. Yani o kişi hangi çağda olursa olsun, peygamberin mesajından insanları uzaklaştıran ve cehenneme çağıran kişidir.
Görüldüğü gibi, kötü arkadaş edinen ve vahyin yolundan uzaklaşan kimseler ahirette pişman olacaklardır. Allahu Teala o gün gelmeden önce, ahirette yaşanacak tabloları müminlere sunmakta ve kötü arkadaşlara karşı dikkatli olmaya çağırmaktadır. Onların neden olacağı şerre karşı en iyi tebdir, müminleri dost edinip onlarla omuz omuza kötülüğü engelleme çabası içinde olmaktır.(Kur’anda kötü arkadaş)
