Şu satırları yazdığım sırada ; eşkiya devlet İsrail,soy kırıma devam etmektedir.Vahşice ,çocuk/ kadın/yaşlı demeden katliam yapmaktadır.
Dünya’nın en iğrenç/en alçak/ahlaksız/utanmaz ve vicdansız teşkilatı olan BM de ,sessiz kalmakta ; hatta bu insanlık dışı kıyımlara destek vermektedir Zira bu teşkilâtın tek amacı , Güvenlik Konseyindeki “beşli çete”ye uygun bir sömürü ortamı inşa etmektir.Zaten bu beşli çetenin tümü de İsrail’in uşağıdır.Nitekim ;Amerika’nın,Fransa’nın,İngiltere’nin utanmazca sergilediği tavırlar ortadadır.Obama’nın ,Merkel’in zırvaları,kanımızı dondurmaktadır.
Elbette, bu tablo;
İsrail’inhainliğini/acımasızlığını/teröristliğini/pervasızlığını/vicdansızlığını/insanlıktan nasipsizliğini,daha da arttırmaktadır.Ne Ramazan, ne de Bayram’a saygı gösterilmektedir.
Neymiş ? HAMAS füze atmakta imiş!
a) Aslında , bu Hamas, kimin emrindedir? Niçin ,çatapat kadar etkin olmayan füzeleri atmakta, binlerce kerdeşimizin ölümüne ve yaralanmasına zemin hazırlamaktadır.Bu çatapatlarla,kaç askeri öldürebilmiştir?
b) Şüphesiz asıl sebep; HAMAS ve EL Fetih’in uzlaşması,Milli Birlik Hükümeti kurmasıdır.Çatapat işin kılıfı ,bahanesidir.
Tabii;İsrail ve Haçlı güruhundan çok ,( Türkiye dahil) hepsi bağımlı,bir sömürücü ülkenin güdümüne girmiş,İsrail ile ilişkilerini ve ticaretini artan tempoda sürdüren, sadece bol laf üretimi ve şovlar ile göz boyamak isteyen,(müslüman geçinen) ülkelere kızmak gerekir.
a) Mısır ( diktatör Sisi rejimi) İsrail’in en büyük destekçisidir.Gazze’ye her türlü destek ve yardımı engellemektedir.
b)İran ; devamlı kabadayılık yapan ,perde arkasında İsrail ve ABD ile en sıkı ilişkileri sürdüren , bu dönemde de Türkiye’yi güdümüne altına sokan,mezhep kavgasına zemin hazırlayan,bu ülke niçin sessizdir?
c)Suudi Arabistan ve Emirlikler, zaten ses çıkaramazlar. Zira ; ülkelerini sömüren ,demokrasiden nasipsiz diktatörlerin saltanatı,efendilerinin iki dudağı arasındadır.
Türkiye dahil,(müslüman geçilen)ülkeler;BM den çıkabilir ve yeni bir teşkilat kurabilirler mi?İsrail ile her türlü ilişkiyi kesebilirler mi? Haçlı gürûhuna karşı ekonomik boykot uygulayabilirler, en azından silah alımlarını durdurabilirler mi? Bir “İslam Gücü” teşkilat edebilirler mi? Müslümanları insan saymayan, Siyonist-Vatikan işbirliğine karşı çıkabilirler mi? Okulları,hastaneleri,plajları bombalayan zihniyete tam anlamı ile lanetleyebilirler mi?
Maalesef,yapamazlar.Zira,bunun için,gerçek anlamda demokratik düzeni kurmaları,halka dayanmaları ve gerçek bağımsızlığa kavuşmaları gerekmektedir.Türkiye dahil,hiçbir yönetiminde, bu konuda arzusu ve gayreti yoktur.
Peki , ama,”Büyük Devlet” olduğunu iddia eden , aslında dış itibarı sıfıra inmiş, Türkiye’nin gerçek durumu nedir?
1-Ülke’de tam bir baskı,yıldırma,sindirme,tehdit ve zulüm havası hakimdir.Vatana hizmet etmiş,medar-ı iftiharımız, teröre meydan okumuş polislerimiz,tam anlamı ile bir terörist muamelesine tabi tutulmaktadırlar.Kanunlar açıkça çiğnenmektedir.Kadir gecesi, sahur vakti demeden,tutuklamalar yapılmıştır.(Bu evlatlarımızın,sahurları / iftarlar ve de Bayram namazları engellenmiştir.) Şov uğruna,kelepçeler takılmıştır.
2-Havuz medyası ve yandaşlar; devamlı olarak,iğrenç yalanlar/iftiralar/senaryolar üretmektedir. Vicdanları hiç sızlamamakta , Cenab-ı Hak’tan hiç korkmamaktadırlar.
3-Yargı tam anlamı ile politize edilmiştir.Çıkarılan kanunlar ile , baskı düzeninin alt yapısı kurulmuştur. Bu arada; Eğitim / Sağlık ve Emniyet kadroları hallaç pamuğu gibi atılmıştır.Her tarafa yandaşlar doldurulmuştur.
4-Sn. Cumhurbaşkanı ,huzurlu olsa da , Millet huzursuzdur.Mutsuzdur.Bu 17 ve 25 Aralık operasyonlarının rövanşı olan ; vatanperver polislerimiz ve samimi müslümanlar,casus/hain/haşhaşi vb. iftiralarla karalanırken; ne insanlığa,ne hukuka, ne de İslâmiyete yakışmayan tablolar sergilenirken, Türkiye hızla demokrasiden uzaklaşırken, farklı düşünenlere hayat hakkı tanınmaz /fikir ve ifade hürriyetleri yasaklanırken/ ekmekle, haysiyetle bu kadar rahat oynanırken/her türlü baskı,zulüm,iftira,dışlama,intikam operasyonu uygulanırken; nasıl mutlu olunabilir?
5- Ve şu ürkütücü tabloya bakınız;
a)Dünya’da,1.Milyar insan susuz.2 Milyarı da aç.Ve Türkiye’de,fakir oranı nüfusun %27 si.(Dünya’daki ilk yüz zenginin,99 u ise Yahudi).
b)Bankalarımızın %63 ü yabancıların eline geçti.Ve bunlar KOBİ’lere kredi vermemektedirler. (%95 i, tüketim kredisidir.)Halbuki,Ülkenin kurtuluşu,üretimi ve KOBİ’leri teşvikten geçmektedir.
c)Gümrük Birliği’nin , bize verdiği zarar,(2012 itibariyle) 400 Milyar Dolardır.Reklam edilenin aksine , dış borcumuz çok artmıştır.Ekonomik ve sosyal yapımız çökertilmektedir.Tasarruf oranı %12 ye düşmüştür.Çok ciddi bir enerji israfı mevcuttur.
d)Önümüzde çok vahim günler vardır.ABD açıkça , 2020 de “Su Savaşları”nın yaşanacağını söylemektedir.İlk hedef de Fırat ve Dicle’dir.Buna ilaveten , finans ve gıda savaşları yaşanacaktır.
İktidar,bunların farkında değildir.kaldı ki,2015 yılında yaşanacak,Ermeni komplolarına karşı , çalışma bile yoktur.
e)Türkiye’yi bölmek isteyenlerin,”Self-Determinasyon” çalışmaları devam etmektedir. İktidar ise bölücü başı ile halvet olmakta,aldığı talimatları uygulamaktadır.(Sn.İdris Naim Şahin’in görevden alınması/Doğu ve Güneydoğu’da asker ve polisin pasifize edilmesi, gibi.)
f)İran’ın ihanetlerini ortaya çıkaracak,Tevhid Davası örtbas edilmektedir.
Ey halkım; Kuran-ı Kerim’de bir çok yerde Yüce Allah ,”Siz aklınızı kullanmaz mısınız” demektedir.Lütfen,zulme/haksızlıklara/kanunsuzluklara,destek vermeyiniz.
Demokrasiye ,hukuk düzenine sahip çıkınız. Fazilet/haysiyet/inanç/şahsiyet sahibi; şakşakçılık yapmayan;kimseye dalkavukluk etmeyen;baskılara boyun eğmeyen;haksızlıklara direnen,mazlumların yanında yer alan; şuurlu bir toplumu inşa etmekte rol alınız…
