İnsanları; ya bir din ile ya bir ideoloji ile ırkçılıkla ya mezhepçilik bir arada tutarsınız…. Başka ülkeleri tehdit olmaktan çıkarmak içinde o ülkeyi huzursuz edersiniz. Etkisizleştirmek için tuzaklar kurarsınız..
Eleman yetiştirir, o ülke yönetimine getirirsiniz. Tarih boyunca bunun için; din, ırk, mezhep, etnik kimlik odaklı sorunlar işlenmiştir.
Dinler tarihi, savaşlar tarihi, ideolojiler tarihi bunun somut örnekleriyle doludur. Çağdaş dünya’da ise gelinen durumda; Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi, Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ile ise benimsenen; özgürlükçü çoğulcu demokratik sistemdir.
Bunda ise din, dil, ırk, renk, cins ayrımı olmaksızın herkesin hukuk devleti şemsiyesi altında özgürce yaşayabileceği düzen esas alınır.
Din ve sosyal yardım ile halk kitlelerini yoğun propaganda bombardımanına tabi tutup sürüleştirebilirsiniz. Tarihin en önemli diktatörleri; bu yolu hiç bir kural tanımaksızın uygulamışlardır.
Din, iman perdelemesi ile köleleşmeyi biat algısı ile her şeyin üzerinde gören insanlar birer robottur.
Osmanlının yıkılış sürecinde emellerine ulaşamamış, kimlikleri belirsiz olanlar, yıllardır odaklandıkları; Türkiye’nin, Türk Milleti’nin devleti olmadığını kesinleştirecek yeni yapılanmadır.
Bazıları; ümmet anlayışı gereği olarak konuya, gaflet içinde izleyicidir. Osmanlı imparatorluğunun son döneminde yaşanan durum bİr nevi tekrarlanıyor. İslamcılığın artması, etkinlik kazanması ve batı karşıtlığını bırakıp batı güdümüne girmesi üzerine İslamcılar da aynı dili kullanıyorlar. İstenen: Türkiye’yi Türk devleti olmaktan çıkarmak, Federal bir cumhuriyete dönüştürmektir.
Ancak gidilen yol bölünmektir. Osmanlı Mebusan Meclisinin 1900 lü yılları hatırlanırsa dönemin yazarları, çizerleri özgürlükçüleri de benzer yaklaşım içindeydi.
Şimdilerde ise; Prens Sabahaddin’in kurduğu ve merkezi yok edip yerel yönetimlere, özerklik vermeyi öngören Ahrar Fırkası çizgisinde ilerliyorlar. 100 yıllık bu projenin sahibi İngilizlerdi. Şimdi ise ABD’dir.
Bölgede ki tarihi emelleri için; mezhep ayrılıklarını, etnik unsurları kullanan, BOP projesi çerçevesinde karışıklık çıkararak bölen ABD-İngiltere-Fransa işbaşındadır. Kurucu ilkelerin tartışıldığı, demokrasi, özgürlük çığlıklarının atıldığı bir ortamda; ayrıştırmanın temelinde yoksulluk, yolsuzluk ve hukuk dışı uygulamalar özellikle gündem dışında tutulmaktadır.
Din ve etnik kimlik öncelikli yürütülen propagandalarla maya tutmuştur. Ayrıştırmayı önlemek için, hangi sorunlar önceliklidir, sorunları çözmek için neler yapılmalıdır soruları boşlukta kalmaya devam ediyor.
Yapılan operasyonlar; karşı duracak kurumları direnemez hale getirmek içindir. Önce askeri darbe nedeniyle silahlı kuvvetlerin yetişmiş seçkin subayları tasfiye edildi. Şimdi polis darbesi diye yetişmiş seçkin polisler tasfiye ediliyor.
Etnik ayrımcılık mücadelesi veren örgütler, muhatap alınıp yol verilirken, direnecek güçler etkisizleştirilmek istenmektedir. Karanlık ittifak kurulmuştur. Mandacı aydınlar; ABD ve AB’nin dayatmalarını seslendiriyor.
Duyarlı olduğunu söyleyenler ise halka gerçekleri anlatmak yerine izleyici konumu tercih etmişlerdir. Anlaşılan odur ki; Kuzey Afrika ve Ortadoğu’da başlatılan, devam eden dinci, mezhepçi etnik çatışma Türkiye’yi de saracaktır.
Türk Milleti; bu gibi durumlarda yani devletin ve milletin bekasının tehlikeye düşmesi halinde harekete geçmek üzere eğitilmiş bilinçlendirilmiş hazır durumda olan evlatları ile yapılması gerekeni yapacaktır. Karamsarlığa umutsuzluğa yer yoktur. Günün Sözü: Uyuşuk aydınları ve uyuşturulmuş yöneticileri ile devlet çözülür. Devamını Gör
Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.
Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.
Yayın Kurulu
Kent Akademisi Dergisi
Ayın Kitabı
Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,
Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.