Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir…
Hastalıkla kavga kulluktur…duadır… Şafi ismine hadimliktir… Mesela şu coronaya aşı bulanlar manevi ödül alacaklar… Müşrike ödül vermez Allah…deme cennet vermez… İyi işleri kim yaparsa ödül alır Allahtan ama bu sadece mü’mine cennet…müşrike de cehennemin çok kötü yerlerinden kurtuluş…olacak.
Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir…
Hz Eyyub kurtları aldı yaralarına koydu…de…ama manevi ecirler kazandırdı o kurlar ona…
Evet…bütün zıtlar içinde zıttını taşır bu varlıkta yani hastalık da ödül taşır…sadece eziyet taşımıyor…
Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir… “Mevlâ Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler” Kuyuya ip vardır. Kuyuya düşen ipi öğrenir…günaha düşen tevbeyi öğrenir… İçinde güzellik taşımayan çirkinlik yok…olumsuzluk yok…ve Kışı bahara tebdil eden var…geceyi de gündüze…
Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir…“
Allah için evlen Allah için sıhhatli ol…Üstün amel sadece niyetiyle üstündür bu varlıkta… Şirke hadim ise fakirliğe güzel deme…hastalığa da zenginliğe de sıhhate de… Irkına da üstün deme hz Musa ırkını güzelleştirdi ve Firavuna galip geldi… Irkını Allaha kul eden ırkçı değildir…
Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir… “Hak et hastalıkla kavgayı yani NİYETİN Allah olsun…ve Allaha iman ve Allahı sevmek şeytanlığınla ve şeytan ehliyle kavgadır… Sevmek amele etki eder… Namaz Allahı arayıştır…değilse beden eğitimdir… İbadetleri güzelleştiren emektir… Düzgün niyettir… Niyetin güzelse hakkedersin hastalıkla kavgayı da…Allah için olmayan emek ceza olarak döner…
Hastalıkla kavga et… Sabır Allahla kavga etmemektir…“
Adam diyor ki “Allah kavga istemiyor…” sen istemiyorsun… “Allahın KAHHAR ismi var…”
Allah kötülükle de dener… Allah kavga da ister… İşte ayet:“Sizi mutlaka imtihana tabi tutacağız, tâ ki içinizden cihada çıkanları (dini ve dünyası için çalışanları) ve (zorluklara) sabredenleri bilelim ve (yaptıklarınızla ilgili) haberlerinizi (îmanınızı) deneyelim.” (Muhammed/31)
Hak et kavgayı yani niyetin Allahı razı etmek olsun…İşte o zaman hastalıkla da kavga et…İlahi dini bozanlarla da…
İnsan hayatı, her zaman güllük gülistanlık olmaz. İşler daima insanın istediği şekilde gitmez. İnsan, birçok olumsuzluklar, ezâ, cefa ve âfetlerle karşılaşır. Bütün bunlara ancak sabırla karşı konulabilir. Sabır aslında Allahı sevmektir…aşkullahtır…Başarı ancak sabırla der ayet…(Enfal/65-66), ve sabır da ancak Allah’ın yardımıyla der ayet… (Nahl/127) mümkün olur. Bunun için Yüce Allah; ibadetlerde, musibetlere tahammülde, savaşta ve başarıya ulaşmakta sabrı tavsiye etmektedir.
Sözlükte; “hapsetmek, tutmak, birini bir şeyden alıkoymak, dayanmak, kefil olmak, cüret ve şecâat” anlamlarına gelen “sabır” ıstılahta; musibetlerin, ibâdetlerin ve haramların zorluklarına karşı tahammül göstermek, nefse ve şeytana değil Allah’a ve peygamberine uymak, îmân edip sâlih ameller işlemeye devam etmektir.
Allah sabreden kullarından eylesin… Allahı seven sabreder… Yarabbi sabrımızı artır…çünkü ayet şöyle der… “Sabredenlere mükâfatları hesapsız (derecede) verilecektir.”(Zümer/10)
Sabır, genel olarak iki kısımdır:
1. Bedenin Sabrı
Bedenin sabrını gerektirecek şeyler iki kısım…
a) Kendimizden kaynaklanan şeyler. Yorucu ibadetler yapmak veya ağır işlerde çalışmak …
b) İradesi dışında gelen şeyler. Dövülmek, düşüp yaralanmakı, kaza yapmak, hastalık, açlık ve susuzluk ile karşılaşmak…
2. Nefsin Arzularına Sabır
Zina, içki; kumar, faiz, rüşvet, yalan, hile… gibi dînî yasaklardan uzak durmak Çünkü nefis, daima kötülüğü emreder. (Yusuf/53)
İnsan, sabr-ı cemîl sahibi olmalı. “Sabr-ı cemîl”, kalpte sıkıntı duymadan, acele etmeden şikayetçi olmadan yapılan sabır… Yüce Allah, Kur’an’da, “Sabr-ı cemîl ile sabret” buyurmuş. (Meâric/5)
Sabır Allaha aşktır… Hastalıkla kavga et…çünkü sabır Allahla kavga etmemektir…
