Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cuma, Aralık 5, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Meryem ÖZEN

“Gibi”Sin Kadın

Meryem ÖZEN Yazar Meryem ÖZEN
05 Ocak 2020
Meryem ÖZEN
0
404
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Havabus’un koltuğuna kuruldum, çok yorgunum, sessiz sakin huzurlu bir yolculuk bekliyorum ama etrafıma göz gezdirince bunun bir hayal olduğunu düşünüyorum. Çünkü etrafım konuşkan oldukları her hallerinden belli kadın ve çocuklarla dolu. Mutsuz mutsuz belki de yanılıyorum diye düşünürken, ön çaprazımdaki kadın eline dantelli bir iç çamaşırı alıp sallayarak arkasında oturan kadınlara “gız bu kimin donu. Benim çantamda ne işi var” diye bağırmaya başlıyor. Kadın elindekini öyle çok sallıyor ki, bir yerlerden Mahmut Tuncer çıkacak hoppa hep birlikte halay çekecekler zannediyorum.

Ya sabır derken, öbür tarafta bir kız çocuğu, öyle pis bir şekilde dedikodu yapıyor ki, sanırsın feleğin çemberinden 50 kez geçmiş, her türlü pisliği görmüş, tecrübe etmiş. Kim bu çocuk yazıktır diye kafayı çevirmemle bismillah deyip önüme dönmem bir oluyor. 7-8 yaşlarında bir kız çocuğu, gözkapakları yemyeşil, dudakları kopkoyu mor, pavyona çıkacak kadar ağır ve tuhaf bir makyaj. Yolculuk bitiminde de, annesi ve teyzesinde bir telaş bir telaş, kızın saçlarını topuz mu yapsınlar, tepesinden mi bağlasınlar? Bir bağırtı, bir hareketlenme… O küçücük kız dışarı saçları yapılmadan çıksa sanki çok büyük bir felaketle karşılaşacaklar.

Başka bir havabus yolculuğunu da yandaki küçük kızın mütemadiyen bağırarak sorduğu sorularla geçirdim. Kız hiç susmadı, bir ara eğildim baktım, annesi babası nasıl insanlar ki böyle rahatsızlık verici bir çocuk yetiştirmişler diye. Gözlerimiz karşılaşınca, annesi çatlak bir gülmeyle, kızım az konuş, teyzeler rahatsız olabilir gibi bir cümle kurmaya çalıştı ama o kadar eğlenmişti ki, gülmekten söyleyemedi. Sonra kendisi kızına sorular sorarak bağırışa çağırışa yolculuğu tamamladılar. Kimbilir kadın için ne keyifli ne unutulmaz bir yolculuk olmuştu.

En son minibüs yolculuğumda ise, önümde saçlarını rasta yaptırmış bir kadın oturuyordu. Rastanın şeklinden mi yoksa gerçekten mi bilmem, sanki saçlarına aylardır su değmemişti. Bende aşırı tiksinti uyandıran saçlarını habire tepesinde toplayıp sonra kendince çok seksi olduğuna inandığı bir şekilde arkaya savurarak açıyordu. Bir, iki , üç… Kadın inene kadar en az 30 kez yaptı bu hareketi ve ben her seferinde çeşitli manevralarla savuşturdum o iğrenç şeylerin hamlelerini. O seksi olduğunu zannıyla saçlarını sürekli olarak açıp dağıtırken halaybeni de bir güzel dağıtmıştı.

Yine önümdeki kız etkilemek istediği ama henüz kıvama getiremediği bir erkekle konuşuyor. Konu, ayak bileklerinin ne kadar hassas olduğu. Yarım saatten fazla süren yolculukta kız eline telefonu geçirdi ve başladı, ay benim ayak bileklerim çok hassastır, bildiğin gibi değil öyle hassastır ki… Ay ayak bileklerim vay ayak bileklerim… (Akşam 20.30’u geçmesine rağmen) ayyy güneş kremi sürmeden çıkmışımm, ayyy şimdi napıcammm, o kadar hassaslar kiii… Şeytan dedi kır şunun ayak bileklerini, anlatacak daha çok şeyi olsun. Ne bileyim işte o kadar hassasmış kii, bir vuruşta kırılıvermişşş…

Yanda 100 kiloya yakın orta yaşların başında bir kadın, bebek sesiyle kendini anlatıp duruyor telefondaki sevgilisine. Onun arkasındaki haftalık nöbet listesi yapmış, listeyi ne kadar adil yaptığından bahsetmek için telefonla konuşuyor. Ama o kadar bağırıyor ki, ben TRT’de çalışıyorum, heyy duymuyor musunuz? Nöbet listesi de yapıyorum, herkes benim istediğim şekilde çalışıyor, hooppp duymayan kaldı mı, demek istiyor. Ay anladık çok şükür çalışıyormuşsun, hepimiz öğrendik, süpersin artık kes sesini.

Hiç çözemediğim şeydir kadınların toplu alanlarda neden böyle bağıra çağıra konuşmayı tercih ettikleri. Otobüsteyim, kadının biri kocasının çocuk istediğini ama bir türlü olmadığını, denedikleri yöntemleri, kocasının şeklini şemalini uluorta bağıra çağıra anlatıyor. Diğer kadın da çocuk yapabilmek için öğütler veriyor, olmazsa da adamı elinde tut bari deyip onunla ilgili öğütler veriyor. Tam bir skandal. Üç sıra önde olmama rağmen dönüp yuh artık şeklinde baktım, seslerini biraz olsun kıstılar. Otobüsteki diğer kadınlar oh be dedi ama bazı amcalar keyiflerinden ettiğim için hoşnutsuzlukla baktılar bana.

Yine bir havabus macerası, yanımda oturan kadın uçağı kaçırmış, geri dönüyor. Tanıdığı tüm erkeklere belki 30 kez anlattı aynı konuyu, aynı cümlelerle. Uçağı kaçırmış da, yarın gitse miymiş, evinin anahtarını başkasına vermiş de, ne yapsınmış? Kulağımın dibinde en yüksek sesiyle onlarca kez anlattığına göre acaba bana mı gelmek istiyor? Şaka şaka neyse en son aradığı kişi, kaçırdıysa erkek arkadaşına gitmesini, meşgul olduğunu biraz ters bir şekilde söyleyince bir an sustu, elindeki telefona baktı tamam bırakıyor artık derken bu sefer ilk kez bir kadını aradı. Uçak kaçırma kısmını çok kısa geçerek, kendince çok önemli bir konuyu 46 kişilik havabusun da duyup yararlanabileceği şekilde anlatmaya başladı. Donlarını nasıl yıkıyordu, donları çok ama çok kıymetliydi, annesinin yıkamasına bile izin vermiyordu. Bir otobüs insan donlarına bu kadar özen gösteren bu kızı alkışlamak istedik ama daha neler anlatacak kimbilir diye sözünü alkışlarla da olsa kesmek nezaketsizliğini göstermedik.

Teyzelerin dertleşmesi, en ağır hastalıkları çok iyi bir şeymiş gibi ballandıra ballandıra anlatmalarını, gelinlerini, oğullarını, gelinlerin kaynanalarını bağır çağır anlatmalarını saymıyorum bile.

Hele bir de toplu taşım araçlarında yer bulamayıp da tüm vücudunu ya da poposunu size yaslayıp, yol boyunca kendini taşıtanlara ne demeli? Nasılsa sen de kadınsın ya, mesafeye gerek yok, yasla vücudunu, ver ağırlığını, taşısın seni ne olacak? Olmazsa çantanı geri geri atarken çarp hemcinsinin suratına, aaa kadın mı, özür bile dileme, hemcinsin ya. Ya da kuyrukta kayna araya, ya çocuğun bekliyordur ya hastan vardır ya acil işin, diğerleri zaten son derece özgür insanlardır, günlerce bekleyebilirler.

Tuvalete girerken çok titizlen ama bırakırken iğrenç bırak. Sifonu çekme ellerin kirlenir, klozete tüne, çamur ve pislik içinde bırak, ellerini sakın ha yıkama, o musluklara dokunulur mu, peçeteleri falan sağa sola at, çöp ellenir mi?

Velhasılı kelam, kadınları erkeklerden korumak için pembe otobüs falan diyorlar ya, kadınları kadınlardan kim koruyacak? Eğitim, eğitim, eğitim… Lütfen insanlarımızı eğitelim, terbiyeyi, saygıyı, nezaketi, görgüyü yeniden hatırlayalım. İnsanlara sen herşeysin, edepsizlik eşittir zeka, zeki olmak görgüsüzce başkasının hakkını gaspetmektir , ne kadar sesin çıkarsa o kadar güçlüsün saçmalıklarını empozeden vazgeçelim. Azıcık nezaket, azıcık saygı, azıcık insaniyet lütfen…

(Düzgün kadınları tabii ki ayırıyorum ve kadınlar benim için çok önemli oldukları için kadınlara yükleniyorum, çünkü kadındır toplumu görgülü, bilgili yapan, odur çocukları yetiştiren, odur tüm aileyi, tüm toplumu eğiten, odur değerlerden oluşan, odur kutsal olan. Ve bu kadar önemli, bu kadar kutsal birşeyin basitlikle anılmasını hazmedemiyorum)

Paylaş
Etiketler: dantelli bir iç çamaşırıhalayMahmut TuncerTRT’de
Önceki Yazı

Araba Sevdası mı, Toplu Ulaşım mı?

Sonraki Yazı

Salı’nın Ezber Bozan Dizisi…

Meryem ÖZEN

Meryem ÖZEN

İlişkili Yazılar

Meryem ÖZEN

Nilden (Zirvede Bir Popçu) (IV)

14 Kasım 2020
5k
Meryem ÖZEN

Nilden (Zirvede Bir Popçu) (III)

13 Kasım 2020
5k
Meryem ÖZEN

Nilden (Zirvede Bir Popçu) (II)

12 Kasım 2020
5k
Meryem ÖZEN

Nilden (Zirvede Bir Popçu) (I)

11 Kasım 2020
5k
Sonraki Yazı

Salı’nın Ezber Bozan Dizisi…

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025
Yaşlı Adam Yanıyor

Yaşlı Adam Yanıyor

05 Aralık 2025
Yörüklerin Harika Öğütleri

Yörüklerin Harika Öğütleri

05 Aralık 2025
Sen veya Sizlere

Sen veya Sizlere

04 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap