Bilim adamları, “Geniş karınlılar” ismini verdikleri, yeni bir sınıfı sistematiğe katmışlardır. Bu sınıfı oluşturan hayvanlar, geviş getirenler ile tek tırnaklılar arasında yer almaktadır. Bunlar genelde, gelişmiş memeli sayılır. Önemli özelliklerinden biri arka ayakları üzerine kalkmalarıdır.
Sindirim boruları tek boğumlu ve ambar gibi geniştirler. Bağırsak kısmı ise farklı görevleri olan, bölmelere ayrılmıştır. Kış mevsimi için, besin depolar. Bu özellikleriyle kutup ayısı gibi özel yırtıcıdırlar. Canlıların yaşadığı her bölgede boy gösterirler. Sayılarının azlığı bu vampir türünü tanımamıza engeldir.
Depoladıkları besini bal arıları gibi kusarlar ve ileri günlere hazırlar. Bu besinler taşıdıkları su oranına göre, değerleri yüksek oranlara çıkar. Bunun için geniş karınlılar çok önemli ve ender yaratıklardır. Hatta bazı ülkelerde, paylaşılamaz değerdedirler.
Geniş karınlılar, agresiftirler. Burunlarının doğrultusuna giderler. Doğumdan sonra, yüzgeçleri köreldiği için, sularda yaşama şansları yoktur. Kıtalar arasında gemilerle seyahat ederler. Gemilerde hiçbir şekilde engellenmek istemezler.
Geniş karınlılar, doyma olayını gerçekleştirmek için canlı guruplarının, besinlerini yer yutarlar. Fakat bu olayın farkına varan çok az canlı gurubu çıkar.
Dış etkilere tepkisiz olan geniş karınlılar, korkusuzdurlar. Çünkü onları koruyan, ülkedeki yetkili şahıslardır. Burnunun her iki yanındaki toynakları, üzerine gelen herkesi bir vuruşta hallederler.
Bu hayvanların hiç sevimli yanları yoktur. Asla ehlileşmezler. Çünkü uyumla ilgili genleri üstün özelliktedir. Buna rağmen, uyumlu hale gelmeye çalışanları görülmektedir.
Ambarlarını doldurmak için onlara her şey mübahtır. Kurak mevsimlerde göletlerin başından ayrılmazlar. Tüm hayvanlar onlardan kaçar.
Geniş karınlılar nerede bir huzursuzluk varsa oradadırlar. Bir soygun, çalma varsa orada üs kurarlar. Canlılar açlıktan, susuzluktan kırılmış umurunda olmazlar. Çünkü doyma nedir bilmezler. Herkesi kendilerine borçlandırırlar. Göletteki suyu bile değerli madene bağlarlar.
Doğrudan veya en direk yollarla istedikleri kişileri iş başına getirirler ve toplumu suya muhtaç ederler. Dediklerini yapmayanları çakallarına havale ederler. Onların parayla pulla ilgileri olmaz. Onların amacı dünyanın besin musluklarını ele geçirmektir.
Bir toplumun alacağı kararlar onları ilgilendirmez. Çünkü suyun başını tutmuşlardır. Tarih boyunca, değişkenlik gösteren, doğası ile toplumsal örgütlenmenin kalıp ve ölçüsü arasındaki bağı ele alırlar. Zaman içerisinde kitlelere, modern toplumsal anlayışı terk ettirmek için caba sarf ederler.
Bu tehlikeyi normalleştiren hayvanlar, yurt temelli toplulukların küreselleşmiş ekonomi ve finans koşullarında kendilerine has olan, besin üretimini ele geçirirler.
Bütün bu dönüşümlerin, kültürel sonuçlarının insanlarda ayrımcılığı tetiklemesini ararlar. Bu olayı da korku ve endişeye neden olarak toplumda kutuplaşmayı gerçekleştirirler.
Geniş ambarlı hayvanlar, güvensizlik ve ayrımcılıkla toplumu birbirine düşman ederler. Öyle ki, Ülkede yaşanan yöreye göre insanlara kötülük tohumu ekerler.
Geniş karınlıların korktuğu; birlik ve beraberlik içerisinde olan canlılardır. Bu canlıların, hoşgörü sahibi olması gerekir.
Geleceğimizin teminatı ancak böyle kurulacaktır.
Hasan TANRIVERDİ