Ne’yi, niçin ve nasıl okumalıyız?..
Evren, bilim, sanat, felsefe sonsuz; oysa zaman çok az, ömür sınırlı..
Bilimsel, edebi ve sanatsal değeri yüksek kitaplar okunmalı.
İnsanın gelişmesine, olgunlaşmasına katkı veren eserler örneğin..
Selim İleri’nin hazırladığı ve Yapı Kredi Yayınları’ndan çıkan “İLKGENÇLİK ÇAĞINA ÖYKÜLER 2” Bu yaz mevsiminde çok uygun bir kitap.
Edebiyat ve öyküler bizi güzele çeker..
Orhan Veli’nin Denize Doğru öyküsü; doğanın insana olumlu etkilerini dile getirmektedir.
Orhan Kemal’in Çikolata öyküsü; toplumsal ortamın çelişki ve sorunlarını anlatmaktadır.
Haldun Taner, Konçinalar öyküsünde, iskambil kağıtlarından esinlenerek bozuk toplumsal düzene eleştiriler getirir.
Peride Celal’in Düşten de Öte isimli öyküsünde, çevresindeki kalabalık tarafından anlaşılmayan bir yazarın hayalen ölümüyle toplumun iki yüzlülüğüne dikkat çekilmiştir. Yazar için karısı; ” Sen hayal kurmayı iş edindiğin için kendin de hayalet gibi dolaşıp duruyorsun insanların arasında, dünyanın farkında değilsin!”(sayfa 36) demektedir.
Oysa gerçeğin tanıkları yalnızca çok hayal kuranlardır.
Necati Cumalı, Yaşar Kemal, Yusuf Atılgan da birer güzel öyküyle yer almıştır bu seçkide..
Oktay Akbal o her zamanki akıcı ve kısa cümleleriyle “Yalnızlık Bana Yasak” isimli öyküsüyle katkı sunmuş..
Niğdeli usta yazar Muzaffer Buyrukçu; bu kitapta yer alan öyküsünde yoksulluğu konu edinmiştir.
Yine usta öykücüler; Sevim Burak, Tahsin Yücel, Leyla Erbil öyküleriyle yer almışlardır.
Türkiye Yazarlar Sendikası Genel Başkanı Adnan Özyalçıner “Mis Gibi Anadol” öyküsünde büyük kentin güç koşullarında sarsılan kişileri işlemektedir.
Füruzan Parasız Yatılı isimli meşhur öyküsüyle yer almış bu seçkide. Yapayalnız bir ana-kızın yarınlara ilişkin kırık, hüzünlü umutlarını dile getirmiştir.
Mahir Öztaş’ın Balkonda adlı hikayesi sanatın gizemli ülkesine yolculuktur.
“Yazı”, geride bıraktığımız zamandı, anılarımızdı, dünyanın belleğiydi.. geçmişin yeniden kurulması, yaşamın başka biçimlerde de yaşanabileceğine işaretti..
Tomris Uyar, Sevgi Soysal, Ferit Edgü, Onat Kutlar gibi yazarların da öykülerinin yanı sıra son öykü Mario Levi’den “Annem, Piyanom ve Kaybettiklerimiz” isimli çok dokunaklı bir anlatıdır.
Sevgili Gençler..
Her insanın öyküsü yazınsal bir dille anlatılırsa iyi edebiyat eseri olabilir.
Herkesin hayatı kurgusuyla, çelişkileriyle, toplumsal ilişkileriyle, iç derinliğiyle ve iyi bir dille yazılırsa niye roman olmasın..
Yukarıda önerdiğim kitabın öykü ve yazarları Türk edebiyatının önemli çizgilerini temsil eder.
Daha başlarda Sait Faik, Sabahattin Ali, Memduh Şevket, Suat Derviş, Sadri Ertem gibi çok önemli öncülerimiz de vardır.
Çok okumalı, üretken bir yaz dinlencesiyle sevgiler..