Allah gönlümüzün verimini artırsın, gönüldür ömrü kıymetlendiren, zamanı nurlandıran… İnsanın elinden tutulmuyor… Gönül yaralarına merhem yok. Seherler boşa gidiyor. Ömür boşa gidiyor… Bir şiirimde “Şükür, Peygamber şehri yar” demişim. Gönlün verimi artıyor kutsal topraklarda…
Allah irfanımız artırsın, kemalat nasip etsin kişi arif değilse ona nasuh bir tevbe de nasip olmuyor… Tevbe nedir? Suçu suç görmektir… Suçu suç görmez ki, irfan sahibi olmayan… Şeytan isyanını suç gördü mü, göremez… Görmesi için bir ameliyat gerekir… Kemalat verilirse suçu suç görür. Aydınlanırsa suçu suç görür. Işık lazım, göz yetmez.
Üç aylardayız gönlü verimli olanlar çiçek açıyor… Oruç tutanlar var, üç aylar girdi hiç değilse cumaları kaçırmayayım diyenler var… Cömertlik çiçekleri de açıyor kimilerinde… Benden düşkünler var diyebiliyor ve bir şeyler verebiliyor…
Verecek kadar zengin değilsek, oruç tutalım, sevilen bir kul olmanın tek değil kapısı… Yüce Allah meleklerine oruç tutan bir genci gösterebilir, o gençlerden olalım… Camilere koşanlardan olalım… Ezanlarla dirilenlerden olalım…
Allah gafletten uyandırsın… Gaflet varsa ne namazımız namazdır ne tevbemiz tevbe… Ne orucumuz oruç şu gafletle kavgamızı verelim öncelikle… Kemalat, irfan kazanmalıyız öncelikle…
“Allah ŞİRKİ affetmez “neden mi aklı kullanan şirke düşmez… Ama şirkten şirke düşüyoruz… Yada Firavun gibi kendimizi ilahlaştırıyoruz… Mü’mine yakışmayan hallerden kaçınalım, Hz Adem “Zalemna” dedi yani tevbeyi seçti, tevbeyi seçelim, ne şeytan gibi güzel görmek günahı nede Firavun gibi güzelliklerin kaynağı olarak kendini görmek, mü’mine yakışmaz. Allah’a saygı saygıların paşasıdır… Nimetlerin en büyüğüdür…
Ezanlarla dirilelim istiyoruz. Bu da irfan sahiplerine nasip olacak bir nimet, kemalat sahibi olalım… Aklımızı kullanalım… Evreni müşahade edelim ve yorumlayalım. Düşünelim arayalım, tefekkürle sırların örtülerini açalım…
Tefekkür yar ve yardımcımızdır, gafletle kavgada yani irfan ve kemalat sahibi olmada… Allah yar ve yardımcılarımızı artırsın… “Peygamber şehri yar”…
Peygamber Şehri Yar
Şükür
Peygamber şehri yar
Peygamber şehri yar
Vardım peygamber şehrine
Bir kahraman yıldız gördüm sevinci göğü doldurur
“Hu hu”lar la sonsuza kahraman yolculuktayım
Allah yar, Allah nur… Kuluna
Dertli buhar gibi çıkar mıyım arşa
İner miyim göz yaşı gibi yere
Seni nasıl unuturum nur akan dere
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Hak için yanmayan öz utansın…
Öldü kara hayat nursuz hayat
Yar hazreti Allah…
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Şükür
Şükür
Peygamber şehri yar
Bir seher verildi bana
Tek cennet seher bu, bu ömre
Taştan topraktan duyulan kuran sesleri…
Düşman kesildim kör yatağa
Allah yar, Allah nur…
Engelsiz seher’sin
Dikensiz seher’sin
Hak için yanmayan öz utansın…
Tek Allah yar Allah nur
Peygamber şehri yar
Bir güneş seher’sin bu ömre… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Kurtulmayayım hiç bu mavi dertten
Sen cennet seher’sin bu ömre
Şükür
Sağır uykulara düşman kesildim
Düşman kesildim kör yatağa
Girdim bir nurlu otağa
Deniz diyordum oldu işte en mavi deniz gönlüm
Ebabiller de bir telaş yine…
Bir seher beni maviledi
Peygamber şehrinde
Sema şahit çöl gönlümün hürlüğüne
Hak için yanmayan öz utansın…
Gönlüm mavi deniz olacak
Bozulmasın hiç bu rüya Allah’ım
Tek Allah yar Allah nur…
Karşımda Hira
Bin derde deva bu seher
Gözlerim çiçek açacak
Alnım çiçek açacak
Ellerim bin çiçek açacak
Bir seher beni maviledi
Peygamber şehrinde
Taştan topraktan duyulan kuran sesleri…
Ebabiller de bir telaş bir telaş şimdi…
Allah dertli kula yardır… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Peygamber şehri yar
Hak için yanmayan öz utansın…
Güneşi gördüm güneşi
Şükür
Güneşler getiren
Gülümserken bütün mavi varlık
Anladım
Namazmış mi’raç
“Ben”inden geçmekmiş miraç
“Ben”inden geçmekmiş yanmakmış, pişmekmiş mir’aç
Ben ile varılmaz gül aşka…
Bir seher beni maviledi
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Şükür
Elifli gönlüm…
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Bozulma gül rüyam ömrümce…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Hak için yanmayan öz utansın…
Bir seher beni maviledi
Bu ne kahraman seher
Az gitti uz gitti gönlüm bir masalda gönlüm.
Allah yar Allah nur…
Peygamber şehri yar
Allah yar, Allah nur… Kuluna diyor
Kulağıma eğilip bir gül ses
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Gözüm yar
Özüm yar
Ellerim çiçeklensin
Çatlasın şeytan
Kurtarma beni bu mavi dertten nur Allah’ım
Ne mavi bir denizsin nurlu seher’sin
Bin derde deva seher’sin…
Şükür şükür bir nurlu ağaç oldum
Gönlümün bin yarası buldu deva
Bin oh çekti gönlüm derinden
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Hak için yanmayan öz utansın…
Bir seher beni maviledi
Meyveye duruyor masmavi akıl ağacım
Peygamber şehrinde
Bozulmasın bu rüya
Peygamber şehri yar
Allah yar, Allah nur…
Ey aklım güneş ol
Bozulmasın bu rüya
Ey ay doğ geceme
Bir görgülü seher’sin bu yetim gönlüme
Güllü seher’sin
Bülbüllü seher’sin
Bir cennet seher’sin bu ömre
Esaret yıkılıyor duvar duvar
Mekke gül
Medine gül nur elinde, büyür gönlüm
Yıllar yılı hasretini çektiğim seher bu
Şükür
Hak için yanmayan öz utansın…
Gönlüm mavi deniz olacak
ELİFLİ SEHER bu
Dilim güle tutsak
Peygamber şehrinde
Bozulmasın bu rüya
Peygamber şehri yar
Sen ne cennet seher’sin bu ömre
Taştan topraktan duyulan kuran sesleri…
Öldü kara hayat kuyu hayat
Ölsün
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Peygamber şehrinde
Kurtulmayayım hiç bu mavi dertten
Tek Allah yar Allah nur
Elifli seher bu
Yar Allah… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Tutuldu elinden…
Peygamber şehrinde
Bozulmasın bu rüya
Hak için yanmayan öz utansın…
Çiçekler açıyor karlı dağında zamanın
Peygamber şehri yar
Kışlardan çıktım az giden uz giden gönül
Şimdi gül zamanı
Yıldız var ay var dertli düşüncemde şimdi
Gül gönüllü rüzgarlar eser
Arayan aradığı mavi çiçeği bulur
Mutluluğum masmavi…
Nurlu yollar çağırıyor beni
Şükür
Hak için yanmayan öz utansın…
Minareler çağırıyor beni
Bozulmasın bu rüya
Gül bana en ak saçlı seher…
Hira bir ufuktur atlarımın koştuğu…
Yıllar yılı hasretini çektiğim seher bu
Bir seher beni maviledi
Sevinçli semada sesler,kuşlar bile
Mutluluğum masmavi…
Sen ne dağ sehersin bu dertli gönle
Karşımda gül Hira
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Gözüm yar
Özüm yar
Ellerim çiçeklensin
Çatlasın şeytan
Kurtarma beni bu mavi dertten yar Allah’ım
Hak için yanmayan öz utansın…
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Peygamber şehri yar
Sen ne cennet seher’sin bu yetim ömre
Öldü kara hayat nursuz hayat
Ölsün… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Bir bahar seherde gönlün… diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Gül dikti bülbül çağırdı gönlüm
Ebabiller de bir telaş şimdi…
Bin oh çekti gönlüm derinden
Bu seherin kanatlarında göklerin duası
Gönüllere yar seher bu
Derde deva çiçekleri var
Geniş geniş sevinçli yolları
Hak için yanmayan öz utansın…
Sılaya giden nurlu yolu var
Ey aşk şehrine yolcu…
Bu cennet seher yetim ömre
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Bir seher beni maviledi
Derman buldu gönlüm yolunda Hira
Peygamber şehri yar
Bir seher beni maviledi
Taştan topraktan duyulan kuran sesleri…
Eczanesini buldu gönlüm
Şükür
Peygamber şehri yar
Yıllar yılı hasret çektiğim seher bu
Karşımda Hira
Tutmuş elimden
İşler ışıklarını alnıma seccadem
Bozulma gül rüyam ömrümce…
Belli oldu aşkın nurlu yolu
Hak için yanmayan öz utansın…
Ufkun elinde gül…
Az ilerde bir gül Medine
Yıllar yılı hasret çektiğim seherdeyim
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Yar Allah… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Bir kahraman yıldız gördüm sevinci göğü doldurur
Işıkları ham meyveyi oldurur
Bu bahar gönüllü seher
Bu melek gönüllü bahar
Hak için yanmayan öz utansın…
Gönlüm mavi deniz olacak
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Kurtulmayayım hiç bu mavi dertten
Peygamber şehri yar
Bu cennet seher yetim ömre
Derde deva sehere erdi gönül kuşum
Yıllar yılı hasret çektiğim seher bu
Allah’ım yarsın, Allah’ım nursun… Kuluna
Yeniden doğuş ne güzel Allah’ım…
Hira bir ufuk atlarımın koştuğu…
Gözlerim iki asker şimdi
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Peygamber şehrinde
Sema şahit çöl gönlümün hürlüğüne
Meyveye duruyor masmavi akıl ağacım
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Hak için yanmayan öz utansın…
Mutluluğum masmavi…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Peygamber şehri yar
Akıl verdim gönül aldım
Bir pazardayım
Mutluluğum masmavi…
Peygamber şehrinde
Bu cennet seher ömrüm
Yıllar yılı hasret çektiğim seher bu
Ebabiller de bir telaş şimdi…
“Bin oh çek gönlüm derinden ” diyorum
Bozulmasın bu rüya
Allah yar Allah nur
Öldü kara hayat nursuz hayat
Şükür
Hak için yanmayan öz utansın…
Allah yar, Allah nur…
Işık ışık kuşlar vuruyor mavi aklımın duvarlarına
Aydınlık doluyor derin kuyularıma
Peygamber şehrinde
Yıllar yılı hasret çektiğim seherdeyim
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Bir rüya yaşat Peygamber şehrinde
Peygamber şehri yar
Benim “kuyum ”
Ben”imiş
Sen gül aşksın
Nurlu yolsun aşk
Hak için yanmayan öz utansın…
Allah yar, Allah nur… Diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Peygamber şehri yar
Ay-yıldız oldu ellerim şimdi
Peygamber şehrinde
Allah yar, Allah nur…
Sen bir cennet seher’sin ömre
Gül getirdin… Nur getirdin yol getirdin
Şükür erdi gönlüm bin derde deva seherdeyim…
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Hira bir ufuk atlarımın koştuğu…
Öldü kara hayat nursuz hayat
Hak için yanmayan öz utansın…
Ölsün
Tut elimden
İşle ışıkları alnıma seccadem
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Şimdi seccadem mavi
Şükür
Hıra okulu bu seher
Hira kokulu bu seher
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Bu bir cennet seher bu ömre
Az ilerde bir gül gibi Medine
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Oh… Çek diyor bir ses kulağıma eğilerek
Allah yar Allah nur
Yıllar yılı hasret çektiğim seherdeyim
Hak için yanmayan öz utansın…
Akıl verdim gönül aldım
Bir pazardayım
Mutluluğum masmavi.
Peygamber şehrinde
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Peygamber şehri yar
Karşımda gül Hira
Gönül yıldızlara el sallar
Kurtarıcı el çırpınır kanatların ve ezanların yankısında
Minareler,kubbeler nurlu
Bir seher beni maviledi
Hak için yanmayan öz utansın…
Şimdi hayat mavi
Karşımda Hira…
Yıllar yılı hasret çektiğim seherdeyim
Sessizliğin gür sesi yalvaran gönüllü kulağımda
Bu ne ışıklı seher
Bu ne güneş seher
Gönle dost seherdeyim
Sevinçli semada sesler,kuşlar bile
Bir seher beni maviledi
Hak için yanmayan öz utansın…
Karşımdasın Hira
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Bu seher nur okulu
Bu seher gül kokulu
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Öldü kara hayat nursuz hayat
Ölsün
Allah yar, Allah nur… Kuluna diyor
Kulağıma eğilip bir ses
Karşımdasın Hira
Ebabillerde bir telaş yine…
Hak için yanmayan öz utansın…
Yarsın Allah’ım
Yıllar yılı hasret çektiğim seherdeyim
Ördekler gibi yüzüyor aklım
Zincirlere vurulsun şeytanlarım
Çatlasın şeytan
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Bozulmasın bu rüya
Tek Allah yar Allah nur…
Kurtulmayayım hiç bu mavi dertten yar
Nur akan bulağında en nurlu çağın
Şimdi ömrüm mavi deniz
Şükür
Bu ne kahraman seher
Çiçekler açıyor karlı dağında zamanın
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Akıl verdim gönül aldım
Bir pazardayım
Hak için yanmayan öz utansın…
Mutluluğum masmavi…
Peygamber şehrinde
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Yarsın peygamber şehri
Nursun peygamber şehri
Karşımda gül Hira
Az ilerde bir gül Medine…
Aşka sesleniyor gönlüm şimdi
Işık gönüllü kahraman özümde
Işık gözümde
Ey dağ seher hoş geldin
Işık bana aşık
Ey Hira çiçekle ellerimi
Bozulmasın bu rüya
Allah yar Allah nur…
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Hak için yanmayan öz utansın…
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Az ilerde bir gül gibi Medine
Bin oh çekti alnım derinden
Beytullah kokulu seherdeyim
Beytullah okulu seherdeyim
Işıklar denize taş düşer gibi düşüyor gönlüme
Bir sevinçli yağmur iri iri yağıyor
Hak için yanmayan öz utansın…
Bozulmasın bu rüya
Bir mavi ateş kamçılarla vuruyor gönlüme
Gönle koşan anne sesler altın çağdan
Cana can kattı kahraman nefesler…
Bir seher beni maviledi
Bozulmasın bu rüya
Bir seher beni maviledi
Derman buldu gönlüm yolunda Hira
Bir rüya yaşadım Peygamber şehrinde
Tek Allah yar Allah nur
Bozulma gül rüyam ömrümce..
Yardır peygamber şehri…
Beytullah kokulu bu seher
Hak için yanmayan öz utansın…
Peygamber şehrinde
Bin derde deva bu seher…
Masmavi bir sahildeyim
Zikirler dilimde…
Yardır… Peygamber şehri
Az ilerde bir gül gibi Medine
Ebabillerde bir telaş yine…
Yıkılıyor gibi kâbe
Akıl verdim gönül aldım
Bir pazardayım
Mutluluğum masmavi…
Hak için yanmayan öz utansın…
Yardır peygamber şehri
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Bu seherin kanatlarında göklerin duası
Yeniden doğuş bu
Aşka sesleniyor gönlüm
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Yardır peygamber şehri
Nurdur peygamber şehri
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Bu ne derde deva bir seher
Benim için ağlıyor bir bulut
Yeniden doğuş güzel
Hak için yanmayan öz utansın…
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Peygamber şehrinde
Kulağıma eğilip bir güneşli ses
Peygamber şehrinde
Güneşi gördün güneşi… Diyor
Tut elimden
İbrahim taş taş ör gönlümü
Tek Allah yar Allah nur
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Karşımdadır Hira
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Yıkılıyor gibi Kabe
Ebabillerde bir telaş yine…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Yıllar yılı hasretini çektiğim seherdeyim… Denizdeyim
Öldü kara hayat nursuz hayat
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Öldüm yalan dünyanın kapalıyım yalanlarına
Hak için yanmayan öz utansın…
Beni boğan karanlıktır “ben” dirildim mavilik ve aydınlığa şimdi.
Kahraman kalbin bu zaferi geçsin tarihe
Sağır dünyanın öldüm çapkın çağrılarına
Şükür
Tekbir tekbir nurlandı sözlerim büyüyor…
Az ileride’sin bir gülsün şimdi Medine
Tek Allah yar Allah nur
Kurtulmayayım hiç bu mavi dertten
Bir rüya yaşat Allah’ım Peygamber şehrinde
Dilim güle tutsak
Bin oh çekti gönlüm derinden
Yaraları şifa bulacak gönlümün
Peygamber şehrinde
Ellerim çiçek açacaksın sevin…
Güleyim bu rüya ile hep Allah’ım
Bitmesin mavi rüyam
Hak için yanmayan öz utansın…
Öldü kara hayat nursuz hayat
Açtım gökle kuyu
Peygamber şehrinde
Sen ne gül seher’sin…
Sen ne bal seher’sin
Peygamber şehrinde
Bu gül şehirde
Bu bal şehirde
Hak için yanmayan öz utansın…
Gül seherler
Bal seherler
Nurlu seherler…
Akıl verdim gönül aldım
Bir pazardayım
Mutluluğum masmavi…
Tut elimden
İbrahim taş taş ör gönlümü
Bir rüya yaşayayım Peygamber şehrinde
Tek yar peygamber şehri sana gönlüm
Şimdi gönlüm mavi
Öldü kara hayat kuyu hayat
Peygamber şehrinde
Bu gül şehirde gönlüm
Gül yetim gönlüm…
Hak için yanmayan öz utansın…
Gönlüm mavi deniz olacak
Öldü kara hayat nursuz hayat…
Ölsün
Allah yar Allah nur
Yar Allah, Nur Allah…
Allah yar, Allah nur
Güldü bahçeme
Yıllar yılı hasretini çektiğim seher
Gül seher
Dağ seher
Sevinçli semada sesler, kuşlar bile
Bir seher beni maviledi
Allah yar Allah nur…
Bir seher beni maviledi
Akıl verdim gönül aldım
Hak için yanmayan öz utansın…
Bir pazardayım
Mutluluğum masmavi…
Bir bahçe giyindi güzelliklerini…
Güle çarpıldım güle çarpıldım
Hak için yanmayan öz utansın…
Tut elimden
İbrahim taş taş ör gönlümü
Allah yar Allah nur
Bir rüya yaşansın Peygamber şehrinde
Gözüm yar
Özüm yar
Ellerim çiçeklensin
Çatlasın şeytan
Kurtarma beni bu mavi dertten Allah’ım
İslam gözüme güneş…
Peygamber şehrinde
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Bir seher beni maviledi
Derman buldu gönlüm yolunda Hira
Gözüm yar
Özüm yar
Sefasını sür güle vuslatın gönlüm… Desin
İçimden bir ses gitgide güçlenerek:
Tut elimden
İbrahim taş taş ör gönlümü
İslam gözüme güneş benim…
Tek Allah yar Allah nur
Bu rüya bitmesin
Bir seher beni maviledi
Bu rüya bitmesin
Derman buldu gönlüm yolunda Hira
Bitmesin bu rüya
Peygamber şehri yar
Bir seher beni maviledi peygamber şehrinde
Derde derman peygamber şehrinde
Karanlığın sarayları yıkıldı gönlümde
Güneş peygamber şehrinde…
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Gönlü yaralıya yar şehir peygamber şehri…
Peygamber şehrinde
Bir seher beni maviledi
Güzellik çiçek açar peygamber şehrinde
Gökler güler peygamber şehrinde…
Solmayan güzellik peygamber şehrinde
Peygamber şehri yar
Bir seher beni maviledi
Karşımda Hira
Bitmesin bu rüya
Bu en mavi güzellik bir deniz
Peygamber şehri nurdan nehir
Peygamber şehri cennet şehir…
Güzelliğin gülleri peygamber şehrinde
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam
Ey seher rüzgarı öp alnımdan
Bir rüya yaşanır Peygamber şehrinde
Peygamber şehri arş gibi nurdan
Ayrılış yakar ayrılır gibi yardan
Bin başka her şehirden
Peygamber şehrinin seherinde güzellik
Bu seherde bin bahar bana
Güle hicret bu sürsün ömrümce
Güzellik mavidir peygamber şehrinde
Güleyim bu rüya ile hep
Bitmesin mavi rüyam Allah’ım
Bir rüya yaşadım Peygamber şehrinde
Şükür
