Bu ülkede %51 vatandaşın maddi durumu çok iyi. Artan benzin, elektronik cihazlar, sebze ve meyvelerin fiyatları onları etkilemiyor. Sanırım herkes aylık 30 Bin TL kazanıyor. Aldığımız ürünün anaparası kadar vergi ödemek çok normal. Herkesin evi ve arabası var. Yani hayat %51 lik kesime güzel.O halde Sorun yok!
Mersin’de bu pahalı ve artan zamlar karşısında kendimi şanslı hissediyorum. Ne anlamda diye soracak olursanız ister istemez dışarı çıkıp dostlarla bir kadeh içip bir şeyler atıştırma gereği duyuyorsunuz. Tabii ülke genelindeki fiyat artışlarından dolayı bunu yapabilmek zor. Mersin’de öyle değil.
Mersin Büyükşehir Belediyesi Denizkızı Turizm A.Ş. Adnan Menderes Bulvarı’na açtığı 2 ayrı kafe var. Deniz ürünlerinin yer aldığı ‘Denizden Kafe’ ve spor konseptli ‘Tribün Kafe’, haftanın 7 günü Mersinlilerin hizmetine başladı. Ben Tribün Kafe’nin müdavimiyim. Denizden Kafe’nin de fiyatları uygun ve ürünleri lezzetli. Sahil boyu açılan diğer kafelerinde fiyatları gayet uygun. Bu anlamda Mersin’de ki vatandaşlar denize sıfır mis gibi iyot ve dalga sesinin güzelliğiyle yemeklerini yiyebiliyorlar. Hep Bodrum, Marmaris sahillerine özenen ve oralara yerleşmeye kalkan konuşmalar yapardık. Şimdi bunlara ihtiyaç duymuyoruz. Güzel ortamları yaratan imkân sunan Mersin Büyükşehir Belediyesine teşekkür ediyoruz.
Mezitli’de Aratos Kafe, Down Kafe, sahilde Örgülü Kafe, Engelli Meclisi Kafesi, Bale Kafe ve Tirat Mutfak Atölyesinde özellikle hatırlatmak istiyorum. Buralarda el emeği ikramlar, yemekler ve hala çok çok ucuz kahve ve çay verilmekte. Birçok kafe denize sıfır. Hemen denize çıkan Örgülü Sokağın karşısında ışıl ışıl denizi görüyorsunuz. Ardından Mezitli Belediyesi kontrolleriyle yapılmış kafeler.
Bunları neden yazma ihtiyacı duydum. Bir kaç gün evvel restaurantta fazla abartılı olmayan yemek ve içecek aldık. Fiyatlar inanılmaz yüksekti. Yine bir kafede filtre kahve ve su içtik. Fiyatlar inanılmazdı. Bir gün sonrası Mezitli’de yukarıda saydığım kafelerin birinde 3 arkadaşıma kahve ikram ettim. Yanında minik kurabiyesiyle ve su dâhil olmak üzere inanılmaz fiyat farkını gördüm.
Elbette bu fiyat dengesizliğin sebepleri var. Diğer işletmeler inanılmaz kira ödüyorlar. Mülk sahipleri çok acımasız. Fiyatlar o kadar yükseltilmiş ki. İşletme sahibi kirayı karşılamak için çalışanı ve tüm giderleri üstüne ilave ettiğinde tabii maliyeti arttırıyor. Asgari ücretle çalışan bir vatandaşında bu gibi yerlere gitmesi imkânsızlaşıyor. Aslında artan fiyatlar, müşteriyi azaltıyor. Yani kazan kazan veya sürümden kazan sistemi bitti.
Sosyal Belediyecilik anlayışıyla Mersin Büyükşehir Belediyesinin halka sunduğu hizmet yerleri nefes aldırıyor.
Aynı şekilde Mezitli Belediyesinin sahil boyu ve paralelindeki kafelerdeki anlayışta vatandaşları mutlu ediyor.
Mersinlilere farklı konseptlerde, kaliteli ve ucuz fiyata hizmet vermeye devam edildiği sürece buralar hep dolu olacak.
Yaz sezonu açıldı. Hepimiz sahip olduğumuz denizimize girip güneşten yararlanmak istiyoruz. Ben geçen sene Mezitli soli önünde hem güvenli hem de taş olmayan denizden faydalandım. Bu senede aynısını yapacağız.
Denize sıfır otel fiyatlarını araştırdığımda sadece çok parası olanların kalabileceği duruma gelmişiz. Aslında Tece sahilin de 15 günlük çadır kampları planlanmış olsa insanlar uygun şekilde yararlanma imkânı bulurlar.
Ekonomik yerleri sizlere aktardım.
Ayrıca sandalyeni kapta gel de yapabilirsiniz. Covid sonrası alışkanlık haline gelen sahilde kaynaşma kültürüyle kimsenin kimseyi rahatsız etmeden mini gruplar halinde nezih akşamlar geçirebilirsiniz.
Güvenlik ekipleri, zabıtalar sürekli dolaştıkları için güvenlik zafiyetide yaşanmıyor.
UEFA Şampiyonlar Ligi finalinde Manchester City için İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı’na İngiltere ve birçok ülkeden izleyici katıldı.150 Sterline (4000 TL) gelip her şey dâhil yediler, gezdiler ve gidiyorlar. Türkiye çok ucuz diye haber programında İngiliz vatandaşın gözlerindeki ışıltıyı görmek beni düşündürdü. Paramızın ne hale geldiğini sesli düşünemez oldum. Bizler bir Avrupa turuna bile gidemezken… Hatta vizesiz Ülkelerin fiyatlarının karşılığı bile çok yüksek durumdayken.
%51 lik kesimin hepsi İngiltere’ye gitmiş midir?
Kendi kırsalından çıkıp farklı şehir görmüş müdür?
Bazen anlamaya çalışmak beni yoruyor. En iyisi ben kendi sahilime gidip beyaz su içiyim…






















