Doğru anlaşılmadı vahdet-i vücud…ve ruhbanlık…
Bozuk ruhbanlık var…O ruhbanlar kadın puttur der müşrike kaçar kadın mal puttur der müşrike kaçar mal makam puttur der müşrike kaçar makam…
Bozuk vahded-i vucut algısı da var…Esmanın tümünü inkar gibi bir algı…Esmayı aynada seyrediyoruz de…ayna da var esmada…ama aynalar kırılmaktan fanilikten müstağni değil de…ayna yok deme…sadece esmanınsahibi var deme esmanın sahibi varsa aynayı yaratır o…Onun ilmi de aynada görülmeyi gerketiri hikmeti de rahmeti de…onu görmeye güç tahammül yetmez…sınırlı sınırsıza katlanamaz der akıl…
Takatı yetmez sınırlının sınırsızı görmeye ihata etmeye işte ayet…”Musa, tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi onunla konuşunca Rabbim demişti, bana görün de bakayım sana. Rabbi, beni kesin olarak göremezsin sen demişti, fakat şu dağa bak, eğer yerinde durabilirse görebilirsin beni. Derken Rabbi, dağa tecelli edince dağ, yerle bir oldu ve Musa bayılıp yere yığıldı. Kendisine gelince de seni noksan sıfatlardan tenzih ederim dedi, tövbe ettim sana ve ben, inananların ilkiyim.”(A’raf/143)
Doğru anlaşılmadı vahdet-il vücud…
İdeler aleminin gölgesi saydı yaratılanı Aristo…böyle vahdet-i vücutçu feylezoflar da var…ve şehid edildi…vahdet-i vücutçular aile devletlerinin ırk devletlerinin hedefidir kilise devleti de ruhbanlar devletidir yani yaratılanı ilahlaştırır…Havra da ırk devleidir ırkın menfaatleri en önemlidir en ilktir…İlahi idarede hilafette insan yani yaradılan idareci değil sadece emir kuludur…aile devletlerinde o aile emir kulu değildir hz Musa da bir ırkla devlet kurdu ama ırk devletidir sanma emir kuluydu o ırk…Emir kuludur devletler ilaha iman eden toplumlarda…
Hz Adem peygamberdi…Kur’an onların kıymetini bilmemizi istedi…Nice veli kul var kıymeti su yüzüne çıkmamış…hatta Osmanlı da bile…evet… Osmanlı sosyal ve kültürel tarihi mahiyetinde, kalıcı denilebilecek eserlerin muhtevasınca birçok önemli şahsiyet gözümüze çarpar. Evet… Bilimde, tarihte kenarda köşede kalmış, önemi kendisine takdir edilmeyen isimler ; incelenmek… değerlerini bulmak için, kurtarıcılarını beklemekte…
İnsan vücudu binler hücreden meydana gelir kesret var…ama mümkünün vücuttur Allahtan gayrisi…yani fanidir esma sahibi değildir…esma sahibi olmayanı yok saymak suç mu…değil…sataşma vahdet-il vücudcuya…inkar değil bu…fiziki aleme dönen görür kesreti ancak…fizikte kesret var…gerçekte yok…esmanın etkisiyle vücut buldu kesret…
Aile devletinin mensupları aile devleti olmaktan çıkmak istiyorlarsa kendilerini emir kulu memur saysın…Güneş büyük ama emir kulu…”Padişahım senden büyük Allah var…”
“Allah gökte..”öyleyse cisim mi Allah…yani her cisimde der Kur’an her yarattığında Allah…çiçeğin tozunda da esmasının etkisi var…O dağda da tecelli etti der Kur’an arşta dedi diye budama Kur’anı…Bütününe bak Kur’anın…Hadisi de budama icmayı da kıyasıda budama…Kur’anı budamasan vahdet-il vucud…algısını savunursun…Vahdet-il şuuda da ihtiyaç yok…esmanın etkisini görmediğin bir yer bir eşya bir şey görme…Bağımlı her gördüğün…Bağımsız tek de…esma sahibi tek de…esmanın etkisinin olduğu her şeyi aciz gör kutsallaştırma…aile devleti yöneticileri emir kulu olmalı peygamber emir kulu olmalı kutsal Allahtır…ama adl ve hakim sıfatı gereği her şey aynı kıymette değil de…Kutsallığı buda…aman ilahlaştırma…kadını sev ama bu sevgiyi buda İlahlaştırma…sınırla kafese koy buda Allahtan gayrı her şeyi…Tek Kur’anı budama… ayetlerin zahirine hapsetme tefsir et…Kıymeti bu kadar Kur’anın demiş olursun ne Kur’anın ne peygamberin ne evliyanın kıymetini ne mesc-i Haramın ne Kadir gecesinin kıymetini budama ama ilahlaştırma da Kutsal tek…pay verdi Kutsal yarattıklarına kutsallığından da…esmasından da… esmasını budama Allahın…ama tecelliğahlarının kıymetini buda eş görme ilahın kıymetine…bağımlı gör itaatli gör …emre amede gör…
Allah “MÜ’MİNDİR”güven verendir…varlığı bilinir Allahın imanımız marifettendir…kendimizi zorlamıyoruz inanmaya…Bu esmanın etkisi arifleştirir inanmamanız mümkün değildir…artık iradenizi arifliğiniz mağlup eder…rüzğar ağacı eğer hatta kırar hatta söker…secdeye varırsın…Marifet ölçüsündedir imanımız…Taklidi iman peygambere güveniniz kadardır…
Vahdet-il vücud Muhiddin-i Arabiyle başlamaz…Her peygamberde ve her evl-iyada da var…
Mucizenin şefaatin peygamber oluşun var oluşun kaynağı Allahtır…Hz Musanın Asası…bir mucizedir…hz İsa ölüye dokundu dirildi der…Kur’an…yani Allah nelere kaynak olduğunu belirterek bilinir oldu…Kime mucize verdi tartışılır ama mucize görülmedi hiç deme…Mirac benzeri olaylar hz Ademden beri vuku buldu…ama artık bilim mucize kadar güçlü ve insanı aciz kılan öğretiler veriliyor…mucize gereksizdir peygamberimizin ümmetine dersek hikmetlidir…Keramete de ihtiyac azaldı…iddiası doğru…
Tarihde sahte fakihlerle sahte vahdet-il vücutcular kavga etti…arifler kavga etmez…Uydurulmuş dinciler kavgası o…uydurulmuş ruhbanlılarla uydurulmuş fıkıhçılardır kavga…o seyrettiğiniz kavga İşte GAZALİ…tasavufçularla ehl-i sünneti barıştırdı…arif olanlar barışır…
Şirk ehlidir kavga edenler…hanif dinine mensup olanlar peygamberimize kavga açmadılar…kız çocuklarını diridiri gömenler kavga etti…hz Ömerde kızını gömenlerdendir ve efendimizi öldürmeyi düşündü…Şirk zamanımızda kıyafet değiştirdi…lat ve uzzaya inanan yok .ineğe tapınana da gülüp geçiliyor zamanımızda ama vahdet-i vucutçu olmayan her kes müşriktir…Bozuk ruhbanlık var gerçek ruhbanlık var…gerçek vahdet-i vücutcu var bozuk var…ayna ile görülen aynıdır deme…ayna yok deme ayna fani Allah baki de…Allah sınırsız ayna sınırlı de…Allah kaynak ve sahib…ayna sadece ayna ve kırılır…de.yani bu algı ile ilgili batılları at…
Gazali benzeri alimlere ihtiyaç zamanımızda da var…kavga sönsün…Aristo vari benzeri fikir adamlarına ihtiyaç var…fikirde zirveyi görelim…Bilim mucize ve kerametlere ihtiyacı azalttıkça azalttı zamanımızda…bu öğretilere yönlendirelim keramet istiyenleri…Kur’an da mucize istiyenleri akledin diye akla yönlendirdi…tefekküre yönlendirdi…Anlayana sivri sinek saz anlamayana davul zurna az…Mucize de yetmez her insana keremeti de tekmeler bazı insanler işte ayet…”Bizi mûcizeler göndermekten alıkoyan şey, öncekilerin bunları yalanlamış olmasıdır. Nitekim Semûd kavmine, açık bir mûcize olmak üzere (olağanüstü özelliklere sahip) deveyi vermiştik, ama (inanmayıp) ona kötülük yaptılar. Oysa biz mûcizeleri yalnızca korkutup uyarmak için göndeririz.”(İsra/59)
İnsanı bilme yönlendir…bilim akıl tefekkür…ile arıtsın Vahdet-il vucut algısını…
Kabil öfkedir…diyene nasıl vardın bu tefsire deme …Vahdet-i vucud algısı olmayan öfkeyi yenemez ve kan dinmez dünyada…yani vahdet-i vücud algısı da bir tefsirdir…doğrusu var eğrisi var bu tefsirinde…İşari tefsirleri eleştirmeyelim… Fikir kirliliği değil bu ama ancak her meslek sahibine zararlı oyalayıcı fikirler var…onlara yasaklyalım bazı fikirleri…Mesleklere göre yasaklar elzemdir…Allah Hakim sıfatlı…
Evet…Doğru anlaşılmadı vahdet-i vücud…ve ruhbanlık…nerdesin ey Gazali…neredesiniz ey gazaliler…Gazzelinin izinde gidenler…
