Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Cumartesi, Aralık 6, 2025
  • Giriş Yap
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Yazar Portal | Turkiye Interaktif Kose Yazarı Gazetesi
Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
Anasayfa Yazarlar Mürsel ADIGÜZEL

Dilenci

Mursel ADIGÜZEL Yazar Mursel ADIGÜZEL
06 Ocak 2019
Mürsel ADIGÜZEL
0
401
Paylaşma
5k
Görüntülenme
Facebook'ta PaylaşTwitter'da Paylaş

Sevgili okurlarım, bugünkü yazımda sizlerle üç dilencinin öyküsünü paylaşacağım. Bu öykülerdin birincisi benim 1967 yılında öğretmen okulundan mezun olduktan sonra, ilk görev yerim olan İzmir’e trenle gidiş yolculuğum sırasında dinledim.
O tarihlerde trenler üç mevkie ayrılmaktaydı. Birinci mevki yataklı olduğundan, zenginlerin yatıp kalktığı mevki idi. İkinci mevki sünger koltuklu ve nispeten rahat yolculuk edilebilecek mevki idi. Üçüncü mevki ise köylülerin ve ırgatların üst üste yolculuk yaptıkları mevkiler idi. Birinci ve ikinci mevki salonları varış yerine kadar boş olsalar dahi, üçüncü mevkide üst üste yığılıp giden yolcular bu salonlara girme şansları yoktu.
İşte ben böyle bir zamanda ikinci mevkide yolculuk yapmaktaydım. Trenimiz Kayseri garında bir müddet beklediği sırada, içeri kelli felli bir şahıs girdi ve yanıma oturdu. Ben Karstan, Kayseri’ye kadar yalnız başıma geldiğimden, canım çok sıkılmıştı. Yanıma oturan ve adı Arif olan bu yaşlı adamın gelişine çok sevindim. Ne var ki Kurtalan ilçesine kadar olan yolculuğumuz süresince birbirimizle hiç konuşmadık. Onaltı saat yolculuk süresinde konuşacak kimseyi bulamadığımdan içim içimi yiyordu. O anda karnımın acıktığını hissettim, yerimden kalktım önce tuvalete gidip ihtiyacımı giderdim. Sonrada elimdeki havlumu ve sabunumu çantama koydum. Arif amca ben yemek yemeğe gidiyorum, sizde gelmek ister misin? Dedim.
Arif amaca yüzüme baktı, başını geriye iterek hayır işareti verdi. Arif amcanın bu hareketine daha çok üzüldüm. Yemek salonuna gidip yemeğimi yedikten sonra, kompartımanına döndüm.
Arif amca yerinden doğrularak, bak evlat sen daha gençsin. Hayatta neyin ne olup bittiğini bundan sonra öğreneceksin. Benim kim olduğumu ve nasıl biri olduğumu bilmeden beni yemeğe davet ettin. Biliyorum canın çok sıkılmış olabilir. Ama benden sana nasihat, iyice tanımadığın kişilere ne kapını aç ne de yakın dur. Bak ben sana yaşadığım bir öykümü anlatayım, belki o zaman canının sıkıntısı gider, dedi.
Arif amcanın bu çıkışına ve sonrada bir öyküsünü anlatmak istemesine çok sevindim. Kendimi geri çektim, oturuşumu düzene koyduktan sonra, buyur Arif amca şimdi sizi dinlemeye hazırım, dedim.
Arif amca öyküsüne, “Bak öğretmen bey diye başladı. Ben İstanbul’un Beşiktaş ilçesindenim. Aynı mahallede birlikte yetiştiğimiz bir arkadaşım vardı. Birbirimizden ayrı gayrımız yok du. Ailelerimiz bile bizim sayemizde çok yakın dostluklar kurmuşlardı. Aynı okulda bile beraber ve aynı sırayı paylaşmak taydık. Gün geldi ben askeri okula, oda polis okuluna gitti. Bir birimizden ayrılmıştık ama mektupla yazışıp durduk. O tarihlerde Birinci dünya savaşı bitmiş, İstanbul işkâl edilmişti. Anadolu’ya geçen Mustafa Kemal Paşa, Ankara’da kurtuluş mücadelesini vermekteydi. Bunun içinde düzenli orduyu kuruyordu. Biz iki arkadaş bir araya geldik ve Mustafa Kemal’in kurduğu orduya katılmak üzere Ankara’ya gittik. Kayıt işlemlerini yaptırdıktan sonra, bizi kıtamıza teslim ettiler. O tarihten itibaren bütün cephelerde savaştık. Hafif yaralanmaların haricinde, ikimizin de sağlık durumu yerindeydi. Cumhuriyet İlan edilmiş, yeni düzenlemelere geçilmişti. Bu düzenleme içinde bizimde durumumuz gereği okullarımıza yollandık. Aradan yıllar geçti, her ikimizde başarıyla mezun olduk. Ben orduya teğmen olarak katılırken, arkadaşımda polis olarak görevine başladı. Aradan geçen yirmi yıl sonra tekrar karşılaştık. Birbirimize söyleyecek o kadar sözümüz vardı ki, kısa zamanda anlatılması imkânsızdı. Arkadaşım Adana Emniyet müdürü, bende Kurmay Albay olmuştum. Bana ısrarla yaz tatilinde izin alıp Adana’ya gelmemde çok ısrarlı oldu. Ben çok sevdiğim arkadaşımı kıramadım ve geleceğime dair söz verdim. İzne ayrılmadan tekrar kendisiyle görüştükten sonra, izine ayrılıp, doğruca Adana’ya gittim. Tabi beni iniş noktamda karşıladı ve aldı doğruca makamına götürdü. Sebebi ise, izin işlemini tamamlaması gerektiğini söyledi. Odasında kahvelerimizi içerken, bir polis içeri girdi. Selam verdikten sonra, bir dilenci vatandaşın ısrarla kendisini görmek istediğini söyledi. Bu söz üzerine, dilenciği alın getirin dedi. Tabi birkaç dakika sonra polis dilenciyi getirdi. Arkadaşım, dilenciyi sordu sorguladı, sonrada cebinden çıkardığı bir avuç bozuk parayı dilenciye verip gönderdi. İş olacak ya, beş dakika sonra polis tekrar kapıyı çalıp içeri girdi. Efendim bugün hiç olmayan işlerle karşılaştık. Şimdi bir dilenci daha geldi. O da ısrarla sizi görmek istiyor, dedikten sonra, arkadaşım peki onu da alın içeri dedi? Polis dilenciyi içeri getirdi getirmesine ama, benim arkadaşım bir anda yerinden kurşun gibi fırladı. Dilencinin üzerine çullandı. Şille tokat, tekme derken, götür bu şerefsiz adamı, bir daha gözüm görmesin. Bunun dilendiğini görürseniz haberim olsun diye de emir verdi.
Ben neye uğradığıma şaşırmıştım. Bu durumu kendime kurulan bir tuzak olarak düşündüm. Hemen yerimden fırladım ve valizimi aldığım gibi kendimi dışarı attım. Arkadaşım peşimden koşup geldi ve boynuma sarılarak yalvarmaya başladı. Yaptığının benimle ilgisinin olmadığını söylediyse de beni ikna edemedi. Ya bana gerçek nedeni anlatırsın, ya da kusura bakma yapmış olduğun bu hareketi, bana yapılmış kabul edip gidiyorum, dedim.
Sen iki dilenciden birisini seviyor, diğerini dövüyorsun. Be ne demek bana kurduğun bir tuzak mıdır? Beni yaraladın ve çok kırdın. Maksadın neydi bilmiyorum ve doğrusu anlamış değilim, dedim. anlayamadım, Bu sözümü söyledikten sonra, yoluma devam etmeye başladım. O esnada arkadaşım tekrar koşarak gelip kolumdan sımsıkı tuttu. Tamam, çok özür dilerim, dedi. Gitme ne olursun gitme, ben size gerçeği anlatacağım, dedi. Bu sözü üzerine peki diyerek, tekrar odasına döndüm.
Bak biz kırk yıllık arkadaşız. Birbirimizden ayrımız gayrımız olmadı. Ancak bizim bir aile sırrımız vardı, onu da sana değil hiçbir kimseye söylemedik. Ben Yahudi bir ailedenim. Ailemiz Türklerden zarar görmeyelim diye, Türkler gibi davrandı. Tabi sende bilmiyordun. Şimdi bugün olan duruma gelecek olsam, odama birinci gelen dilenci Müslümandı. Sizler Allah adını duyunca gerekli yardımı yapıyorsunuz. Bu dilencilerinizde, dini istismar ederek zenginleşiyor ve asalaklaşıyorlar. Son gelen dilenci ise Yahudi bir vatandaştı. Onun dilenmeye hakkı yoktur. Asırlarca vatansız bir millet olarak yaşadık. O çalışma ve yer yurt sahibi olmak zorundadır. Irkından olanların da yanında durması gerekmektedir. Ben bu sebepten dolayı onu dövdüm. Şimdi beni affedebilecek misin, diyerek hüngür hüngür ağlamaya başladı.
Bu arkadaşımın hareketini uzun uzun düşündükten sonra, kalmaya karar verdim. İşte böyle bir olay yaşadım öğretmen Bey. Bundan sonrasını sen düşün.” Dedi.
Not: Yazının uzun olması sebebiyle, iki dilenci olayını da hafta içinde okursunuz.
Mürsel ADIGÜZEL
Eğitimci Yazar ve Şair

Paylaş
Önceki Yazı

Affet Bizleri Ceren!…

Sonraki Yazı

İstiklal Marşının Bestesi

Mursel ADIGÜZEL

Mursel ADIGÜZEL

Mürsel Adıgüzel Kimdi: Sevgili okurlarım, Mürsel Adıgüzel1946 Kars doğumlu olup, İlkokulu Koçköy’de, Orta öğrenimini Kâzım Karabekir İlköğretmen Okulunda okudu. Öğretmen olarak 1966-1967 öğretim yılında mezun oldu. Eğitim Fakültesi’ni bitirerek, öğrenimini tamamladı. Yurdun çeşitli il-ilçe ve köylerinde görev yaptı. Meslek yaşamı boyunca, sivil toplumcu anlayışı öne çıkardı. Eğitimin temel ilkelerine sahip çıkılmasının mücadelesini verdi. Birlik ve beraberlik içinde toplumsal dayanışmanın önderlerinden birisi oldu. Altı yıl TÖB-DER Yönetim Kurulu üyeliği ve bir dönem başkanlığını yürüttü. “EĞİT-DER” den “EĞİT-SEN”e çalışmaları içinde yer aldı. Dört yıl (Öğretmenler Sendikası) EĞİT-SEN’’in temsilciliğini yaptı. Cumhuriyet Halk Partisi’nde görev alarak, dört yıl ilçe eğitim sekreterliği, bir yıl il eğitim komisyonu başkanlığı görevini sürdürdü. 10. Dönem Ümraniye İlçesinden seçilerek, İstanbul İl Genel Meclisi Üyeliği ve Grup Sekreterlik görevini yürüttü. Şimdi ise Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneğinin Onursal Başkanıdır. Kültürel bilgi birikimlerini toplumla paylaşmak adına, İstanbul Çamlıca Gazetesini açtı ve yönetti. Makalelerini Gazetesinde ve “Serhat Kültür Dergisi’nde” yayınlamaya başladı. İstanbul Çamlıca Gazetesi sonrasında, www.turkhaber.com, www.habersitesi.com da yazılarını yazdı. Şimdi ise www.yazarportal.com köşe yazarları gazetesinde yazılanı yazmaya devam etmektedir. Öğrencilik ve öğretmenlik yıllarından başlayan hece şiiri yazma çalışmaları, emekli olduktan sonrada devam etti. Şiirlerle Bayramlar, Mustafa Kemal Destanı, Var Git Kendi Yoluna”, “Adam Olursun”, “Yüreğimin Sesini Dinle”,”Duy Beni” şiir kitapları haricinde, “Karapapaklar ve Öyküleri/Soy Ağacı”, “Karapapaklar ve Öykülerim”, Bir Halkın İki Adı Terekeme/Karapapak”, “Unutulmayan Yıllar”, Halk hikayelerinden “Adıgüzel İle Gülçiçek Hikayesi” ve “Alimaho’nun Hatırı İçin Bir bardak Çay İçin” adlı kitapları yayınladı. Bu kitaplarının haricinde, 2011-2012-2013’de “Anadolu Kültür Sanat ve Mozaik Derneği”nin Şairler Grubunda yer alan şairlere, 60 konuda atışma düzenledi. Bu atışmaları “Şairler Antolojisi” adı altında iki kitapta toplayarak yayınlandı. Toplumsal ve sosyal faaliyetlerini aralıksız sürdüren Adıgüzel, eğitimcilik döneminden başlayarak yapmış olduğu başarılalı çalışmaları sonucunda, on iki teşekkür, beş başarı belgesi, beş sertifika, altı plaket ve bir devlet şeref belgesi sahibidir. Kendisine sağlıklı bir yaşam ve uzun ömürler diliyorum. Editör

İlişkili Yazılar

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
Eğitim & Kültür

24 Kasım Öğretmenler Günü Kutlu Olsun

24 Kasım 2025
5k
Atatürk’ü Anlamak Gerek
Anma

Atatürk’ü Anlamak Gerek

10 Kasım 2025
5k
Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nasıl Kuruldu
Gündem

Türkiye Cumhuriyeti Devleti Nasıl Kuruldu

29 Ekim 2025
5k
Yaşam ve Şiir
Edebiyat

Yaşam ve Şiir

18 Ekim 2025
5k
Sonraki Yazı

İstiklal Marşının Bestesi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • Trendler
  • Yorumlar
  • En son
Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

Aşık Veysel ve Kara Toprak Türküsü Hikayesi

22 Mart 2019
Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

Ayak Tabanına Veya Göğüse Vicks Sürmenin Faydası Yok

24 Ocak 2016

Yok Saymak

28 Mart 2020

Yıldızname Baktırmak Günah mı…Günah…

09 Haziran 2022

Keltepen’in Taşları /Şu Akkuşun Gürgenleri

18 Nisan 2020
Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

Göyçe Zengezur Türk Cumhuriyeti

21 Eylül 2022

Tüketicilerin Süt Tozu Dilekçeleri!

97

Fethullah Gülen’e 19 Soru

72

Ayasofya Açılsın Zincirler Kırılsın

70

İslâm Dışı Bir Uygulama: Çocuk Sünneti…

45

Gıda Mühendislerinin Petek Ataman’a Çağrısı

40

Şarkı Sözü Alan Var mı?

39
Bebeğim

Bebeğim

06 Aralık 2025
Güvenlik Görevlisi

Güvenlik Görevlisi

06 Aralık 2025
Aklımda Bir Ses Var

Aklımda Bir Ses Var

06 Aralık 2025
Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

Türkiye’nin Ortak Geleceği: Birlik, Kimlik ve Toplumsal Dayanıklılık Üzerine Kapsamlı Bir Düşünüş

05 Aralık 2025
Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

Nasıl Bir Toplum Olduk. Birinin Ak Dediğine Diğeri Kara Diyor

05 Aralık 2025
Ve Bilirsin

Ve Bilirsin

05 Aralık 2025

Köşe Yazarları

Türkiye Deprem Haritası

 

Ayın Sözü

Lütfen Duyarlı Olalım!

de, da vb. bağlaçlar ayrı yazılır.

Cümle bitişinde noktalama yapılır. Boşluk bırakılır, yeni cümleye büyük harfle başlanır.

Dilimiz kadar, edebiyatımıza da özen gösterelim.

Arşiv

Sosyal Medya’da Biz

  • Facebook
  • İnstagram
  • Twitter

Entelektüel Künyemiz!

Online Bilgi İletişim, Sanat ve Medya Hizmetleri, (ICAM | Information, Communication, Art and Media Network) Bilgiağı Yayın Grubu bileşeni YAZAR PORTAL, her gün yenilenen güncel yayınıyla birbirinden değerli köşe yazarlarının özgün makalelerini Türk ve dünya kültür mirasına sunmaktan gurur duyar.

Yazar Portal, günlük, çevrimiçi (interaktif) Köşe Yazarı Gazetesi, basın meslek ilkelerini ve genel yayın etik ilkelerini kabul eder.

Yayın Kurulu

Kent Akademisi Dergisi

Kent Akademisi | Kent Kültürü ve Yönetimi Dergisi
Urban Academy | Journal of Urban Culture and Management

Ayın Kitabı

Yazarlarımızdan, Nevin KILIÇ’ın,

Katilini Doğuran Aşklar söz akıntısını öz akıntısı haliyle şiire yansıtan güzel bir eser. Yazarımızı eserinden dolayı kutluyoruz.

Gazetemiz TİGAD Üyesidir

YAZAR PORTAL

JENAS

Journal of Environmental and Natural Search

Yayın Referans Lisansı

Creative Commons License
This work is licensed under a Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0 International License.

Bilim & Teknoloji

Eğitim & Kültür

Genel Eğitim

Kişisel Gelişim

Çocuk Gelişimi

Anı & Günce

Spor

Kitap İncelemesi

Film & Sinema Eleştirisi

Gezi Yazısı

Öykü Tefrikaları

Roman Tefrikaları

Röportaj

Medya

Edebiyat & Sanat

Sağlık & Beslenme

Ekonomi & Finans

Siyaset & Politika

Genç Kalemler

Magazin

Şiir

Künye

Köşe Yazarları

Yazar Müracatı

Yazar Girişi

Yazar Olma Dilekçesi

Yayın İlkeleri

Yayın Grubumuz

Misyon

Logo

Reklam Tarifesi

Gizlilik Politikası

İletişim

E-Posta

Üye Ol

BİLGİ, İLETİŞİM, SANAT ve MEDYA HİZMETLERİ YAYIN GRUBU

 INFORMATION, COMMUNICATION, ART and MEDIA PUBLISHING GROUP

© ICAM Publishing

Gazetemiz www.yazarportal.com, (Yazarportal) basın meslek ilkelerine uymaya söz vermiştir.
Yazıların tüm hukuksal hakları yazarlarına aittir. Yazarlarımızın izni olmaksızın, yazılar, hiç bir yerde kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen alıntı yapılamaz.

Sonuç yok
Tüm sonuçları gör
  • Ana Sayfa
  • Köşe Yazarları
  • Künye
  • Yayın İlkeleri
  • Yazar Müracaatı
  • Kurumsal
    • Misyon
    • Yayın Grubumuz
    • Logo
    • Reklam Tarifesi
  • Yazar Girişi
  • E-Posta

© 2008 - 2021 Yazar Portal | Türkiye Interaktif Köşe Yazarı Gazetesi

Yeniden Hoşgeldin

Aşağıdan hesabınıza giriş yapın

Şifrenimi unuttun?

Parolanızı alın

Şifrenizi sıfırlamak için lütfen kullanıcı adınızı veya e-posta adresinizi girin.

Giriş yap